🌚
Siyah kanatlarına yansıttığı tüm kudretiyle karşımda duruyordu. Ona güvenmiştim. Ona herkesten daha fazla güvenmiştim. Beni anladığını söylemişti. Hatta benimle aynı düşüncelerde olduğunu ama hepsi bir yalandı. Hepsini beni kandırmak için söylemişti ve başarmıştı da. Ona kanmıştım. Yalanlarıyla beslenmiştim. Buraya ait olmadığımı hissetsem de onun için buradan olduğuma inandırmıştım kendimi.
"Benden kaçamazsın!" dedi buz gibi bir sesle. Sesindeki sonsuz kudret kemiklerimi titretti. Ondan kaçamayacağımı zaten biliyordum. Cehennemin efendisinden kim kaçabilirdi ki zaten?
"Bir yere kaçmıyorum, efendim. Sadece özgürlüğümü geri alıyorum. Beni kaçırıp kapattığın bu kafesten kurtuluyorum artık!" dedim sesimi sakin tutarak. Gözlerinde şaşkınlık dolaştı hızlıca. Sonrasında eski ciddi ve öfkeli haline büründü. Ama ben o şaşkınlığı görmüştüm.
"Evet! Her şeyi hatırlıyorum! Bana unutturduğunu sandığın herbir hatıramı geri kazandım." dedim bilmiş bir gülümsemeyle. Öfkemi gülümsememin ardında tuttum.
"Plimmyra..." diye başladı ama hızla sözünü kestim. Onun ağzından daha fazla yalan duymak istemiyordum.
"Plimmyra mı? Bilemiyorum, gerçek adım bu mu? Belki hatıralarım ve özgürlüğümle birlikte adımı da çaldın benden! Ne dersin?" dedim öfkeyle. Yüzünde bir kırgınlık ifadesi belirdi. Yüzündeki o ifade içimi acıtsa da duruşumu bozmadım. Adımlarımı geri geri atarak yarığın olduğu açıklığa geldim. Dünyadan süzülen ışıklar kollarıma düşüyordu. Yüzümdeki kararlı ifadeyle son bir kez baktım ona. İçim yanarken,
"Ben Cehennem iblisi Plimmyra, tüm isteğim ve arzumla cehennemdeki cezamı tamamladığımı belirtir, görevimi bırakma talebimi efendim Lucifer'e sunarım." dedim buz gibi bir sesle. Söylediklerimle birlikte kaskatı kesildi. Bu ondan istemeye hak kazanarak kendisine sunduğum bir istekti ve kendi kurallarını o bile çiğneyemezdi. Adalet konusunda hassastı. Bizim aramızdaki derin ve gergin sessizlik sürerken Odi geldi. Yaşadığım ikinci ihanetin vücut bulmuş haliydi.
"Kaçamayacaksın! Seni bulacağız." dedi o da siyah kanatlarını tüm görkemiyle iki yana açarken. Hâlâ kendilerini üste çıkarmaya çalışıyorlardı.
"İzle ve gör, Odi! Bu lanet yerden kurtulacağım." dedim korkmadan. Odi duraksadı. Ardından yüzüne alaycı bir gülümseme yayıldı.
"Sen cehenneme aitsin. Cehennem kokuyorsun. Cehenneme benziyorsun. Cehennem seni bulacak, Plimmyra!" diye haykırdı. Yarığın tam altına geldim.
"Cehenneme aidim, öyle mi? Artık hiçbir yere ait değilim. Ne cennete ne de cehenneme ait değilim. Yani artık cehennem kokmayacağım. Hiçbir şey kokmayacağım." dedim avazım çıktığı kadar haykırırken.
"Iliofaneia..." dedi neredeyse yalvararak. Duymazdan geldim.
"Hepiniz bana yalan söylediniz! Beni kandırdınız! Bunca zaman kendimi buraya ait hissetmediğim için aynalarla cezalandırıyordum kendimi. Oysa öğrendim ki zaten buraya ait değilmişim! Beni mahvettiniz! İnandığım her şeyi yerle bir ettiniz! Dünya sizden ne kadar kötü olabilir ki? O iğrendiğiniz mahluklardan hiçbir farkınız yok!" dedim öfkemi kusarak. Ardından yarıktan gelen çekime kendimi bıraktım. Ayaklarım zeminden ayrılırken Odi'nin siyah kanatlarının arasından zebanilere özgü siyah duman çıktı. Duman yılan gibi süzülüp bana doğru ilerliyordu ama beni çeken kuvvet de hızlıydı. Yüzümde huzurlu bir gülümsemeyle yarıktan sızan dünyaya baktım.
Dünya... Özlemini çektiğim topraklar... Kan ve çürümüş mahluk kokusu değil de yağmur ve mutluluk kokan topraklar... Huzur veren topraklar... Güven veren topraklar... Beni benliğime kavuşturan topraklar... Ruhumun ilacı topraklar... Beni yeni bir ben yapacak topraklar...
Şarkı: Nightcore_ Liar (cover Fivefold)
Merhaba Casperlarım,
Nasılsınız bakalım? Hikayeleri birer birer döndürüyorum. Umarım bana sinir olmuyorsunuzdur. Çünkü sinir edecek bir haberim daha var. Hikayelerimi çoğu anlık heves ve ilhamdan doğan ve bununla beslenip hızlanan hikayeler olduğunu biliyorsunuz. Bu yüzden her hikayemde fark ettiğim ufak tefek mantık, zaman ve mekan hataları olduğunu gördüm. Bu yüzden iyice gözden geçirip hatta bazı yerleri yeniden kaleme alarak yayınlamaya karar verdim. Bu yüzden de bir anda değil yavaş yavaş yayınlayacağım. Üzgünüm, bana çok kızmayın. Bu şekilde bir program oturtarak hem kendimi sıkıştırıp hataya zorlamayıp sizleri de çok uzun aralıklardan ziyade kısa molalarla bekletme kararındayım.
Hikayeye gelirsek, aramıza yeni katılacak olan arkadaşlarımız için ufak bir tanıtım yapalım. Fantastik bitterlikte bir hikayeyle karşınızdayım. Karakter tanıtımı için ayrıntılı bir bölüm olacak o yüzden bu kısmı geçiyorum. Kurgu içinse okumanız gerekecek. Cennet ile cehennemin harmanlandığı bir hikaye olur kendileri.
Keyifli okumalar
Deniz UZAY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Kanatları
FantasiaCehenneme ait olan ama kendini hiç de oraya ait hissetmeyen bir iblis... Sahip olduğu cehenneme gizli bir hazine getiren bir şeytan... Hazinesini kendi isteğiyle şeytana sunmuş bir melek... Sevdiği kızı karanlıktan ve getirdiklerinden korumak isteye...