killing stalking ‧ sebaek

chapter; six

aynı saatler, oh sehun'un evi.

"s-sehun, orası değil..."

byun baekhyun, bacak arasına sıkıştırdığı örtüyü şehvetli bir şekilde hareket ettirirken, aşık olduğu adamın  yatağında -sonunda- yatıyor olmanın mutluluğuyla kendini kaybetmiş gibiydi.

sehun'a ait olan yastığa biraz daha sıkı sarıldı.

"sehun, mmh. ah-!"

kulağına gelen boğuk sesler ile hareket etmeyi kesti. sehun mu gelmişti? işten çıkmasına daha üç saat vardı, evine ulaşması da yaklaşık yarım saati buluyordu. en fazla bir saattir evde olduğuna emindi. sesi bir kez daha duyunca, gözlerini dolaba çevirdi. sesler dışarıdan değil, dolaptan geliyor gibiydi. endişeyle yutkundu.

"orada biri mi var?"

kollarındaki yastığı bırakıp sessizliğe odaklandı fakat hiçbir ses gelmeyince, beyninin oyunu olduğunu düşündü. ancak beklenmedik bir şekilde ses, daha kuvvetlice geldi bu sefer.

baekhyun, yataktan kalktı, sehun gelmeden evin her tarafını gezmek istiyordu ama öncelikle kontrol etmesi gerekiyordu. dolabı araladı, içini merakla süzerken, neredeyse bomboş olduğunu gördü. sadece kutular, birkaç kitap, kırmızı tel, süpürge, kürek ve yerde kilit-
hayır, kilitli bir kapı vardı.

ses, bir kere daha duyulduğunda oradan geldiğini anladı. kilidin üstündeki anahtarı çevirdiğinde, birden gelen rutubet kokusu ile yüzünü buruşturdu ve açılan yeri süzdü. geniş bir depo gibi görünüyordu. kutular, ipler ve alet çantaları ile doluydu.

aşağıya doğru merdivenlerden inerken yutkundu. her bir adımda etraf daha da kararıyordu. garip bir hava vardı burada.

"çok karanlık, göremiyorum..."

karanlıktan pek bir şey seçemediği için merdivenleri bitirince ufak adımlarla ilerledi. yalnızca ayağının dibini görüyordu. bir anda, bir şey ayak bileğini yakaladığında aniden yerinden sıçradı ve korkulu gözlerle karanlıkta yerde sürünen şeyi süzmeye çalıştı.

bir kadın?
çıplak bir kadın..?

"HASSİ-, BU NE?"

baekhyun korkudan bir iki adım gerilemiş olduğunda, kadının kalınca bir halatla bağlanmış olduğunu ancak seçebilmişti.

"bu-bu da ne?" 

kadının her tarafı kesiklerle kaplıydı ve baekhyun olduğu yerde donakalmış haldeydi.

bu kadın neden sehun'un bodrum katında? ve neden bağlı.. neler oluyor burada? kadına bunları kim yapmış olabilir ki?

"hey... sen iyi misin?" sorduğu sorunun saçmalığıyla, aklına kadının gözlerinin ve ağzının da bağlı olduğu gelmişti. dizlerinin üstüne çöktü ve paniklemiş bir halde kadının gözleri ile ağzındaki ipi çözmeye koyuldu. 

korkudan titreyen elleriyle zar zor ipleri çözdüğünde, kadın hemen bağırmaya başlamıştı.

"kurtarın beni, yalvarırım, kurtarın beni!"

baekhyun, artık ne kadar işe yarayacaksa; kadını sakinleştirmek için konuştu.

"s-sakin olun lütfen, sana zarar vermeyeceğim.." 

kadın bağırmaya devam etti.

"BANA BUNU NEDEN YAPIYORSUN?!"

baekhyun, kadına dolanmış ipi çözmek için ona doğru uzandığında kadın çırpındı.

"UZAK DUR BENDEN! YAKLAŞMA BANA!"

"sakin ol, lütfen... sadece ipleri çözeceğim-!"

"BENDEN UZAK DUR DEDİM!"

baekhyun, kadının ona bakmadığını ancak fark edebilmişti. kadın, onun arkasına bakıyordu. baekhyun'un arkasındaki kişiye. baekhyun sonunda tepki verip arkasına döndüğünde, kafasına sopayla çok sert bir darbe almıştı.