Yazar; blehmeh
Çeviri; SeKaism
Ç/N: Veda konuşmamı burada yapacağım, hemencecik. Öncellikle UzumluCikolata'ya çok teşekkür ederim, çok yardımı dokundu. Beğenen, yorum yapan, bana güzel şeyler söyleyen yüreğinize, kolunuza sağlık. Yarın tekrar dişçiye gideceğim olur da ölürsem diye bugün atıyorum finali dglkfd her zamanki gibi hata olursa söyleyin malum final özenli olması gerekti ama her yerim ağrıyor TT Hepinizi seviyorum, öpüyorum :*
Chanyeol Baekhyun'un bedeninin üzerine eğilmiş sanki Baekhyun'un bedeninde yavaş yavaş kaybolan sıcaklığı aynı tutmak istermişcesine onu yakınında tutuyordu. Bir şekilde adamlar halinden anlamış gibi gözükmüştü çünkü henüz kimse onu öldürmemişti. Ya da Baekhyun'un kapalı gözlerini görmüyorlardı.
Aniden dışarıdan bağırışlar ve sanki kavga varmış gibi yumruk sesleri duydu. Chen'in sesini duymadığına yemin etse başını kaldırmazdı. Gözlerini kırpıştırdı. Tek duyduğu ses ona ait değilmiş gibi gözüküyordu. Adamlar şimdi Chanyeol'ü öldürmese mi yoksa dışarı çıkıp ne haltlar döndüğünü kontrol etmek arasında tereddütte kalmışlardı. Baekhyun'u hastaneye götürme umudu bulan Chanyeol daha yakına eğildi, kulağını Baekhyun'un hareket etmeyen dudaklarına bastırdı.
"Baek, öyle deme ..." Chanyeol feryat ediyordu. "Henüz ölmedin ... Henüz ölmedin ... O yüzden deme öyle ..." Yüksek sesle ağlıyormuş gibi yaptı. Kararlarını vermiş gibi gözüktüler çünkü sonuçta Joo Sung Chanyeol'ü Baekhyun öldükten sonra vurmalarını söylemişti, bu yüzden hepsi dışarı çıktı.
Başaramayacaklardı.
Chanyeol kim olduğunu görmemişti ama sopa benzeri bir şeyin adamın kafasına indiğini ve adamın yere çöktüğünü görmüştü. Diğer adamlar ne olduğunu anlayamadan elinde sopa, çanta hatta ayakkabı bile tutan yeni insanlar içeri girmişti. Tüm adamlar yere düştüğünde Chanyeol sonunda kim olduğunu görmüştü.
Ya da kim olduklarını.
Arkadaşlarını.
"Çocuklar ..." Chanyeol titrek ayakları üzerinde kalkarken fısıldadı. Chen ona sırıtıyor, genişçe ve zaferle gülümsüyordu ...
... ta ki Chanyeol'ün kollarındakini görene kadar.
"Kahretsin!" Küfretti. Herkes Chen'e sonra Chanyeol'e döndü, gözleri kocamandı.
"Kahretsin!" Diğer on kişi de küfretti.
"Birisi hastaneyi arasın!" Terli ama zarar görmemiş olan Jungsoo Chanyeol'ün yanına belirdi ve Baekhyun'u tutmayı önerdi. Chanyeol yorgun ve tükenmiş halde ona uzattı Baekhyun'u. Daha fazla Baekhyun'u güvenle tutabileceğinden emin değildi. Baekhyun'u kollarına alır almaz Jungsoo koşup gitti, arkasından birkaç kişi de onu takip etti.
"Hadi!" Birisi tısladı ve birkaç kişi Chanyeol'ü kavrayarak dik tutmaya çalıştı. Görüşü bulanıktı. Şimdi hayatı tehlikede değilken ve ölüm kaçınılmaz değilken, Baekhyun'un yaralanmasının ağırlığı... Ölen Baekhyun ... her zamankinden daha sert düşmüştü üzerine.
"Birisi onu tutsun!" Birisi bağırdı. Daha fazla el onu destekledi, onu o yerden götürdü. Kulübeden çıkarlarken ve tüm elleri üzerinden çekerken garip gözüken adamları onlara bakarken buldu.
"Kavga mı istiyorsunuz?! HUH?!" Chanyeol bağırdı, ellerini yumruk yapmıştı. Artık korkmuyordu. Baekhyun bunlar yüzünden zarar görmüştü ve ölüyordu. "Siktiğimin sizinle kavga edeceğim, hadi!" Aynı eller uzandı ve onu tekrar tutarak geri çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The flaws in Park Chanyeol
FanfictionThe faults in Byun Baekhyun'un ikinci kitabıdır. Yazar; blehmeh Çeviri; SeKaism İzin alınmıştır. Orj link; http://www.asianfanfics.com/story/view/1117616/the-flaws-in-park-chanyeol-action-angst-romance-baekhyun-chanyeol-baekyeol-chanbaek