[BTS]-LİE

Deli taksici

BTS dinlemediğim için Jimini benden önce Soo Jin tanıdı.Araba hastaneye giderken dizlerimin üzerinde uzanmış bayqın haliyle bile çok yakışıklı olan Jimini yakından inceleme şansını bulmuştum.
Bem-beyaz tenine minik hoş burnu çok yakışıyordu kanlı alnına düşen ipek gibi yumşak ve siyah saç tellerini ellerimle parmaklarımın arasına alıp kan olmaması için nazikçe alnından çektim
Hastaneye vardığımızda bayqın olduğu için onu sedyeyle içeri taşıyıp bir odaya aldılar ve bizim girmemize izin vermediler.
Yaşadığı şoku atlatamayan Soo koridor boyu o taraf-bu tarafa yürürken bi yandanda kendi kendine konuşuyordu
Ben de paniklemiş neredeyse ağlayacak olan taksi şöförünü sakinleştirmeye çalışıyordum

"Onu ben öldürdüm..Benim..benim yüzümden orda yatıyo hapse düşücem çocuklarım,karım.."

"Amca bi sus ya,ölmedi o sadece bayqın şimdi doktor haber verir"
Dediğimde yüzüme dikkatle bir kaç saniye baktıktan sonra gözünü bir noktaya dikti.Ellerini ağzında yumruk yapıp ısırıyordu.
Bense onun delirmemesi için dua ediyordum.aniden durdu ve bana bakıp gözlerini bereltdi gerçekten deliye benziyordu:

"Onu ben öldürdüm"dedi ve kalkıp bağırmaya başladı

"AAAAAA HAYIR KATİL OLAMAM,ÇOCUKLARIM"dedi ve kaçtı tam peşinden koşacakken Sos Jin bağırdı

"Doktor bey!"

dönüp doktorun yanına koştum
"O çok iyi,sadece kafasını çarpmış ve bu yüzden bayılmış"

"Görebilirmiyiz peki?"

"Tabi,ama çok yormayın"

içeri Jiminin yanına girdim Soo jin gelmedi heyecandan.

telaştan dikkat etmemiştim bu hastane çok lükstü.
Yanına gittiğimde gözleri kapalıydı yanına yaklaştım
ve ürkek sesle konuşmaya başladım
"J..jimin?!"
hafif gözlerini araladı ifadesiz bir şekilde bana baktı.Çok güzel yaa ben bunu nasıl fark etmemişim

"noldu bana,başım uyuştu,sen kimsin"

"Ben Eun Sang,küçük bir kaza geçirdin benim bulunduğum taksi sana çarptı başını çarpmışsın ve bayqındın"

"Şöför nerde"

"Şey..o..sanırım delirdi ve kaçtı"
dilinin altında bir şeyler mırıldandı sanırım küfür ediyordu.

"Ben çıkayım sen de uyu"
tam gidecekken sıkıca bileğimi tuttu.bu halde bile çok güçlü.ona döndüğümde dedi:

"sakın ben uyanana kadar kaçayım deme"

"benim suçum yok ki neden kaçayım"dedim ve çıktım.
akşam olmuştu Jiminin yanına uğrayıp eve gitmek istiyordum.çok yorgundun sabah 4 de kalkmıştık Soo jin zaten uyuyordu,evet hastanede
odaya girdiğimde Jimin iyiydi ve doktor onun kolundaki serumu açıyordu
İçeri girdiğimde güken yüz ifadesiyle "erkek arkadaşınız
çok iyi taburcu ediyoruz"

"O..ne,h..hayır biz sev..."
Jimin sözümü kesmişti:

"sen çık ben geliyorum aşkım
ne?aşkım mı?ne alaka yaa
odadan çıktı,konuşmaya utandım o ödemeyi yapmak için gitti ben de Soo Jini uyandırdım.Dışatı çıktık oturup bir yerlerde konuşalım dedik olanları işte.bir kafeye gittik taksiyle çünkü bavullarımızlaydık

uzun uzun sohbet ettik.eve gitmeyi karar aldık.üstüm ince olduğu için üşümüştüm

jimin üşüdüğümü görüp garip garip bakmaya başladı.

"Niye öyle bakıyosun"

"O eteğin kalanı nerde?"

"Anlamadım?!"taksi geldi el sallamak için kolumu kaldırdığımda kolumdan tutdu ve yüzümü ona çevirmemi sağladı

"Bize gidiyoruz"

"haha ne saçmalıyosun"
tabi bu arada Soo jin bize bakıp sırıtıyordu

"gecenin bu saati kız başınıza sokakta bırakamam sizi,hele seni o giydiğin bez parçasıyla hiç bırakamam"

"Bez mi?etek o etek kaçıncı asırda kaldın sen ya?"

"birden siyah araba geldi valizleri arabanın baqajına koyup bizi arabaya bindirdi
kendisi de sürücü koltuğuna geçdi.Evine vardığımızda ağzım açık kalmıştı

Biliyorum biraz saçma oldu ama bu kadar yetiştire bildim yarınki bölüm daha iyi olucak.