Shin malikanelerinde Carla'nın dönmesini bekliyordu. Derken arkasından inleme sesleri geliyordu. Shin arkasını döndüğünde Carla'nın bir yandan kalbini tutmakla birlikte mobilyalardan destek alarak ona doğru yürüdüğünü gördü. Hemen koştu:
N'oldu kardeşim sana böyle? Carla gergin ve sinirli görünüyordu:
Birini hakladım. Kaldı dokuz tane. Onlar da aynı sonu paylaşacaklar. Eve'nin kanı benim olacak. Shin endişeli görünüyordu:
Hangisini? Carla sırıtmaktan başka bir şey yapmıyordu:
Biraz dinlendikten sonra, hepsini dedi ve odasına geçti. Shin mutluydu. Sonunda intikam alıyorlardı ama içinde nedenini bilmediği bir huzursuzluk vardı. Aldırış etmemeye karar verdi ve intikam planı için hazırlıklara başladı. Ruki de odasındaydı ve düşünüyordu. Sonra kapı çaldı. Bu Yui idi:
Ruki-kun içeri girebilir miyim?
Ruki:
Git burdan! Yui:
Ruki-kun, bu şekilde kendini bırakamazsın. Onunla baş etmek için toparlanmalısınız. Ruki bunu biliyordu. Ama yine de tereddütleri vardı. Şu noktadan sonra sevdiklerini daha fazla kaybedemezdi. Bu tereddütler onun içini yiyip bitiriyordu. Ya bir kardeşini daha kaybederse, ya sevdiklerinin hepsini kaybederse? O sırada Yui'nin arkasından Kou ve Yuma gelmişti. Yuma:
Üzüldüğünü biliyoruz. Hepimiz üzülüyoruz. Ama bir düşünsene kendimizi bırakırsak bunu yapanlara nasıl ödeteceğiz? Azusa'nın içini rahatlatmayacak mıyız? Mezarında huzursuz mu uyuyacak? Ruki:
Haklısın,Azusa'nın rahat uyumasını sağlayacağız. İntikam alacağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diabolik Lovers Karanlığın Boğucu Yükselişi
FanfictionKaranlık, daha da karanlık...İçinde, ne olduğunu merak eder misin? Hey, yakından görmek ister misin? Karanlığın cezbedici kokusunu içine çekmek ister misin? Hey, karanlığı sever misin? Seviyorsan, tam da derinliklerinde olan bu kitabı seversin...