BÖLÜM -2-

17 0 0
                                    


Sabah olmuştu sanırım. Yerdeki yatağımda gözlerim yarı açık yatıyordum hala. Mutfak tarafından ailemin sesi geliyordu. Sanırım kahvaltı yapıyorlardı ve ben yine uyanamamıştım, ablam beni uyandırmaya çalışmaktan vazgeçmiş olmalı ki artık başımda dikilmiyordu. Babamın "Haydi hocam Allah'a emanet." dediğini duydum. Nedense okul müdürümle konuştuğunu düşündüm. Burada ne işi var ki onun derken lise tercih sonuçlarımızın açıklanmasına az kaldığı geldi aklıma. Hızla fırladım yataktan koşar adım mutfağa girdim. Sesler aşağıdan geliyordu, belli ki hocam hala gitmemişti. Mutfağa girdiğim gibi hızla balkona yöneldim. Balkon her zamankinden farklıydı sanki. Dikkatle baktığımda daha önce orda olmadığından emin olduğum sarmaşıkları farkettim. Demir korkuluklardan tavana doğru uzanıyorlardı. Balkonun her tarafı onlarla çevriliydi üzerlerinde küçük sevimli çiçekler de vardı, birkaç saksıda başka çiçekler de olduğunu gördüm. Çok güzel görünüyorlardı. Aşağı baktığımdaysa düşüncemde yanılmadığımı gördüm hocam buradaydı ve evin yanındaki dar yola yönelmişti, gidiyordu. Telaşla seslendim arkasından "Hocam!" . Şaşırarak etrafına bakarken tekrar seslendim "Hocam. Yukardayım." O sırada babam yanlış bir şey yaptığımı bu hareketimin bir terbiyesizlik olduğunu söyler gibi gözüme bakmaya başlamıştı. Bir an vazgeçip içeri girmeyi düşünsem de artık çok geçti seslenmiştim ve hocam beni duymuştu. Başını yukarı kaldırıp beni gördüğünde sevinçle gülümsedi "Gökçe! Neredeydin kızım ben de tam gidiyordum". Aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdim. "Yeni duydum hocam burda olduğunuzu." Anlayışla başını salladı yavaşça gitmek üzere hareketlenerek "Neyse bakalım başka sefere görüşürüz seninle de şimdi gitmem gerek" derken arkasını dönüyordu. Telaşla " Hocam! Bizim sonuçlar ne zaman açıklanacak biliyor musunuz?" diye tekrar seslendim. Anlam veremediğim tatlı bir gülümsemeyle tekrar döndü bana " Bugün açıklanması lazım kızım" duraksadı. "Hatta şimdi açıklanmıştır bile git bak." dedikten sonra bana el sallayarak aceleyle yürümeye başladı. O an içimdeki mutluluk heyecan coşku öyle artmıştı ki hepsi birden boğazımda toplanıp konuşmamı engelleyecek gibi hissettim. Ve sadece "Tamam hocam" diyebildim. Aşağıda bana ve hocama bakan aileme doğru düzgün bakamadan içeri yöneldim.

Gözlerimi açtığımda hala yataktaydım. Az önce olanları düşünmeye, anlamaya çalıştım. Rüya olduğunu anladığımda önce bir hayal kırıklığı yaşasam da aniden bir heyecan doldu içime ve tıpkı rüyamdaki gibi hızla kalktım yerimden. Yine mutfaktan sesler geliyordu. Kahvaltıya geç kalmadığımı ümit ederek oraya yöneldim. Herkes masanın başında toplanmıştı kimi kahvaltısı yapıyor kimi sadece çayını içerek sohbet ediyordu. Babamsa baş köşede kurulmuş çayıyla birlikte sigarasını içerek keyifle diğerlerini izliyordu. Beni ilk farkeden ablam olmuştu. "Kuzum! Günaydın." ." Günaydın ablam.Günaydın gençlik!" . Onlara böyle seslenmeyi seviyordum. Annem ve babaannem her ne kadar "bizden geçti, ne gençliği" diyerek itiraz etseler de onlarında hoşuna gittiğini biliyordum. Elimi yüzümü yıkayıp döndüğümde konuşmalarının arasında ortaya bir anda "Bugün halamlara gitmem lazım." dedim. Anlamayarak baktılar bana. Ablam "Bugün hep beraber gideceğiz zaten halama. Geldiğimizden beri gidemedik de sen niye öyle dedin şimdi?" diyerek ilk konuşan olmuştu. Bir an ne diyeceğimi bilemedim. Rüyamda gördüklerimden sonra sonuçları kontrol etmek istiyordum ama nedense bunu onlara hemen söylemek de istemiyordum. "Hiç işim var hem halamı görürüm diye demiştim ama hep beraber gideceksek sorun yok." diye karşılık verdim ancak bu yeterli olmamıştı sanırım hepsi ne işin var der gibi bakıyordu babam da aynı şekilde bakınca bir an korktum yanlış anlaşılmış olabilirdim. Sonra büyük ablam her şeyi çözmüş edasıyla " Sonuçlarına bakacaksın değil mi?" diyerek atladı söylemediğim bir şeyi bulmuş olmanın sevinciyle gülümsüyordu. Hala anlamadığım bir şey söylememem için ısrar ediyordu. Başımı olumsuz anlamda sallayarak "Hayır!" dedim. Ablam daha da büyük gülerek "Hadi hadi anladık işte." Babam hala bana dikkatle bakarken bu sefer küçük ablam devreye girerek "Totemi mi nesi vardı bunun söylemeyince iyi bir şeyler olacağına inanıyor. Tamam ısrar etmeyin söylemesin." dediğinde hem durumdan kurtulmuş olmanın sevinciyle hem de bu küçük detayı biliyor olmasının verdiği garip duyguyla baktım ona. Hatta o söyleyene kadar benim açıklama yapmamı engelleyen şeyin ne olduğunu kendimin bile anlamamış olmama şaşırmıştım.

Herkese birer çay daha verip kendim de kahvaltımı yaptıktan sonra herkes hazırlanmış ve evden çıkmıştık. Yol boyunca yerimde duramıyor bir an önce varmak için acele ediyordum. Bir yandan da acaba internet kafeye mi gitsem diye düşünüyordum. Neden dedemlerin evinde de internet yok ki diye de söylendim kendi kendime. Yada memlekete gelecek bu zamanı mı bulmuştuk evimizde olsak şimdiye kadar çoktan bakmıştım. Yol boyunca kendi kendime düşünüp söylenerek acele ederek yürümüştüm. Eve yaklaştığımızda küçük ablam yanıma gelerek "Sakin ol ablam." diyip elini omzuma attı. Bir şey demeden baktım ona sakinim demek istedim ama dışardan çok belli etmiş olmalıydım ki yanıma gelmişti. Sonunda evi gördüğümde içimi bir korku sardı. Ordan kaçıp gitmek istedim sanki. Ablam sanki her şeyi anlıyor biliyor gibi omzumdaki elini hafifçe sıkarak "Gel bakalım." dedi. Eve girdiğimizde halam ve kuzenlerime özlemle sarılırken aklımda bilgisayarın başına ne zaman geçebileceğim sorusu vardı. Oturma salonuna geçtiğimizde herkes bir şeyler soruyor konuşuyordu ama ben duymuyordum. Sonunda muhabbetleri bittiğinde sıra bana gelmiş ve üst kata çıkabilmiştim. Büyük ablam yanımda olmak istemişti o açacaktı sayfayı. Her bir tuşa bastığında parmaklarım geriliyordu sanki damarlarım çekilir gibiydi. Bütün bilgileri girip yeni sayfanın açılmasını beklerken gözlerimi ekrandan ayıramıyordum ama sanki bakmak istemiyordum da. İçimde onlarca duygu onlarca düşünce birbirine girmişken sayfa açıldı. Tablo gibi bir şey, en üstte benim fotoğrafım, yazılar rakamlar... Ve sonunda " Yerleştirildiği okul adı: Elazığ ...." . Ablam yüksek sesle okuyup "Ne!" diye bağırana kadar nefesimi tuttuğumu farketmemiştim. Ve en az onun kadar ben de şaşkındım. Şehir dışına mı gidecektim şimdi !?


                                                                 ***********

Merhaba!! :)) Bir süredir bu kitabı yazmak istiyordum arkadaşlar. Aslında biraz heyecanlıyım da ama öyle aman aman harika bir şey olacak iddiasında değilim zira bu benim ilk ciddi denemem en son küçük bir roman taslağı yazmıştım :D belki taslağımı kaybetmesem onunla daha başarılı olaylarla dolu bir şeyler yazabilirdim. Ancak bu yazımda öyle olaylar olaylar olamıycak malesef :/ gerçek-kurgu olacak biraz.

Umarım boş sayfalarla vaktinizi çalmış olmam ve umarım okurken keyif alır ve kızımızın yaşadıklarından sizler de pay çıkarabilirsiniz ilerleyen bölümler de "Ya bak ben de böyle düşünüyorum. Bu yüzden...." diyeceğinizi düşünüyorum (kızlar) :) 

Buradaysanız ve buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim inşallah diğer bölümlerde görüşmek üzere :)

19.05.2017

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MÜCAHİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin