- İmdat! İmdat! Kimse yok mu ? Yardım edin , peşimde . Beni öldürecek . Elinde kocaman bir bıçak var ve beni öldürmek için geri geldi . Lanettt!
Mary arkasına bakmadan hızla koşmasına devam ediyordu . Lanetteki katil elinde büyük bir bıçakla arkasından koşuyordu . Mary nefessiz kalmıştı biraz durup dinlenmesi gerekiyordu fakat buna vakti yoktu katil arkasındaydı ve kendisini yakalayabilirdi . Biraz daha koştuktan sonra daha fazla devam edemeyeceğini anladı ve arkasına dönüp baktı . O da ne ?
- Katil nerede ? Ortadan kaybolmuş . Acaba beni kaybetti mi ?Ama bu imkansızdı katil , seni asla kaybetmez .
Mary katili arkasında göremeyince kurtulduğunu düşünüp nefes almak için az ilerideki beyaz , iki katlı olan evin önüne gitti ve duvara yaslandı . Sakinleşmeye çalışıyor bir yandan da bir kurtuluş yolu düşünmek için kendini zorluyordu . Saat gece yarısıydı , etraf çok karanlık ve sessizdi . Bulunduğu sokağa göz gezdirdi etrafta hiç insan yoktu ve burayı tanımıyordu . Bu ürkütücü sessizlik Mary'i daha fazla korkutuyordu .
Aniden arkasından gelen sesle irkildi . Bakıp bakmamak konusunda çok kararsızdı , kalbi elinde atıyordu sanki . Rüzgar mı ? Yoksa bir insan mı ? Nefesini tuttu ve yavaşça arkasına döndü...
-Anneee !
Çalan kapı ziliyle yerimden sıçramış ve çığlık atmıştım . Filmin en heyecanlı yerinde zil mi çalar yahu ? Korku filminde miyiz biz ? Sımsıkı sarılmış olduğum yastığı yavaşça koltuğa bıraktım , kalbim çok hızlı atıyordu . Gecenin bu saatinde kim gelmiş olabilir ki ? Kumandayı alıp televizyonu kapattım ve hiç sesi çıkmayan Sude'ye baktım .
-Sude iyi misin ?
-İyiyim abla . Ben çok korkuyorum . Bu saatte kapımızı kim çalmış olabilir ki ? Bence açmayalım .
-Ablacım ben burdayım . Korkma , sen burda kal ben bakarım kapıya .
Sude ile aramızda 1 yaş vardı fakat buna rağmen bana abla derdi . Annemiz biz küçükken bir trafik kazasında ölmüş . 15 yaşına kadar babam baktı bize , hem annelik hem de babalık yaptı . Bir gün okuldan eve geldiğimizde babam bize kapıyı açmadı . Evde olmadığını düşündük , büyük olan ben olduğum için evin yedek anahatarı bende dururdu . Çantamdan çıkartıp kapıyı açmıştım . Keşke anahtarımız olmasaymış ... Salona gittiğimizde karşımızda gördüğümüz manzaranın etkisiyle uzun yıllar kendimize gelemedik.
Babamızı salonun bir köşesinde bulunan masanın orada kendisini asmış bir vaziyette bulduk . Salondaki bütün eşyalar etrafa dağılmış bir şekildeydi . O günden sonra kimsemiz kalmadı ve ben Sude'ye hem anne hem baba hem de bir abla oldum . Küçücük yaşımda kendi hayatımı bırakıp biricik kardeşime adadım bütün her şeyimi . Sude de bu yüzden bana hiç adımla hitap etmez hep abla der .
Kapının ikinci kez çalınmasıyla yerimden kalktım ve korktuğumu Sude'ye belli etmemeye çalışarak kapıya doğru ilerledim . Delikten dışarıya baktığımda , genç bir kızdan başka bir şey göremedim . Zarar gelmeyeceğini düşünerek kapıyı açtım .
-Buyrun , kime bakmıştınız ?
Dışarıda çok yağmur vardı . Karşımda duran kız muhtemelen 15 yaşlarında , orta boylu , zayıf tatlı bir kızdı . Şemsiyesi yoktu ve bu yüzden her yeri sırılsıklam olmuştu . Islanmanın etkisiyle olsa gerek titriyordu . Titreyen dudaklarının ardındaki dişleri birbirine çarpıyordu . Hafif kekeleyerek konuştu .
-Şey ben , Beyza ve Sude Akman'a bakmıştım . Burada oturduklarını öğrendim .
Bu kız benim adımı nereden biliyor ? Öğrendim dedi kimden öğrenmiş ? Ve bu saatte kapımda ne işi var ?
-Evet benim . Siz kimsiniz tanıyamadım .
-Ben Şeyma , izin verirseniz içeri geçebilir miyiz ? Çok üşüdüm de . Biraz ısınmaya ve kurumaya ihtiyacım var . Size her şeyi içeride anlatacağım.
Kız haklıydı , bende korkudan akıl kalmadı ki. Bu havada hala dışarıda tutuyorum kızı .
-Tabi kusura bakma . Buyur geç içeri .
Yağmurdan içine su kaçmış ayakkabılarını çıkarırken biraz mahcup oldu . Ona gülümseyerek kendisini rahat hissetmesini söyledim ve ayakkabılıktan pembe terliklerimi alıp yere bıraktım . Utangaç bir tavırla terlikleri giydikten sonra üstündeki yağmurluğunu da çıkardı . Elimi uzatarak bana vermesini işaret ettim. Çok fazla ıslak olduğu için bizim mantolarımızdan uzağa astım .
-Hadi gel , beni takip et .
Birlikte salona geçtik . Sude yanımda bir kız ile içeri geldiğimi görünce merak eden gözlerle bana baktı .
- Misafirimiz Şeyma .
- Bu saatte ?
Ah bu Sude bazen çok patavatsız olabiliyor . Kızın kalbini kıracak . Şeyma'ya döndüm ve oturmasını işaret ederek
- Sen onun kusuruna bakma canım .Rahatına bak.
dedim . Kız mahcup bir yüz ifadesiyle koltuğa oturdu ve
- Sorun değil , haklı .
dedi . Sude ve Şeyma'yı odada yalnız bırakarak mutfağa yöneldim . Şeyma için çay yapıyordum ki çok geçmeden Sude de yanıma geldi . Elimdeki kupayı bırakarak ona döndüm ve kaşlarımı çatarak konuştum.
-Sude sen ne yapıyorsun kızı neden yalnız bıraktın içeride ? Ayıp , çabuk geri dön .
-Abla söyler misin bu kız da kim ? Gecenin bu saatinde bizim evde ne işi var ?
Bu soruların cevabını ben de bilmiyorum fakat biran önce öğrensem çok iyi olur .
-Bilmiyorum canım . Adımızı , soyadımızı ve nerede oturduğumuzu öğrenmiş . Bize anlatacakları varmış .Ben de seninle beraber az sonra öğreneceğim .
Çaydanlığı elime aldım ve demlenmiş olan çayı , az önce masaya bırakmış olduğum kupaya doldurdum ve salona doğru yöneldim . Sude katlanan merakıyla benim peşimden salona girdi . Benim elimde kahverengi bir kupanın içinde az önce mutfakta yapmış olduğum çay vardı . Salona geldiğimizde Şeyma hala aynı yerinde ve aynı pozisyonda oturuyordu . Gerilmiş olduğu her halinden belli oluyordu . Elimdeki kupayı , tekli koltukta oturan Şeyma'ya uzattım .
-Teşekkür ederim .Zahmet etmeseydiniz keşke .
-Yok canım ne zahmeti . Çok üşümüşsün , azcık için ısınır . İç hadi.
diyerek eski yerime oturdum , Sude de benim yanıma oturdu . Elindeki çayı yudumladıktan sonra , üzerindeki meraklı gözlerimizi fark etmiş olacak ki boğazını temizleyerek konuştu .
- Kim olduğumu merak ettiğinizi biliyorum . Gecenin bu saatinde neden geldiğimi merak ettiğinizi de biliyorum . Size her şeyi anlatacağım . Bunun için buradayım zaten .
Haklıydı , gecenin bir yarısı çat kapı gelen bu gizemli kızın kim olduğunu , bizi nereden tanıdığını ve bu saatte bize ne anlatmak için burada olduğunu çok merak
ediyorduk . Biran önce bize açıklama yapmazsa ortam gerçekten çok gerilecek . Hala konuşmayan Şeyma'ya sert bir bakışla
-Anlatacak mısın ?
diye sordum . Şeyma tekrardan boğazını temizledi . İyice gerilmiştim . Bu kadar zor söylenebilecek ne olabilirdi ? derken söyledikleriyle beynimden vurulmuşa döndüm .
- Ben Şeyma Akman . Sizin kardeşinizim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MABLA
Mystery / ThrillerBir insanın hayatını , gecenin bir yarısı çalınan sıradan bir kapı zili ve çat kapı gelen bir misafir ne kadar değiştirebilir ? Ben söyleyeyim ; o zil benim hayatıma yeni bir kız kardeş kazandırdı fakat bununla birlikte bütün hayatımı bana yalan kı...