1

228 4 6
                                    

Çaktırmadan ona bakmaya çalışırken -ahh lanet olsun- yakalanmıştım. Bakışlarımız birbirine değdiği anda kafamı önümdeki kitaba çevirdim ve saklanmaya çalıştım. yüzümde hissettiğim rahatsız edici sıcaklık yüzünden kızardığımı anladım ve saçlarımla suratımı gizlemeye çalıştım.

Başka biri olsa umursamazdım ama konu o olunca utangacın tekine dönüşüveriyordum. Ama ona bakmadan da duramamam çok saçma değil miydi?

Gözleri, dudakları, duruşu, bakışı, herşeyiyle beni kendine çekmekte ustaydı. Onun yakınında olduğum zamanlarda kalbim hızlanıyor, kafamsa allak bullak oluyodu.

İnsanlarla pek yüz göz olmazdı. Bikaç güvendiği arkadaşı, ara sıra da yanında sık sık değiştirdiği sevgililerinden biri olurdu. İnsanlar hakkında bişeyler öğrenmek için çabalarken, nasıl böyle gizemli kalabildiğini bi türlü anlayamıyodum. Ben kendimi yırtsam da gizemli kalamam, huyum bu. İnsanlara çok çabuk güvenirim -ki bu berbat bişey- ve bunu genelde kullanırlar.

"8. Etkinliği okur musun Azra?"

Öğretmenin sesiyle irkildim. Onu düşünmekten derse kendimi veremiyodum. Gerçi pek de ilgilenilcek bi ders değildi. Sınavlar hep kolaydı, derste de bikaç cümle ederseniz hoca rahat bırakıyodu.

Boş boş durmayı bırakıp okumaya başladım. Bitirdiğimde kafam otomatik olarak ona döndü. Off, bir yakalanış daha. "Sakin ol, bakmadan da durabilirsin." dedim kendime. Tabi bunu yapamayacağımı biliyodum, ama denemekten zarar gelmezdi.

Önümüzdeki beş dakika boyunca kendimle küçük bir savaş halindeydim. Tam pes edip bakıcakken zil çaldı ve içimden bir oh çektim.

Tam rahatlarken, Hande geldi ve "Hadi kantine, çok açım." dedi.

"Hani senin diyet işi noldu? Hem bana seni kantinden uzak tutmamı söylemiştin. Gitmiyoruz hiçbir yere otur oturduğun yerde!" diye çıkıştım ama ikimiz de benim bazen sert bazen abartılı davranışlarıma alışıktık. "Hiçbişey yemedim aptal açlıktan öliyim mi??? Hem Efe de kantine gitti Cenk çağırırken duydum." dedi. Beni nasıl ikna edeceğini çok iyi biliyodu. çok yakın arkadaş olmanın zararları.

Kantine indik, Hande kahvaltısını tıkınırken ben de Efe'yle nasıl konuşucağımı düşünüyodum. Aklıma bişeyler geldi ve Hande'ye "Gelicem şimdi bekle burda." dedikten sonra oturdukları masaya yöneldim. Ama gördüğüm şey beni geri Hande'nin yanına yönlendirdi.

Bu bölüm bana "Hadi yaz!" diye destek çıkan Özlem'e ithafen. <3 Bunu sen başlattın, umarım güzel olur. :)

Okuyuculara not: bu hikayenin sizin yönlendirmelerinizle şekillenmesini istiyorum, mesajlarınızı bekliyorum :)

MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin