Bölüm 7; Köpek Vakası -2-

2 1 1
                                    

"Kaç dakika kaldı!?"

Evet yine ve yine okuldayız!! Hoca bunu sorarken ben gizlene gizlene Buse ve Azra' nın yanına gittim. " Nasılsınız?" dedim. "Öff çok sıkıcı!" "Aynen. Hoca keşke ayırmasaydı bizi." dedi Buse, einde ki kalemi bırakıp kafasını defterden kaldırırken. "Hocam 5 dakika kaldı!" dedi nesli çoğalan yandaşımız. "Yoo-" Bizi ayıran kızın ağzına bir tane patlattım. "Sus kız!"  "Ama yaa, 14 dakika var!"

Hoca bunu duymasıyla sandalyesinden kalktı. Ve tahtaya garip garip şeyler çizdi. "Kumsal! Orda vıdı vıdı yapıp görmediğimi sanacağına, gel de çöz şunu!"  "1- Kumsal Deniz hocam o! 2- Hocam, siz bizi sevmiyor muydunuz? Niye yapıyorsunuz böyle?" dedim dudak büzerek.

"Gel buraya!" Gözlerim sinirle parlıyordu. Ama bunu yapmayacaktın hoca!! "Sizin sınıfa döner borcu yok mu!?" dedim gıcık bir şekilde sırıtarak. Hoca gözlerini kocaman yaptı.

Herkes "Evet!!"  diye bağırırken sinsice sırıtıyordum. Nihahahaha!!! Saatine bakar gibi yaptı. "Çocuklar, benim toplantım vardı. Geç kaldım!!" dedi ve koşarak çıktı. Bana da kızgınca bakmayı ihmaĺ etmedi.

Biz arka dörtlüyü ayıran kıza sinsice baktım. Gözleri korkuyla doldu. "Çocuklar!! Çok güzel bir fikrim var. Sizce de hocanın borcunu şu inek ödesin mi!?" 

Herkes o kıza sırıtarak baktı. Bende intikamımı aldım. Bir taşla iki kuş!!! Çift bomba. Herkes sınıftan çıkıp kantine koştu. Kız da kaçmaya çalışıyordu. Selin bana gıcıkça bakıp sınıftan çıktı.
    

                                                   ◆◆◆

Öff. Cengiz olmadan hiç bir şey olmuyordu. Canım benim. Şu an veterinerdeyiz. Mert dışında. Mert' in  sorunu çıkmıştı. O hastanedeydi. Biz veterinerdeyiz çünki bazı kişiler hayvanının sorunu çıktığı için bırakıp kaçıyormuş. Ben de duyunca çok şaşırdım. Hayvanlar 'hayvan merkezi' ne gidiyormuş. Yani ben oraya öyle diyorum. Her neyse.

O hayvancıklar da sahipsiz kalmaya alışkın olmadıkları için, sahiplenecektik. Bir tane çok şirin bir köpek gördüm. Krem rengi tüyleri vardı. Ve boğazının altı yarıktı. Yanına koştum.

Köpeğin ismi Tarçın' mış. Onu sahiplenmiştik. Ve şu an arabadaydık. Tarçın' ın ihtiyaçlarını karşılayacaktık. Ben de Tarçın' ı böyle tanıdım :) Kitaba da koydum.

Tarçın' a baktım. Üzgündü. Dudak büzdüm. Ve babamın az önce aldığı oyncağı ona doğru salladım. Kafasını oyuncağa çevirdi ve sonra bana.

İşte böyle geçmişti günümüz.

Her Neyse!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin