Ingilterenin puslu gecesinde yine açmıştım gözlerimi. hafif doğrularak iki elimi başımın arkasına koydum ve düşünmeye başladım. ( bu arada ben kulaklarım izasında hafif dalgalı, siyah saçlı, hafif çekik gözlü, 1.80 boylarında, fit kahve rengi gözlü biriyim.) düşüncelere daldım, çünkü ailem ve ben burda tehlike altındayız, bizim sayımız az, vampirler burda yoğun yaşamakda, bizi öldürmeye kafalarına koydu. aileme zarar veremiyceklerdi. birden kapı çaldı şiddetli şekilde, hemen doğruldum.
" Kim o, Isabel sen misin?
gir içeri." Eric, bağçeden sesler geliyor, çok korkuyorum, yanında kalabilir miyim.. dedi kaşları öne doğru çatık, baya korkmuş bir ifade ile.
" Sen şimdi git yerine yat, ben bakarım, kedidir ama gene korkma tamammı bitenem.. dedim ve yüzünü okşadım. kendisi daha 8 yaşındaydı, korkması normaldi.
üzerimde pijama ve tşort'umla hemen dışarı çıktım. gene onlardı bana köpeğin hırlaması gibi bir bakış attı
o uzun dişleriyle ve kaçtı. tek beni halt edemezdi, ama kalabalıklar burdan derhal gitmemiz lazım. içeri geçtim ve yatağımda nöbete başladım. tekrar gelebilirdi o lanet vampir.
yarın ilk işimiz Amerikaya gitmek olacak orda azınlıktalar ve bizim geri kalan ailemiz'de orda, daha güçlü olacaktık.o sesde neydi! kuzenim, Eric diye bana bağırıyor, hemen tekrar çıktım. kuzenim kurt adama dönüşmüştü ve 100 metre ilerimde hızlıca koşuyordu, onu tuzaka düşüreceklerdi biliyordum. (Tom, 1.85 boyunda, kaslı, kısa saçlı, sert bakışlı biriydi, oda hafif çekik gözlü) ormana doğru koşuyodu, evimiz ormanlık alandaydı sivillere belli etmemek için ordaydık, bende hemen hızlıca dönüşmeden koştum ve zıplayarak kurda dönüştüm, ama onu bulamadım kurt ulumasını yaptı, sesin oraya doğru gittim ama onu tuzaka düşürmüşlerdi, üç tane vampir etrafını sarmıştı, koştum uzunca sıçradım ve birini boğazindan yakaladım, parçaladım ama diger ikisi hala kuzenime saldırıyodu. kuzenim kanlar içinde yere yığıldı, diger ikiside hemen kaçtı. kuzenim insan olmuştu, ve bende oldum, ama çok yaralıydı ölücekmiydi, ölemez olamaz, tanrım olmasın die yalvarıyodum.
" Eric, aileni de topla burdan derhal git.
dedi eli karnında hafif bir sesle, gözleri kısık bir şekilde.
"Tamam, yarın hep beraber gideriz. dedim, kucağıma almaya çalıştım ama çok ağırdı yarası.
" Ahhh! Eric dur, Eric sen git, benim rolüm buraya kadar. kendine dikkat et ve çabuk git burdan. birazdan gene gelirler çabuk gittt.
" Hayır Tom, seni bırakıp hiç bir yere gitmem.
"Saçmalam Eric, yaralarımı görüyorsun, zaten ölücem. ahhh! canım çok yanıyor, Eric sende böyle olmak istemiyosan git çabukkkkk..
diyerekde bağırdı, ama ölücekti, onu orda bırakmam gerekiryodu, onu taşımaya kalksam benide yakalarlardı. gözlerimden yaş düştü Tom'a son kez sarıldım ve kolyesini'de bana verdi kurt olup hemen koşmaya başladım. Tom'un sesleri geliyordu, arkamı döndüm, Tom son kalan gücüyle kurda dönüşmüş, onları oyalıyordu. onu orda bırakdım, mejburdum, altı kişilerdi benide öldürürlerdi. kurt gözlerimden yaşlar döküldü ama nafile dostum, can arkadaşım, kuzenim, son nefesini onların dişleri arasında verdi, ama bunları onlara ödeticektim. artık eve vardım, koltuğa oturdum tavana doğru bakarak isyan ediyordum. nedenn, ! nedenn, ! çaresizliğimize isyan ediyordum, bir dostumu daha öldürmüşlerdi, yarın ilk işimiz güçlü oldugumuz yere gitmekdi.
artık hava aydınlandı, annem kahvaltı hazırlamak için kalktı." Günaydın Eric, kahvaltıyı hazırlıyorum Tom'u da çağır haydi bitanem.
" Anne derhal toparlanın gidiyoruz derhal.
" Neden, nere gidiyoruz, gene Amerika deme.
" Evet anne Amerika, dün Tom'u gözümün önünde öldürdüler, çagresizce izledim, anne ne yapayım söyle söyle sizin ölümünüzüdemi izleyeyim, görüyorsun işte burda güçsüsüz. dedim elimi savurakak ve bağırarak sinirli bi şekilde, annem ağlamaya başladı yere çömeldi eli yüzünde ve bi an bana baktı.
" Tom ölmüş olamaz şaka yapıyorum'de, gitmek için dedim'de. Tom ölmüş olamaz dedi ve hüngür hüngür ağladı ve seslerden babamda uyanmış gelmişti.
" Ne oluyor burda, Lastin neden ağlıyorsun. ?
" Dün saldırıya uğradık baba.
" Tom'mu, omu bu seferde.?
" Evet baba, o defnedelim ve derhal buradan gidelim.
Tom'u gömdük, yani babam defnetti acele acele bize söylemeden, acaba neden.
ama amcama artık Tom'un babasının yanına Amerikaya gitmeye hazırdık Tom bizde kalıyordu babası ve annesi Amerikada ona daha dememiştik cesaret edemiştik havalanına geldik uçagımıza bindik ve yolculuğumuz başladı yolculuk boyunca uyumak istiyordum gözlerimi kapadım ve Tom rüyamdaydı.
BÖLÜM SONU
ARKADAŞLAR YORUMLARINIZI BEKLIYORUM BÖLÜM IKI GELECEK HEMENARKADAŞLAR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt Adam-Glass Walkers
Werewolf#15.05.2017 Ingiltere'de vampir nufusu fazla bizleri avlamaları zor olmuyor Amerikaya gitme zamanı geldi artık klanımla beraber güçlü olucaz orda.