Gözlüklü Kız

Küllüğüm Ve Sen

Sabah hiç bir şey yapasım gelmiyordu içimden, sürekli aklımdan çıkaramıyordum.
Aşık olduğuma inanmaya başladım.kaç sığara yakıp söndürdüğümü bilmiyorum, saatleri beklemek ne kadar zormuş. Kalkıp spor çantamı hazırlamaya başladı, evden çıktığımda arabaya bindim içinde mutluluktan daha fazlası vardı. Biliyordum, spor salonunun önünde indim, bir an önce içeri girip onu görmek istiyordum. Tam kapıdan içeri girecektim ki, tanıştırmamıştım sizi , adı Ece.

Ece: şiiit sana diyorum beklesene ne bu acelen .

Burak: Banamı diyorsun?

Ece: Senden başka birimi var karşımda.

Burak: Haklısın kusura bakma şu sıralar aklım başımda değil .

Ece: Aklının başında olmaması iyi bir şey sanırım, Aşık falansın sanırım .

Burak: Şey yani bilmiyorum uykularımı kaybetim, küllüğüm doldu taştı .

Ece: Salondan biri sanırım kafana takma, sığara İçel'im mi ?

Burak: benden içeceksen neden olmasın .

Ece: tamam o zaman bende sana salondan sonra çay ısmarlıycam itiraz istemiyorum .

Burak: itiraz etmem mümkün değil sanırım .

Ece: Kısa sürede beni çok iyi tanımışın.

Not: Sığaralar bitti içeri girdi önden söndürdüğü atığı sığarayı alıp çantamın ön gözüne koymuştum, onun haberi yoktu böyle bir şey yaptığımdan,
İçeri doğru ilerlemişti soyunma kabininde dolapları delice yumruklamaya başlamıştım. Çünkü birine aşıksın dediği an Sana Aşığım diyemedim ilk kez bir sözcüğün Boğazımda kördüğüm olup onu yutamamak ve Canımın yanmasının küllüğe bir sığara daha söndürmek gibi bir şeydi. Söylenecek çok şey vardı, ellerimin ve yüzümün kızarmasından başka bir şey yapamadım.

Ece: sen gelmiyormusun ?

Burak: Geliyorum tabiki .

Ece: Hadi o zaman ben giriyorum içeri gel sende .

Burak: Tamam geldim işte.

Ece: soyunma odasına gidiyorum çıkışta görüşürüz .

Burak: Tamam o zaman dikkat et kendine.

Ece: Edicem sende dikkat et görüşürüz .