Atarlı Hocalar

14K 1.2K 1K
                                    

  Okul klasiklerinden biri  de atarlı hocalardır. Genelde Edebiyat/Türkçe derslerine giren hocalarda bu durum görülür. İngilizce öğretmenlerinde de çok sık rastlanır atarlılara, ama illa bunlardan çıkacak diye bir kaide yok.

  11 yıllık öğrencilik hayatım boyunca gözlemlerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki, atarlı hocaların çoğu kadındır ve saçlarını sonradan sarıya boyatmışlardır. "Çakma sarışın" da diyebileceğiniz bu hocalar, öyle bir atarlanır ki bütün okul duyar bağırış seslerini.

  Çoğunlukla "sinsi atar" diye adlandırdığıp tipte atar yaparlar: Hoca sınıfa girer, oturursunuz, 1-2 dakika bekler ve ses kesilmez, herkes muhabbete dalmıştır ve beklemediğiniz anda, "KES!" veya "KAPA ÇENENİ!" gibi atarlara maruz kalırsınız.

  Bazen de dersin ortasında espiri yapılır, hoca atar yapar ve oturur. Oturduktan sonra bir ölüm sessizliği oluşur. Kimse ağzını açmaya cesaret etmez. Sonra hoca, "Konuşsanıza! Hadi, konuşun!" der ve klasik, "Ders işlemeyeceğim. N'aparsanız yapın. Sınavda da ben sorumlu değilim." sınav tehtidini yapar. 

  Sonra tabii, burada neden maaş aldığı, şikayet vs. gelebileceği ve kovulabileceği hocanın kafasına dank eder ki, "Birkaç dinleyen öğrenci var. Sizin yüzünden onlar da mağdur olmasın bari," diyerek derse geri döner.

  

  Dersin kalanında asabi bir biçimde anlatsa da, ben işimi yaptım tripleriyle kırıtarak sınıftan çıkar. Erkek versiyonları kırıtmasa da yürüyüşünden o nefreti okuyabilirsiniz.

  Atarlı hocalar bağırdığında yaşadığım en kötü durumu, belki siz de yaşamışsınızdır, anlatayım:

  Hoca ilk sinsi atarını yaptığı anda önce bir irkilirim. Sonra hoca bağırmaya devam ederken gülesim gelir. Kahkaha atmak üzere olurum, kendimi tutamam. Hocayla aramızda yeteri kadar mesafe varsa da başımı gömüp sessiz sessiz gülerim. Hoca gidince de içimde tuttuğum kahkahayı salarım. Sonra her ne kadar yanımdan geçenlerin, "Kanka mal mısın?!" yorumlarına maruz kalsam da gülmeye devam ederim.

  Atarlı hocaların takıntıları olur. Daha doğrusu takıntılı öğrencileri. Bu öğrenciler, senenin başlarında ters bir hareket yaparak hocanın nefretini kazanmışlardır, daha sonra da hoca en ufak bir şeyde kızar, durur. Çok şükür başıma hiç gelmedi ama arkadaşıma olmuştu, hoca her b*ka kızıyor. 

  Mesela sınıfta ödevini kimse yapmamış, sıra o çocuğa gelince birden çocuğa atarlanıyor. Gören de sanki herkes yapmış da, bir o yapmamış zanneder. 

  Başka durumlarda da çocuğa hep atar yapmak için bahane arar. Yok güldün, yok düzgün otur, yok sen niye yazmıyorsun (iki saniyelik beklemeye bu atar yapılır)... Ardı arkası kesilmez bu saçma sebeplerin. 

  Dürüstçe söyle abi, ben senden nefret ediyorum, de. Ne diye böyle atar yapıp duruyorsun?

  Ha, bir de bu hocaların favori öğrencileri olur. Takıntılı öğrenci olmadığım gibi favori de hiç olmadım. Ortalarda takılıyorum ben. Bu favori öğrencilere de atar yapar ama nadiren olur, çünkü atarlı öğretmenlerin favorileri inek olur. Hata yapmaya, veya hata görmeye gelemezler öyle.

  Atarlı çakma sarışınlar dersi bunlarla işler. Sınıfın geri kalanı pek umrunda olmaz, zaten olsa da parmak kaldırmazlar. 

  

MEB'in Babaannesi Kaşar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin