Babamın ölümü

594 32 11
                                    

Eun Sang'ın ağzından:

"WOW,uzun zaman oldu burası çok değişmiş"dedim kendi kendime Soo jin duymuş olmalı ki,bana cevap verircesine"özlemişmsin?"
dedi.Cevap vermedim Babam öldükten,daha doğrusu öldürüldükten sonra buraya geleceğimi hiç düşünmemiştim.Taksi tutup şehir merkezine gdiyoruz orada oteller çok Bir ev bulana kadar otelde kalmayı planlıyoduk.Yolda giderken kulaklığımı takıp düşünmeye başladım.Olanlar film şeridi gibi gözümün önünden geçti
*******FLASHBACK*********
Doğum günümdü.Babamla büyük saray gibi bir yerde 15-ci yaşımı kutluyorduk.
Tüm şirket çalışanları,aile dostlarımız,benim arkadalarım,basın bile oradaydı.Babam ünlü bir iş adamıydı.Sade,beyaz elbisemle Limuzinden indiəimde babamı bellerken basın beni karşıladı.

korumalar basını uzaklaştırdı ben içeri girdikten sonra basın arkamdan geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

korumalar basını uzaklaştırdı ben içeri girdikten sonra basın arkamdan geldi.Salona geçdiğimde babam beni karşıladı.Koluna girdim,alkış ve arka fonda çalan hoş müzik eşliğinde masamıza doğru yürümeğe başladık.
    Ziyafetin sonuna doğru babam bir telefon aldı gülen yüzü birden soldu.Bakışları benimkilerle buluşduğunda yapmacık bir gülüş atarak yanıma geldi.Hava alıcağını söyledi.Başımı olumlu yönde salladım.
   Ziyafetin sonlarına doğru endişelenip babamı aradım.Açmadı yardımcısı içerdeydi.Açıkçası bir şey olduğunu anlamıştım çünkü yardımcısı hep onunlaydı.
Yanına gidip babamı sordum

"Babamı gördünüzmü?"

"Hayır,küçük hanım,az önce dışarıya çıktı her halde terrastadır"

"Hayır,orda değ..."

Misafirler yanıma gelip vedalaştı sözüm yarım kalmıştı arkamı döndüğümde adam ortalıktan kaybolmuştu

"Hmm...ilginç"

  Ziyafet bitmişti.Ne babam ne yardımcısı yoktu,telefonlarınada bakmıyodu.Merdivene oturup ağlamaya başladım

"Neden beni yalnız bıraktın,nerdesin iyimisin baba"

Birden ayak sesi duydum koşarak sesin geldiği tarafa gittim Bodrum tarafa inen merdivende loş ışık altında uzun boylu birisi yavaş-yavaş ilerliyordu.Merdiven bittiğinde büyük bir kapıyı araladı.Kapının cırlamasına eşlik eden mavi loş ışık korkmama sebep olmuştu.
Kapı kapandığında korumaların yukarıda olmasından cesaret alarak babamın da orada ola bileceği düşüncesi ile merdivenden inmeye karar verdim.Bir addım attığımda bom boş koridorda ayakkabımın sesi yankılandı.
Derhal ayakkabımı elime aldım.Kapıya vardığımda titreyen son terli ince amma minik ellerimle kapıyı araladığımda kapıdan yine o ürkütücü ses yine yankılandı.Fazlasıyla gergindim.İçerde ses yoktu karanlık ve sanırım bom-boştu.Cesaretimi bir kez daha toplayıp içeri girdim.Oda çok büyüktü ve doğru tahmin etmiştim kimse yoktu.etrafı incelediğimde pencereden odayı hafıf aydınlatan ay ışığının düştüğü yerde yatan bir bedeni aydınlattığını gördüm.Yanına koştuğumda kan içinde yatan kişiyi gördüm gözlerim doldu bağırmaya,ağlamaya başladım:

"BABAAAAAAA..."

******GÜNÜMÜZ**********
Araba birden fren yaptı.Önümüze biri çıkmıtı.Adam yere yığıldı Koşarak arabadan indiğimizde yüzünde maskeli yerde yatan adamı görüp yanına koştum istemsizce kollarıma aldım onu şapkası bir tarafa düşmüştü.Nabzını yoklayıp

"HASTANEYE,ÇABUK"
Aam onu arabaya bindirdi.rahat nefes alması için maskesini çıkardığımda Soo Jin bağırmıştı:

"JİMİNN?!"

[BTS]-LİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin