SORUNLU (DÜZENLENİYOR)

Gitme

Kız yemek yerken bende onu izliyordum.Neden bilmiyorum kız acayip bir şekilde ilgimi çekiyor.Özellikle o büyük parlak mavi gözleri.Gözlerinin büyüklüğü bana Derin'i hatırlatmadı değil ama bu kızınkiler onda kötü durmuyor.Aslında tıfıl'ın gözlerde o kadar...Ne diyorum ben ya.Kız yemeğini yemeyi bırakıp

"Ne oldu?"

diye sordu,gülerek.

"Hiççç"

Ellerini çenesinin altına koydu ve gözlerini kısarak bana bakmaya başladı.

"Yenisin galiba seni daha önce görmemiştim"

dedim.Ellerini çenesinin altından çekip konuşmaya başladı.

"Evet yeni geldim bu okula"

Niye geldi acaba?En iyisi sor öğren Cenk.

"Niye geldin peki?Yani geldiğin iyi oldu yanlış anlamada"

bu söylediklerime karşı gülmeye başladı.

"İzmirden taşındık buraya o yüzden."

İzmirden taşınmış demek.İzmirin kızları güzel olur derlerdi de kıçıma bile takmazdım.Banane abi İzmirin kızından beni buranın kızları ilgilendirir.Artık o da burda olduğuna göre buranın kızı sayılır.

Bu arada kızın adını sormadığım aklıma geldi.

"Ben Cenk bu arada"

"Bende Merve"

"Merve kaçıncı sınıf?"

yaşınıda öğrenmek lazım.

"Lise üçteyim"

Aynı.Bi bakarsın aynı sınıfta çıkarmışız.

"Eşit ağırlık mısın bende üçümde bakarsın aynı sınıftayızdır."

Merve biraz düşündükten sonra

"Sayısalım ben ,şey ben sınıfımı bulmalıyım ondan öncede müdürün yanına gitmem lazım sonra görüşürüz"

dedi ve ben daha cevap veremeden kalktı gitti.Aynı sınıfta değilmişiz kahretsin.Şansa bak.Tıfılla aynı sınıftayım ama.Elimdeki tepsiyi bırakıp sınıfa çıktım.Kapıyı açtığımda sınıftakiler açmış bir şarkı dans ediyor.Derinde onların içinde kendini kaybetmiş.Hem şarkı söylüyor hem dans ediyor.Dans edişini pek beğenesem de sesi çok....hmmm

nasıl anlatsam pürüssüz ve güzel.Sanki uzun zamandır aradığım ses buymuş gibi.Şarkının ritmine o kadar kaptırmış ki kendini,benim onu izlediğimin farkında bile değil.Tam sırama oturacakken Emre-psikopat olan değil benim yanımda oturan embesil olan-koşarak yerine oturacakken kıza çarpıyor ve kız yere yapışıyor.Güzel düştü be.Emre Derin'den özür diledi ve onun kalkmasına yardım etmek için elini uzattı.Kız tam kalkacakken tekrar düştü.Ayağının üzerine.Acıyla yüzünü buruşturup Emre'ye bağırdı.

"Gerizekalı yavaş olsaydın ya biraz"

Emre yardım için yeniden elini uzatınca kız onun eline vurdu.Şuan gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.Emre omuz silkip dışarı çıktı.Çocukta haklı ben olsam kaldırcam diye elimi uzatır sonra birden çekerdim ve PAT yere.Sonuç aynı ama neyse işte.Kalkamadığını görünce onun yanına gittim.Kafamı ona doğru eğip

"Yardım istermisin?"

diye sordum.Sorumun karşısında şaşkınlığına uğrasada cevap verdi.

"Evet"

Ellerimi cebime yerleştirip doğruldum.

"İste o zaman"

Sinirden ayağını yere vurarak bağırdı ve ayağının acısıyla  bu seferde acıdan bağırmaya başladı.Bence o sesini sadece şarkı söylemek için kullanmalıydı.Sonra birden bileğini tutarak ağlamaya başladı.Hey gerçekten ağlamaya mı başladı.Eğilip ona baktım.

"Ne oldu?"

diye sordum endişeli bir şekilde.

"Bileğim..."

dedi ve sustu.Konuşması için ona baktım ama ağlıyordu.

"Bileğin?"

Hızlıca başını kaldırıp bana baktı.Gözleri yeşilin en açık tonlarındaydı.Sanırım ağladığı için.

"Bileğim acıyor işte hayvan!"

diye bağırdı.Az önce bileğinin üstüne düştü o yüzdendir.Ayağa kalkıp ona baktım.

"Kalk revire gidelim"

dedim.O an bana öyle bir baktı ki anlatamam.

"Salak kalkabilsem revire gitmeye zaten ihtiyacım olmaz, bilerek mi ya..."

lafını kestim ve onu kucağıma aldım.Ne çok konuşuyor bu kız böyle.Bana dik dik bakmaya başlayınca elimle başını boynuma yasladım.Bakışları beni rahatsız ediyordu.Boynumda bir ıslaklık hissedince kafasını kaldırıp bana bakmasını sağladım.Ağlıyordu.

"Neden ağlıyorsun?"

diye sordum.Burnunu çekti ve sessizce ağlamaya devam etti.

"Canım acıyor"

"Gerçekten mi en fazla bileğini burktun,ne kadar kıymetli canın varmış kızım senin"

Cevap vermesine fırsat vermeden onu revire getirdim.Bir şeyi yoktu sadece dediğim gibi bileğini burmuş.Ama benim canı çok kıymetli tıfılım benden onu eve götürmemi istedi.

"Ciddi misin Derin sadece bileğini burktun"

"Evet lütfen Cenk sınıftan çantamı getir"

"Bak kızım tanıştığımızdan beri sana yaptığım iyiliklerin haddi hesabı yok bunları bir gün çıkartırım senden."

dedim biraz sesimi yükselterek.

"İyi işte benim sayemde bir kaç tane iyilik yapmış oldun"

Oflayarak sınıfa girdim kitaplarını çantasına attım.Çantasına bakmak istemediğimden hızlıca fermuarını kapatıp Derin'in yanına gittim.Onun kalkmasına yardım ederek okulun kapısının önüne çıktık.Yoldan geçen bir taksiye binip evin adresini verdik.20 dakika sonra evine geldiğimizde onu kanepeye oturttum ve kapıya yöneldim tam çıkacakken

"Cenk"

diye seslendim.Kim bilir şimdi ne isteyecek.Ona dönüp baktığımda yüzüne en masum ifadesini takınmıştı.Cidden kızım seninlemi uğraşacağım.Okulda beni bekleyen bir fıstık var. Ama öyle bakıyordu ki sonunda pes ettim.

"Efendim bayan canı çok kıymetli"

Kısa bi sessizlekten sonra

"Gitme"

dedi.Ağzımda istemsizce

"Ha?"

çıktı.Gitme mi?