Adamla beraber arabaya bindik.Geri doğru baktığımda Ensar ve adamları çoktan peșimize takılmıștı."Korkma Çakır! "Demiști ama deli gibi de korkuyordum iște . Bu da bir gerçekti. Adam araba kullanan adamına daha hızlı olmasını söyledi.
" Ensar peșini bırakmaz "
" Kes sesini! "
Dediğim onu sinir etmiș olmalı ki peșinde ki arabaya iki el ateș etti. Kendimi korumak için koltuğa gömüldüm. Yol ortasında çatıșma cıkmıștı. Yan tarafımızdan gelen mermi camı parçalara ayırdığında cığlığımı bastırmadım. Kulaklarım sağır olmuș gibi etrafımdakileri algılayamıyordum. Ortalık karıșmıștı. Sesleri tekrar netlik kazandığında yanımdaki adam telefonla konușmaya çalıșıyordu."Cahit abi peșimizde, Ensar iti " Karșı tarafta ki adam her șeyin bașlamasında ki rol alan Cahit olmalıydı.
"Abi kızı bırakamam"
"Ama abi... " Cahit denen sözünü kestiğinde gözleri benimle buluștu.
" Anlașıldı "Dedi ve telefonu kapattı. Yine soğuk siyah metal olan silah kafamda yerini aldı. Bu sefer ölüm emrim verilmiști kesin. Adam kolunu benden tarftaki kapıya uzattı,kapıyı açtı.
" Atla "
Adama ben uzaylıyım demiș gibi baktım. Atla da ne demekti ibreyi hızda sona dayamıș abadan üstelik.
" Dediğimi duymadın mı? "Atla!"
Adamın bağırmasıyla atamam gerektiğini anladım. Belki peșimizden gelen arabanın altında kalırdım, belki kafamı asfalta çarpar beyin kanamasından giderdim. ikiside bi ihtimaldi. Olması gereken buydu zaten bu hayatta istenilmeyen bi ișe yaramayan bendim yașamanın da anlamı yoktu.
Özür dilerim anne, seni koruyamadım için, özür dilerim baba;kendimi seni sevdiremediğim için, affet kardeșim sana ablalık yapamayacağım için.
Ani bi fren sesi sonrası karanlık."Ne zaman uyanır? "
" Birazdan uyanır korkacak bi durum yok hasta kadasını çarpmıș."
Sesleri ișitiyordum ama gözümü bir türlü açamıyordum. Nerde olduğumu saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum. Sonunda gözlerimi açtığımda etraf netleșmeye bașladı. Beyaz duvarlar, kahverengi sehba onun üzerinde camdan sürahi ve bir bardak. Kahverengi koltuk koltuğun üzerinde oturan kumral adam.
"Sen sormadan ben söyleyeyim hastahanedesin. "
Yüzü bir yerden tanıdık geliyordu ama bașımın ağrısından bunu düșünemiyordum.
" Sen kimsin? " Konuștuğumda boğazımdaki kuruluk gün yüzüne cıktı.
"Doğru kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Șimșek"
Elini uzatarak kendini tanıtığında çatık kașlarla ona baktım.
"Șimșek? "
Elini ensesine götürdü. Hafif güldü. Gülünce gözleri kısılıyordu.
" Șey yani ben Arda ama Șimșek derler "
Șimdi hatırladım bu adam Ensa'la ilk karșılașmamızda gitmeleri gerektiğini söyleyen adam. Yani bi nevi orda hayatımı kurtardı.
" Memnun oldum ben Nefes "
Bașıyla selam verdi.
Su içmek için doğrulmaya çalıștım ama kafamdaki ağrı buna engel oldu. Șimdi fark ediyordum kafamda sargı bezi vardı.
" Noldu? "
Endișeli gözlerle bana bakan Arda omuzlarımdan tutup kalkmamı engelledi.
" Su "diyebildim. Bardakta ki suyu bana uzattı bi dikiște hepsini bitirdim.
" Noldu bana "
" ilk sorman gerekeni en son aoruyorsun "
Cevabına güldüm. Haklıydı ilk ne olduğunu sormam lazımdı.
" Ya da adam sağlam mı? "diğer yöneltiğim soru onu güldürdü." Sana baștan anlatayım. Sen kendini arabadan atınca benim arabamın önüne dűștün. Son dakka fark ettim Allahtan yani. Sonra seni hastahaneye getirdim. Ensar abi de Cahit șerefsizinin peșine düștü. Ha birde saat on bucuk bu zamana kadar uyudun. "
Olan biteni anlattığında derin bi nefes aldı.
" Teșekkür ederim. "
Nede olsa beni hastahaneye getirmiș üstelik bașımda beklemiști.
" Ne teșekkürü zaten burda olmanın büyük nedeni biziz. "
kızar gibi söylediğine tebesüm etmekle yetindim.
" Ensar abiye haber vereyim. "
telefonu lacivert çeketinin iç cebinden cıkardı. Telefonu kulağına götürmesiyle, elinde telefonla içeriye giren Ensar bi telefona bi Arda'ya baktı.
" Abi tam sana haber verecektim. "
Șimșek oturduğu yerden ayaklanarak Ensar'ın yanında yerini aldı. Odaya geldiğinden beri ilk defa gözlerinin odak noktasını beni aldı.
" Nasılsın? "
" iyi " Demekle yetindim.Çeketini çıkarıp kendini koltuğa bıraktı. Siyah gömleğinin altında kasları belli oluyordu, bacaklarını saran siyah keten pantolon gayet hoș duruyordu. Arda'nın aksine kravat takmamıștı.
" Ben doktora bakayım "
Arda'nın doktorun yanına gitme gibi bir amacı olduğunu sanmıyordum.
Ne kadar ona bakmasamda gözlerinin üzerimde olduğunu biliyordum.
" Ailene haber vermek ister misin? "
Sorduğu soru karșısında ona döndüm. Hangi aile den bahsediyordu acaba ;beni istemeyen babam,her seferinde bu hayatta gelmemden șikayetci olan annem hangisinden acaba.
" Gerek yok. " Zaten evde olup olmadığımı umursadıklarını sanmıyordum.Ne kadar öyle oturduk bilmiyorum. Belki 1saat belki 5dakika zaman kavramımı yitirmiș gibiydim. ikimizden de tek kelime cıkmadı.
" Bırak beni be! "
" uyuyor kızım anlamıyor musun? "
" Çekil önümden! uyuyorsa uyuyor banane görecem. "
Ensar anlamayan gözlerle bana baktı ama ben çokta iyi anlıyordum bu ses Esra dan bașkasına ait olamazdı.
iceriye önde Esra arkada ona engel olmaya çalıșan Arda girdi.
" Nefes iyi misin? "
kollarını bana doladığında kolumun acısıyla inledim. Hemen kendini geri cekti.
" iyiyim merak etme. " Beni baștan așağıya süzdü. Gözleri Ensar'a döndü
" Arkadașımın bu halde olmasında payınız büyük. "
Esra kafayı yemiș olmalı daha düne kadar beni bu adam yüzünden azarlarken șimdi gecmiș Ensar'a kafa tutuyordu.
" Bence bunu arkadașınız adama kafa tutmadan önce düșünecekti. "
Verdiği cevap beni kavga polemiğine çekiyordu.
" Ne yani ortalığı dağıtmasına izin mi verseydim. "
" Engel olabildin mi? "
" En azından denedim. "
" Kesin șunu! "Esra'nın araya girmesiyle sustuk.Ensar ve Arda ortalıkta yoktu. Esra da bașımda uyumuș kalmıștı.Sabaha kadar uyku tutmamıș bi sağa bi sola dönüp durdum. Kapının açılmasıyla içeriye önde doktor arkada stajer diye düșündüğüm cocuk girdi.
" Hastamız ne durumda? "
" iyiyim " Esra da uyanmıș kenarda bizi izliyordu.
" Sargınızı cıkarınca çıkabilirsiniz. "
" O zaman ben ișlemleri halledip geleyim "Esra ișlemleri halletmek için cıktı. doktor sargımı yavaș yavaș açtı.
stajerin elime tutușturduğu aynadan alınımın sağ tarafındaki yaraya baktım,kötü duruyordu.
" Gayet Iyi görünüyorsunuz. "
yarayı gösterdim." Bu halde mi "
omuz sirkti" Evet "
güldüm tuhaftı.
" Sakar birisiniz sanırım. "
" Nasıl? "
" Erkek arkadașınız söyledi merdivenlerden düșmüșsünüz. "
Demek beni sakar tanıtmıștı Arda gösteririm ben ona sakarı.
" Evet öyle oldu. "
içeriye Esra Arda Ensar'ın girmesiyle konușmamız sonlanmıș oldu.
" Hadi cıkalım. " Ensar'ın sözleriyle ayaklandım ama ani kalkınca baș dönmesiyle yere kapaklanacaktım ki stajer bunu engeledi.
"Ben hallederim." Ensar ne ara stajerin yerine gecip koluma girdiğini anlayamadım.
"iyiyim ben " kolundan cıkmak için haraket ettim ama Ensar'ın sıkı tutan kolları beni durdurdu.
" Rahat dur. "
sadece benim duyabileceğim șekilde söyledi. Ona ayak uydurdum.
Arabaların yanına ulaștığımızda Esra kendi arabasının kapağını açtı.
" Hadi bin de gidelim Nefes "
Arabaya doğru yürüyecektim ki Ensar kolumdan tutu
" Dikkat et Çakır! "
Evet dikkate ihtiyacım vardı. Kafamı sallayıp arabaya bindim.
Esra arabayı çalıștırdığında onlara el salladım.
Arda bașıyla selam verirken Ensar ifadesiz kaldı.
O kadar uyumama rağmen kendimi yorgun hissediyordum.
" Çok yakıșıklı değil mi? "
" Kim? "
Yine Kimden bağsediyordu Esra acaba.
" Kim olacak kahramanın Ensar
bey "
" Iceride adamı bağıran sen değil miydin Esra? "
Gözlerini devirdi." Seni o halde görünce öyle oldu. "dedi.
" Restorant ne durumda? " Konuyu değiștirdiğimde takmadı.
" Iyi ortalığı Ensar bey toplattı. "
Ensar yine yapacağını yapmıștı.
" Nereye gidiyoruz?"
"Seni eve bırakacağım, ben ișe gideceğim . "
" Olur " Israr etmeyecektim. Yorgun hissediyordum eve gitsem Iyi olurdu.
Evin önünde durduğumuzda Esra'ya döndüm.
" Çok sağ ol Esra "
kolunu omzuma attı" Bırak șimdi teșekkürü git ve güzel uyku cek. "
Ona minnetle baktım,arabadan indim. Babam evde olmazdı bu saate anneme belli olmazdı. kimseye yakalanmadan girmek için yavaș haraketlerle kapıyı açtım ama duyduklarımla olduğum yere çakıldım kaldım.
" Sevdaya her șeyi anlatırım! Faruk duydun mu beni? Evlenecez onu boșayacaksın. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Sana Emanet
General FictionSaat kaç olduğunu bilmiyordum ama bu ıssız sokakta duyduğum tek ses yağmur sesinden bașka bir ses değildi. Yanımdan gecen arabanın yolda ki suyu üzerime sıçratmasa her șey yolundaydı. "Bizde insanız be insan bi yavaș sürer! Dağ bașımı burası!" arka...