chapter; three

259 27 5
                                    


ha? bu sehun.

onu gördüğüme o kadar sevindim ki, gidip onunla konuşmaya çalıştım ama...

o benim durumumdan haberdardı.

dışlandığımdan.

merkezde kimse yoktu. çavuş yine hiçbir şey yapmadığım hâlde beni cezalandırmıştı.

bana dünyalar kadar gelen 150 şınav.

birileri geliyordu.

"hey Baek! bacaklarını böyle tut. 30 kere daha."

"ö-özür dilerim."

ve yine hiçbir suçum olmadığı hâlde özür diliyordum.

gitmiyorlar.

"ahaha! şunun inlemelerine baksana Bum."

"bu kadarcık eğitime mi mızmızlanıp duruyorsun? yoruldun mu?"

kahkaha sesleri.

"haa. cevap yok mu?"

yorgun değilim...

"yardım lazım mı?"

hayır. hayır. hayır.

yaklaşıyor. aman tanrım.

lütfen düşündüğüm şey olmasın.

gözlerim doluyordu.

"d-dur!"

"hadi 30 kere de bu pozisyonda yap!"

resmen.taciz.ediliyordum.

"lütfen! yapma."

"ne oluyor burada?"

tanrım. ölüyor muyum? bu sehun mu?

sehun'un müdahalesi sayesinde beni kurtarabildiklerini söylediler.

ve o adamları bir daha hiç görmedim.

ve sehun'u da.

ve sonunda görevimi bitirmiştim.

killing stalking ‧ sebaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin