4. Notebook

62 11 13
                                    

-Aymira'nın ağzından-

Gözlerimi yavaşca açtığımda etrafıma bakındım.

Ben en son gölün kenarındaydım. Nasıl gelmiştim buraya, ne olmuştu?

Hastane odasındaydım sanırım.

Kafamı sağ taraftaki pencereden çevirip soluma baktım. Ah hadi ama şimdi de halisülasyon mu görüyordum?

Yattığım yatağın yanındaki koltukta Shawn Mendes, onu görme umuduyla Kanada'ya taşınma kararı verdiğim insan, gerçekten o mu oturuyordu?

Ya da iyice kafayı sıyırmıştım. "S-sen" dedim elimle onu işaret ederek.

Çarpıkça gülümseyerek "Evet, ben?" dedi cümlemi tamamlamamı istercesine.

Yattığım yatakta doğrulurken saçımdaki toka daha fazla dayanamayarak saçlarımı serbest bıraktı.

"Ben iyice kafayı mı sıyırdım?" dediğim şeye kahkaha atıyordu.

Bense sadece şaşkınca ve hayranca ona bakmakla yetiniyordum.

"Yoksa beni tanımıyor musun? Ben Shawn" dedi ciddi olmaya çalışarak.

Bu sefer çarpıkça gülümseme sırası bendeydi. "Yo-yok tanıyorum da senin burada olmana inanamadım. Sen gerçek misin?" dedim neden kekelemiştim, iyice rezil oluyordum.

Zaten en son cümleyi söylemek gibi bir planım yoktu konuşmaya başlarken.

En son dediğimin farkına vardığımda kızarmaya başlayarak kafamı önüme eğdim.

Birkaç saniye önce tokamın saçlarımdan düşmesi şu an çok işime yarıyordu. Saçlarım uzun olduğu için yüzümü göremezdi.

İlk önce ses çıkarmadı birkaç saniye sonra yataktaki çökme ve kucağımda olan ellerimdeki sıcaklıklıkla afallamıştım.

Ellerini izledim, her şeyi gibi elleri de mükemmeldi. Ve şuan elleri ellerinin üstündeydi.

Kalbimin sesi üç kilometre öteden bile duyulabilirdi.

"Evet, gerçeğim. Ama istemiyorsan gidebilirim" yavaş bir şekilde tam kalkacakken halâ ellerinin üstünde olan ellerini sıkarak gözümden ellerimize düşen bir yaşı umursamadan "Sende gitme. Lütfen en azından birkaç dakika daha dur." dedim titreyen ve fısıltı gibi çıkan sesimle yalvararak.

"Aslında gitmemi istesen bile gitmeyecektim." dedi ve bir elini çektiğini elimde hissettiğim sıcaklığın yok olmasıyla fark ettim.

Kafamı kaldıracak cesareti bulamıyordum kendimde.

Çenemi tutup kafamı kaldırdığında yüzlerimiz çok yakındı.

"Ne yaşadığını bilmiyorum ama buna ihtiyacın olduğunu düşünüyorum Aymira" dedi. İsmimi o pamuk gibi yumuşacık sesinden duymam bile kalbimi tekletebilecekken ismimi bilmesine bile şaşıramadan beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

İlk birkaç saniye donup kalmıştım.

Ona sarılmadığım için ayrılacakken bende ona kemiklerini kırarcasına, içime çekmek istercesine sarıldım.

Kafamı boynuna gömdüm ve sanırım ilk defa mutluluktan düştüğü için gözümden yaşlar, onlara lanet etmedim.

Onun kokusunu içime çektim, sarılmama karşılık verdiği için de sevinmiştim.

Biraz geri çekilip "Sonsuza kadar öyle durabilirdim. Teşekkür ederim." dedim ve sol omzunu göstererek "Hırkanı ıslattığım için üzgünüm" dedim tekrar başımı eğerek.

KARANLIK DÜNYAM'ın MAVİ IŞIĞI // Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin