[BTS]-LİE

İSTİFA

*****JİMİN'in ağzından*****
Ona aşkım demek bana qarip geliyordu.Ama iyileşmesi için bunu yapmalıydım

O komada olduğu sürece onu izledim.O konuşamasada ben onunla konuştum.Kötü hissettiğimde o dinledi beni sadece.

Konuşmadan,sakince.Uyurkn
güzeldi.Şimdi çok daha güzel olduğunu fark ettim

Eve hayran kalmıştı.PD'nime
ailemle ilgili sorun olduğu bahanesiyle izin ala biliyordum.

Hayatımın pek eğelenceli olduğu söylenemez.İlk başlarda öyleydi.

Işıklar,miktofonlar,hayranlar
onların bağırışları...
Ama bunların hepsinin tek bir bedeli var.
Özgürlüğün...

Markete bike saat 3'de gide biliyoruz.Bu çok kötü bir his
Bazen pes etmeyi düşündüm
Ama hyunglarım ve ailem için hala ayaktayım

Bu eve şaşırmış duruyor.
İçeri geçip yerleştik

"Eun Sang,açmısın?"

merdivenlere bakarak yanıtlamasını beklediğim sorunun cevabını merdivenlerden koşarak atlaya-atlaya inerek cevapladı

"geliyoruuuummm"

çok neşeli.Öyleki beni bile enerjisi ile mutlu ve rahat hissettiriyordu.

Bende güldüm.Çok hızlı koştuğu için düşmemesi için gülerek yanına koştum

"dur yavaş düşceksin"

beklemediğim anda atladı ve yere düşdük.

"Kafamı yardın"

"bilerek yapmadımki"

"ya sana bir şeg olsaydı"

"merak etme süpermen sen varken bana bir şey olmaz"
işaret parmağıyla burnumun ucuna hafif vurup mutfağa koştu

*****
Bu gün işe gitmiycem.yarın da doktorla görüşmeye gidicem.

Yağmur yağıyordu.Saat çok geç.Muhtemelen uyuyor.
Dediği şeyler hala aklımda

"merak etme" "sen varken bana bir şey olmaz"

JM:"bende bundan korkuyorum..."

Şiddetli ve gürültülü şimşek çakmasıyla aynı anda duyduğum çığlık sesi yerimden zıplamama ve düşüncelerimden sıyrılmama neden olmuştu.

Hemen Eun Sang'ın odasına koştum.Kapıyı yavaşça araladım.Oda karanlıktı.
İçeri geçip yatağa taraf yöneldim.Yatakta yoktu.
Nerdeki?

"E..Eun Sang?"

"J..jimin"

Tam arkama döndüğüm anda boynuma atladı ve sarıldı

"İyimisin,ne oldu?"
saçını okşayarak onu sakinleştirmeye çalışlyordum

"O..o geldi o yine geldi b.bb.ben görd..."

Kekeliyordu ve ben hiç bir şey anlamıyordum.Bu yüzden sözünü kestim ve onu odama götürdüm

"tamaam,şimdi şu suyu iç, sakinleş ve öyle anlat"

tamam anlamında kafasını yukarı aşağı salladı ve elimdrki su bardağını aldı
Elleri tittrediği için içemiyordu

Bardağı elinden alıp ben içirmeye karar verdim.
Bir elimle başının arkasını tutuyorken diğer elimlede suyu içiriyordum.Narin ellerini bardağın üzerindeki elimim üstüne koydu ve tam suyu bitirecekken tekrar gök gürledi.

Elimdeki bardak Eun Sang'ın
çığlığı eşliğinde yerle buluştu ve param-parça oldu

Korkudan bana sarılmış ve bırakmıyordu.Sakince onu yatağa yatırdım ve bende yanın uzandım.

Korktuğu için ona sarıldım ve güvende hissetmesini sağladım.Garip olansa ondan çok ben onunlayken güvende hissediyordum.

"Ne oldu hadi anlat,
şimçektenmi korktun?"

hayır anlamında küçük çocuk gibi dudağını büzerek başını salladı.

"ne oldu oeki anlat aşkım hadi"

"O..o yine geldi.Yine beni boğmaya çalıştı.Jimini de öldüreceğim dedi.Boğazıma yapıştı.Tam şimşek çaktığı an korkunç şekilde ortadan kayb oldu"

O mu?sanırım şu rüyasındaki vampirden bahs ediyor.Her ne kadar tanımasam da tanıyormuş gibi yapmalıydım

"Merak etme aşkım,sana hiç bir şey yapamaz"

Emin olmak için hafif başını kaldırıp bana baktı.Kocaman gülümsedim ve alnından öptüm.

***1 hafta sonra***

Son bir haftadır Eun Sang korkunç kabuslar görüyor, kan ter içinde uyanıyor ve bazende ateşi çıkıyordu

Öğlen onu yalnız bırakmamak adına tae ve kook'u çağırdım.

Olayı onlara anlatmıştım sadece.Eun Sang tabi onları rüyalarından dolayı tanıyordu

Kanepede yayılmış film izlerken kapı çaldı.Şaşkın şaşkın başını yasladığı omzumdan kaldırdı ve sorar gözlerle bana baktı

"kim ki acaba,"

"sürpriz"diyip göz kırptım ve elinden tutara kapıya koştum
Kapıyı sormadan açtım

Eun Sang Tae'yi gördüğü an boynuna atladı

"TaeTae seni çok özledimm"

Tae ufak çaplı şok geçirirken Sang'ın arkasından bana
*ne oliyi burda"bakısı attı

Bende göz kırpıp idare etmesini söyledim
Bana rüyasını anlatmıştı.Ama Tae kısmını atlamıştı.

Onları içim el vermese de bıraktım ve çıktım
Bu gen şirkete de gidecektim

Doktor beni görünce sinirli ve ciddi bir şekilde konuşmaya başladı

"geciktiniz bay Park,bir haftadır neden gelmediniz"

"Eun Sang...O son bir haftadır kabuslar görüyor ve..."
anlatmaya başladım ve en ince detayına kadar olayı anlattım

"Bak evlat,bu rüyaların etkisinden çıkmak için beyni yoruluyor demek.Ama başaracak.Yakında rüyalar etkisini kayb edecek.

Fakat.o güne kadar onu yalnız bırakma.Gördüğü rüyalar şiddetlenecektir bu iyiye işaret amaboğulduğunu görürse psikolojik olarak beyin buna inanır ve hastayı kab ede biliriz tabi bu 1000/1
görülen bir durum"

"peki kabus gördüğünde uyandırmalımıyım?"

"uyandıra bilirsin,ama,
yavaça.kesinlikle ani hareketlerde bulunma,
refleks olarak saldırqanlaşa bilir"

"peki,teşekkür ederim doktor bey"

*****
Şirketten içeri girdim.
PD'nimin odası en üst katta
Asansör beklemeye başladım

Geldi.Asansöre binip en üst katta indim ve kapıyı iki kez tıklatıp içeri girdim

PD:"gel jimin hoş geldin"

Karşısına eip oturdum

"bakın,ben sizden bir iki ylık izi..."

Demek istediklerimi anlamış olacak ki sözümü bitirmem izin vermeden sinirle çıkıştı

PD:"sen ciddi misin Jimin,
gelecek ay comeback var ve sen izin mi istiyorsun?!
Bak annem hasta dedin git gör bakıcı tut hatta istersen buraya getir dedim ve sana zaman verdim.Bitti.Zaman doldu"

sinirle elimi masaya vurup ayağa kalktım
Yalan söylemiş olsam bile annemi bu kadar küçümsemesi sinirlerimi bozmuştu

"benim annem süs eşyası değil.istediğim an isteğim yere götüremem onu.Ha illa olmaz diyorsanız benim için OK."

kaşlarını çattı ve demek istediğimi anlamaya çalıştı

"ne demeye çalışıyorsun se?"

elimi cebime koyup arkamı döndüm kapıya doğru 2-3 adım atıp durdum.
Omzumdan ona bakatım ve sırlttım

"İstifa ediyorum"

çok saçma bir bölüm oldu