boş duvarların dolu hatıralari

12 6 1
                                    

Gözlerimi açtığımda bir yatakta uyuyor vaziyetteydim buraya nasıl geldiğimle alakalı bir fikrim yoktu aslında ne olduğuyla alakalıda bir fikrim yoktu beynim içi bir sürü şeyle doluydu fakat bir o kadarda boşmuş gibiydi.

Hafiften doğruldum ve başıma saplanan adi  bir sancıyla ani hir çığlık attım çığlıği attığim anda odaya biri girdi. Uzunca boylu kaslı simsiyah saçlı ve mavi gözlü biri. Ne olduysa olsun kendimi ilk kez böyle hissetmiştim adamın okyanus gözlerinde kaybolmuştum adeta.

Hızlıca yürüdü ve yanıma geldi soğuk bir sesle"bir problem mi var?" Dedi. Ses tonu öylesine katı ve boştu ki kelimelerle anlatılmaz sanki ona çarpan bendimde bana bu kadar kötü davranıyordu.

Bu adam.....bu adam fazla öküzdü. Umursamaz bir sesle "sadece şiddetli bir ağrı var başımda" dedim. Ona niye açıklama yapıyorsam! Kendimden nefret ettim şuanda nasıl bu kadar salak olmuştum anlamadım. Sonra fark ettimki hastanede değilde güzelce bir odadaydık simsiyah bir yatak ve simsiyah bir oda... bir o kadarda eşsiz boğaz manzarası....

"Ağrı kesici ister misin yada bir kahve?"dedi okyanus gözlü bunu derken bile o kadar gıcıkça bir mesafeyle söylmiştiki sinir katsayım yükselmiyor uçuyordu. Yüzüne bakmadan "hiç bir şey istemiyorum. Hem biz neden bu oradayız neresi burası noldu bana sen kimsin?"
Sabır dilercesine gözlerini yumdu ve"burası benim evim dün cok içmiştin yolun ortasindaydın ve sana çarptım doktoru çağırdım karnında 7 tane dikiş var evini bilmediğim için burdayiz" dedi. Bu kadar uzun nasıl konuşmuştü anlamamıştım yani benden başka kimse uzun uzun yorulmafan tek nefeste sıkılmadan konuşmazdı sanmıştım ki yanılmışım.
Aklıma bişey takılmıştı neden hastanede değilde burası? Neden doktor geldi de biz doktora gitmedik?
Çok fazla dayanamadan sordum"neden hastaneye gitmedik ve buraya doktor geldi?" İlk önce biraz sustu düşünür gibiydi ve sonra"öyle gerekti" dedi
Ne? Bu adam bu mavili benle dalga mı geçiyordu anında kaşlarımi çatıp "bana düzgün bir cevap ver ve beni evime götür immm yada götürme o lanet evde kalmıyacam. beni...beni bi otele bırakırsan yeterli olur"dedim adam yüzüme baktı dikkatlice ve senin "adın ne" diye sordu sanki ben bunca zaman boşa konuşmuştum çok sinirlemdim ve"sanane" diye karşılık verdim. Sinsice gülümsedi.."benim adımda ezel benimle bu şekilde konuşmaya devam edersen canını haddinden fazla acıtırım bir saniye bile gözümü kırpmadan. Hemen bana adını söyle!" Tehditi karşısında ödüm patlamıştı ama belli etmeyecektim tipinden her ne kadar tehlike yağsada mavi gözleri derin yaksada pes etmiyecektim yani en azından öyle umuyordum. "Adım asel şimdi sorumun cevabını ver!"güldü ve"seni bir otele bırakamam üzgünüm ama burada kalmalısın doktara gitmeme mevzusu ise.... dün gece polislerden kaçıyordum ve doktora gitseydim yakalanırdım senide buraya getirdim o halde. Ortalık sakinleşene kadar benimle kalacaksın benim yatağimda ve benim evimde itiraz etme boş yere ne kadar ciddi olduğumu anlatmak istemem!"dedi
Korkmuştum ilk kez böyle sert biriyle karşılaşmıştım. Oylesine korkmuştum ki hemen"tamam ama bana neden soyledin seni polise şikayet edeceğimden korkmuyor musun?"
Kısaca ve tehditkar bir sesle "cesaret edemezsin" dedi ardından "evimin lurallarıni soyluyorum fazla konuşup soru sorma odandan lazim olmadikca cikma market ve benzeri isler icin bana soylemen yeterli yemek saatinde itirazsız zıkkımlan ve zıbar" diye ekledi.
Nasıl bu kadar kaba olabiliyordu allah için!  Çok saçma degil mi bana çarpan oydu!!!
"Bak kendini beğenmiş adam bana  dün sen carptın bana böyle davranmaya hakkın yok!" Dedim cesurca adamın gözleri parladı"yolun ortasında olan sendin senin yuzunden hersey berbat olabilirdi neredeyse yakalaniyordum basima bela acmakla girdin hayatima allah bilir nasil cikacaksin yada cikacak misin!" Gozlerim dolmustu bu adam...haddinden fazla  acimasızdı...
"Beni yanlız bırak!" Demekle yetindim . Kapiyi sertce carpip cikti odadan o cikti andan baslayım akşama  kadar uyudum once agladim aslinda sonra uykuya daldim.

Sert bir el beni durtuyordu ve istemsizce gozumu açtım "ne var?" Dedim huzursuzca okyanus gozluyu gorunce bana "kalk ve yemek ye hic bisey yemedin sonra bayilip dert olacaksin!"dedi tiksintiyle bir bakış fırlatim geliyorum anlaminda kafami salladim yataktan kalktim hizlica elimi guzumu yikadim ve o anda bisey fark ettim ustumde onun kiyafetleri vardi!! Cok utanmistim beni yari ciplak gormus olmaliydi yuzum kıpkırmızı bir sekilde mutfaga gittim ve hic bir sey soylemeden yemek yedim yime ayni sessizlikle odadan cikacakken"disariya cikacam kimseye kapiyi acma ben yokken ister uyu ister film izle istedigini yap" dedi. Basimi onaylama anlaminda salladim ve odama gectim sonra ona seslendim "ezeell bana bir kac parca kiyafet alir misin?" Lanet olsun ondan bisey istemek istemiyordum ama yinede yapmaliydim boyle duramazdam kokusu vardi ve sarhos edici bir etkisi vardi bu kiyafette.
Hic sorgulamadan"tamam" diye karşılık verdi ve kapı sesini duydum yani çıkmıştı. Evi gezmeye basladim once guzel bi salon sonra mutfak ve sadece bir oda o da benim kaldigim oda demekki evde tek yasiyordu bu duvarlar ne kadar bostu hic bir tablo yada cerceve felan yoktu bir kitaplik vardi oda poliseye kitaplarla doluydu bu duvarlari dusundum tekrardan acaba ne kadar cok anı sakliyordu yada ne cok ciglik yada bu duvarlarin bir gecmisi var miydi? Kafamda deli sorularla salona gectim bir film izlemeye karar verdim orada gozume takilan filmler vardi birini alip taktim ve izlalemeye basladim. Gozlerim bana ihanet edercesine kapaniyordu oysaki cok fazla uyumustumda birsey yapmadan oylece uyuya kaldim o koltukta.

yağmurlu bir gecenin ardındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin