Yabancı~ Veyl~Öznur Yıldırım.
Soğuk bir geceydi. Saat 12'yi geçmiş olmalıydı. Heryer kapalıydı.
Sokakta dolanıyordun. Neden bu saatte dışarıda olduğunu bilmiyordun ama kesinlikle rahatlamaya ihtiyacın vardı. Kendi nefes alıp verişlerini duyabiliyordun. Bir süre sonra nefes alıp-vermeyi birkaç saniyeliğine bıraktın ve etrafı dinledin. Ayak sesleri vardı. Sana yaklaştığını düşündün. Sonra bunun bir paranoya oyunu olabileceğini düşünüp, nefes alarak yola devam ettin.
Bir bez burnuna kapanmıştı, ve gerisi sadece karanlık...
..........Kendine geldiğinde bir arabanın içerisinde yolculuk yapıyormuş gibi hissettin, ama sadece hissettin. Çünkü gözlerin kapalı, ellerin ve ayakların bağlıydı. Konuşmaya çalıştın, anlaşılanayacağını bile bile. Pes etmiştin. Seni kaçıranın veya kaçıranların yanında ne yapsanda şuanlık seninle muhattap bile olmuyordu/ olmuyorlardı.
Bir süre sonra araba durdu. Bunu sanrılarına dayanarak düşünüyordun. Ve doğru çıkmıştı. Kapı açıldı. Adamın indiğini düşündün ve yine bağırmaya çalıştın. Daha sonra yine bir kapı açıldı ve adam seni kucağına aldı. Etrafta boya kokusu vardı ( en sevdiğim kokulardan biri 😍 ).
Adeta uzayda kaybolmuş bir yapbozun parçalarını birleştirmek kadar zor bir oyunun içerisinde bulunduğunu düşündün. Adam sonunda seni bir sandalyeye bıraktı. Daha sonra başka birisi geldi ve korece konuşmaya başladılar.
1. Yabancı adam: "Getirdim. Artık gidiyorum."
2. Yabancı adam: "Tamam git."Biraz korkmaya başlamıştın. Adamlardan birinin seni çok tanıdık geliyordu. Galiba şuanda o adam yanında kalmıştı (beyniniz yanmasın pls 😂😊).
Yanında ki adamın kim olduğunu çok merak ediyordun. Fakat sanki bu adama bağlanıyordu-
HAYIR! HAYIR! Bu olamaz! Seni kaçıran birine aşık olamazsın!Düşünceler beyninde savaşıyordu.
Adamın bir sandalye daha sürüklediği ortaya çıkan sesten belliydi. Daha sonra adam ( senin ) ağzını açtı ( yani ağzındaki bandı çıkardı ). Hemen konuşmaya başladın:
Sen:" Sen kimsin? Ve beni neden buraya getirdin? Benden ne istiyorsun?
Adam:" Özlediğim için. Ama sen beni özlememiş gibisin."
Sen:" Ne saçmalıyorsun sen be? Bırak beni !"
Adam: " Herşeyin zamanı var. Şimdi sessiz ol."
Sen iyice korkmaya başladın. Adam bunu farketmiş olmalı ki; ellerini çözdü ve tuttu.
Adam:" Sakin ol, ve benden korkma. Buna gerek yok."
Sanki sesinde şefkat vardı. Ama bu şefkat en fazla 5 dk sürdü. Daha sonra elini bıraktı ve tekrar bağladı.
Adam:" Bunca yıl nasıl dayandığımı bilmiyorum. Sen hala aynısın. Aradan 4 yıl geçti ve sen, sen...
Ahh daha fazla konuşmak istemiyorum."Sen: " Tamam peki. YETER ARTIK! BIRAK BENİ! BEN SENİ TANIMIYORUM VE SEVMİYORUM! 4 YIL ÖNCESİ FALAN BUNLARDA UYDURDUĞUN BİR SAÇMALIK. BIRAK BENİ YA BIRAK!!!!!"
Adam: " Demek öyle ha?" Dedi ve 'lanet olsun' diye bağırdı. Ayaklarını çözdü ve " Hadi git ozaman " diye bağırdı.
Daha sonra bir şeyin kırılma sesi duyuldu.Ağır boya kokusundan dolayı sersemleşmiştin. Git gide bilincini kaybetmeye başladın. Ayağa kalkmanla düşmen, bir oldu. Kırılan şeyin cam kırıkları olduğunu farkettin. Çünkü cam kırıklarının üzerine düşmüştün. Adam hemen yanına geldi ve seni kucağına aldı.
Bilincini resmen kaybetmiştin. Adam birşeyler söylüyordu ve anlamıyordun. Ellerinin acısını bile hissedememeye başladın.Adam
Bir dakika.. neler oluyor. O,o konuşmuyor ve...
Aman Tanrım lütfen ölmesin lütfen 🙏.
( Nabzını ve kalp atışlarını kontrol eder.) Nabzı yavaş kalp atışları normal.
Ohh...
Neyseki yaşıyor. Sanırım boya kokusunu fazla abarttım. Oysaki o çok seviyordu.
Neyse ellerine pansuman yapayım..........
Uyanmıştın ve gözlerin açıktı. Fakat adamın yüzünde maske vardı. Galiba bu yüzden o boya kokusundan bu yüzden etkilenmemişti. Yeni farkettin. Adamın kucağındaydın.
Adam:" Özür dilerim sanırım biraz abarttım ama sen çok seviyordun"
Sen:" Beni nerden tanıyorsun lütfen uzatma da artık söyle "
Adam tekrar gözlerini bağladı. Sinirlenmiştin. Birden elin acımaya başladı. 'Acıyla başa çıkmaya çalışırken dudaklarında bir baskı hissettin'. Bu tadı biliyordun. Bu,bu Jackson'ın dudaklarının tadıydı resmen!
Yoksa bu adam yıllar önce aileleriniz yüzünden zorla ayrıldığın sevgilin Jackson Wang'mıydı?
Bir an ondan uzaklaştın.
Daha sonra adam gözlerini tekrar açtı.Sen:" Jackson bu sen misin? "
Sessiz kalmıştı...
Sen: " Jackson bu sen misin !? Yalvarırım konuş!"O sırada adam maskesini çıkardı. Evet bu Jackson'dı. Ahh bu Jackson'dı!!!!!
'Yanan gözlerine yaşların dolmasını engellemeye çalıştın'
Jackson'ın boynuna atladın ve başını 'tıpkı eskiden yaptığın gibi' boynuna gömdün. Gözyaşların boynunu ıslatırken Jackson titreyen sesi ile konuştu :
"Seni asla göremeyeceğimden çok korktum. Ama artık hayal değilsin. Ven şizofreni değilim."Sen şaşırmıştın:
"Artık birlikteyiz. Asla ayrılmayacağız. Sen de şizofreni değilsin"
Daha fazla ağlamaya başlamıştın. Bu 4 yıl içerisinde sen paranoya Jackson ise Şizofreni olmuştu. Bu 4 yıl sizi mahvetmişti.
Jackson başını boynundan kaldırdı ve seni karşısına aldı. Dudaklarını parmakları ile okşadı.
J:" Dudaklarını bile özlemişim"S:" Dudaklarının tadını unutmam imkansızdı"
İvett...
Bunu isteği yapan okuyucum ve tüm okuyucularıma hitaben yazdım. Umarım beğenirsin 😊. Sen kendini biliyorsun 😉😉
Başka istek varsa yazın. Yoksa tekrardan normal bölüm yayınlamaya devam edeceğim.
Oy vererek yazarınızı mutlu etmek çok zor değil 😊😀.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOT7 İLE HAYAL ET
أدب الهواةGot7'ı sonsuz seven AhGaSe'lere adanmıştır. Got7 with IGot7 ❤