ÖNCELİKLE BU HİKAYE ÖFA KİTABINDAN YANİ YAZARI 'BÜŞA YILMAZ'OLAN KİTAPTAN ESİNLENEREK YAZILMIŞTIR. BAZI YERLERİ AYNI,BAZI YERLERİ FARKLI. O YÜZDEN ANLAYIŞ İLE KARŞILAYIP OKUMANIZI İSTİYORUM.
İYİ OKUMALAR SONSUZCUKLARIM 💙BÖLÜM MÜZİĞİ-IN LOVELY DAY.
Çok yoruldum. Değer verip değerlenememekten,çok sevip sevilememekten. Yaptıklarımın gözardı edilmesinden. En çokta hayal kurup gerçekleştirememekten yoruldum. Sabır bir yere kadar işe yarıyor sanırım. Sonrası..Acı.Sakinleşemiyorum,yoruldum. Dinlemiyorlar beni. Bağırsamda duymuyorlar artık.
Bir elimde jilet,bir elimdeyse tek arkadaşım olan bira. Evet kötü alışkanlıklarım çok fazla ama UMRUMDA mı? Eğer sevmediyseniz yaşam hikayemi,dinlemeyi bırakıp kaybolabilirsiniz..
Adım Özge,yaşım 22. Yaşadığım şehre,eve gelirsek..İstanbul'un minik bir semtinde minik bir ev..Hepsi bu kadar. Ailem daha 7 yaşındayken bir kaza yüzünden hayatını kaybetmiş..Bense onların özlemini hergün biraz daha arıyorum. Ama bir yanım alıştı..Arkadaş konusuna gelirsek,bizim alt komşunun köpeği 'mask' hariç bir arkadaşım yok. Gerçi o çıkarcı köpek et vermezsem her an ısıracak veya parçalayacak gibi görünsede..Seviyorum onu.
Pencereden gelen ışıklarla uyanmama savaşı yaparken,homurdanarak ayağa kalktım. Dün gece intihar planlarımı yaparken etrafı dağıttığım için ayağıma batan eşyaların her birine lanetler yağdırarak banyoya ulaştım. Terlikleri giyip aynanın karşısana geçip kendime baktım. Şişmiş gözaltlarım tam bir balona benziyordu. Saçlarım bakımsızlıktan süpürgeye dönmüştü adeta.
Yüzümü yıkamak için eğildiğimde kafama düşen ilaç kutusuna tekmeyi geçirip kenara fırlattığımda kulaklarım bi anlığına kırılma sesiyle doldu. Umursamadan suyu açıp yüzümü yıkamaya başlamıştımki kapı açılma sesini duyduğum gibi arkamı döndüm. Karşımda elinde çuval gibi birşey olan bir insan vardı. Yani tam tabirle 'Hırsızda' diyebiliriz. Adam tepki vermediğime şaşırmış olmalı ki şaşkın ve anlamsızca yüzüme bakıyordu. Ne yani ölmeyi göze almış biri olarak hırsızı görünce 'Ayyyy!' Diye çığlık atmamı mı bekliyordunuz? Benimde şaşırdığım konulardan biride başında siyah kar maskesi olması gerekirken yoktu. Bende yüzünü incelediğinde belirgin yüz hatları,dağınık saçları ve kaslarının olduğunu farkettim. Ne iri yarıydı, ne de sıskaydı. Normaldi..Gözleri ise siyahtı. Hemde ne siyah.."Iııı şey,polise haber vermeyeceksin değil mi?" Seslendiğinde gözlerimi devirerek ona baktım.Omuz silkerek "Neden haber vereyimki?" Dediğimde bir an afallayarak " Ne yani vermeyecek misin?" Diyen çocuğa tip tip bakarak "Banane ya n'apıyorsan yap,ama sessiz yap ve işin bitincede kaybol!" dedim. O da hâla mal mal bakarken ateşim var mı diye elini alnıma götürdüğünde 'sen ne ayaksın olum?' Demek istesemde sadece eline vurarak kötü bakışlar attım.
"Hop hop! Tamam abla kızma. Sadece iyi olup olmadığını kontrol etmek istemiştim." Dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Hâla banyoda olduğumu farkedince salona doğru yürümeye başladım. Ardımdan ayak seslerini duyduğum adama dönüp 'Beni neden takip ediyorsun?' Dercesine baktığımda "Sadece sigara içmek için geliyorum. Merak etme tecavüzcü coşkun değilim."dediğinde dalga geçercesine baktım. Salona geldiğimizde tekli koltuğa oturup 'dağınık saçlıyı' izlemeye başladım. O da üçlü koltuğa geçtiğinde cebinden çıkardığı sigara paketinden bi sigara alarak çakmakla yaktı. Bana bakıp "Sende içer misin?"dediğinde dilimi şaklattım. Hayır yani bira felan içerim ama sigara kokusu midemi bulandırır. Sonra bi an gözleri bileklerime gittiğinde bende aynı şekilde bileklerime baktım. Ahh!Tanrım,dün gece sarhoşken jileti alıp sinirle bileklerime jilet attığımı neden yeni farkediyorumki!! Acımamıştı ama..
"Anladığım kadarı ile canına susamış biri olarak hâla nefes alıyorsun." Dediğinde ikimizde sırıttık. Tam ağzımı açacağım sırada kapı çalınca ayaklandım. Tam o sırada dağınık saç eliyle sus işareti yapınca yerime oturup onu izlemeye başladım. Göğüs kafesimi zorlayan kelebekler haddinden fazla uçuşuyorlardı. Dağınık saç ellerini saçlarına geçirirken "Lanet olsun lan! Burdada buldular beni!" Diyip çaresizce bana baktı.
Şaşkın şaşkın bakarken "Kimler?"dedim merakla. "Onlar!"dedi teleşla. Kötü bir bakış atıp "İşte onlar kim diye soruyorum sana mal!?"diye bağırdığımda 'Ciddi misin!'der gibi kötüce bakıp sus işareti yaptı. "Sen şimdi kapıyı açıp polislere benim burda olmadığımı ve senin beni görmediğini söyleyeceksin,bende bu sırada saklanacak bir yer bulacağım."dediğinde isteksizce başımla onaylayıp kapıya yöneldim.
"Kime bakmıştınız?"dedim hiçbir şey olmamış gibi gülerek. "Elinde siyah bir çanta ve üstünde mavi tişörtü olan bir çocuk gördünüz mü?"dediğimde. Alelacele "Hayır."dedim. "O zaman yinede emin olarak evinize bakmak istiyoruz."diyen polise 'sen kim amk evime giri10'demek istesemde endişeyle onayladım. İçeri girdiklerinde dağınık saçın yakalanmaması için dua etmeye başlamıştım. Neden bu kadar fazla yakalanmasını istemiyordumki,daha yarım saat bile olmamıştı onu gördüğüm. Bu sorular kelebekleri fazlasıyla uçurmuştu. Kelebeklere küfür ederek polislere bakmaya devam ettim.
"Burasıda temiz."diyen polise baktığımda mutfağa girdiğini farkettim. "Fazla zaman kaybetmeyelim Furkan,gidelim."diyen polise baktığımda kapıya yönldiklerini gördüm.
Evden çıktıklarındaysa derin bir 'Ohh!'çektim. Acaba nereye saklanmıştı. Tam o sırada "Bö!"diyen dağınık saça baktığımda balkonda olduğunu gördüm. "Ya ne korkutuyon! Sen nereye saklandın" dediğimde omuz silkerek "Aşşağı balkon işime yaradı galiba."dedi. Gülerek koltuğa oturdum. O da kapıya yöneldiğinde "Nereye?"dedim. Gitmesinden korkmuş muydum? Ya da kendimi çâresiz ve yalnız bulmaktan mı korkmuştum? "Teşekkür ederim her şey için ama gitme vakti."dedi gülerek. "Ha bu arada hırsız felan değilim. Sadece hakkını almak isteyen bir intikamcıyım."diyede ekledi. Bu gülmeme sebep olmuştu. "Şey,gitmesen."dediğimde şaşkım şaşkın baktığında "Nee yani intihar ederken tek başıma ölmek istemiyorum. Sadece 1 hafta kalsan? Bir hafta sonra gidersin. Bende ölüm meleğime teslim olmuş olurum,belkide gerçek ölümle karşılaşmalıyım."ben saçmalarken "Ya kızım işim gücüm yok birde senin intiha-" bi an durakladı. "Neden intihar etmek isteyesinki?"dediğinde içimden geçen her şeyi söylemek yerine "Zaten ölü bi kızım. Sadece dünyada tutulmaya mâhkum edilmişim."dedim ve masumca dağınık saça baktım.
O ise ben hariç heryere bakmaya başlamıştı. "Ölümle her şeyin geçeceğini mi sanıyorsun sen?"dedi imâlı bi şekilde. "Evet."dedim kararlı bi şekilde. "O zaman kendine izin ver. 1 hafta değil 1 ay."dedi sanki bişey düşünürmüş gibi. Elimden tutup beni evden çıkardığında "Nereye?"dedim. O an koşmaya başladığımızda "Sus ve sadece koş." Dedi. Haklıydı,belkide hicbir şeyi takmadan koşarsam kendime gelebilirdim. Koştuk,durmadan koştuk..Kaç saattir koşuyoruz bilmiyorum ama kalbim zorla göğüs kafesimden çıkacakmış gibi geliyordu. Bir yere varıp durduğumuzda kendimi yere bıraktım. O da aynı şekilde yanıma uzandı. Aynı gökyüzüne bakıyorduk,uçurumun kenarında. "Buraya niçin geldik?"dedim yüzüne bakarak. Kafasını bana çevirmeden "Gökyüzünde bak. İntihar eşyalarıyla dolu değil mi?"dediğimde saf saf gökyüzüne bakıp "Ne?"dedim. "Demek istediğim,şu bulut"dedi eliyle gösterdiği buluta bakarak. "Bir ip asılıymış gibi hayal et "dedi. Dediğini yapıp öyle hayal ettim.
Her şey mantıklı gelmeye başlamıştı o an. Sonuzluğun içindeki kara delik. Her şey bir intihardan ibadetti benim için. Ayağa kalktı. Giderken omuzunun üzerinden bakarak "Gelmiyor musun,küçük."dedi. Küçük kelimesini bastırarak dediği için kötü kötü bakmaya başladım. "Sensin küçük,22 yaşında koca kızım ben be!"dediğimde sırıttı. "Hemde ne kocaman kız."dedikten sonra omuz silkti.
"Senin yaşın kaç dağınık saç?"dedim ayağa kalkarken. "Dağınık saç gerçekten mi?? Hah iyiymiş."dedikten sonra göz kırptı. "24."dedi.
Çok soğuk bi tipi vardı. Bakmayın sırıtıyor,gülüyor dediğime. Sadece bazen dudağının kenarı kıvrılıyor. Ama çok güzel gülüyormuş gibi geliyordu bana. Göğüs kafesimdeki kelebekler kıpraşmaya başlamıştı. "İlginçsin."dediğimde "Biliyorum."deyip omuz silkti. "Niye bu kadar soğuk davranıyorsun?" Diye sorduğumda "Neden bir 'yavşak' gibi davranayım?!"diye çıkıştı.Saçma olduysa bu bölüm affola. İnşallah beğendınızdır.
Bu arada Alp&Özge karakterlerini canlandırabilecek birer fenomen ya da biri bulamadım. Bulduğum zaman sizlerlede paylaşacağımdan emin olun.
ÖPÜLDÜNÜZ GUUD BAY ✋😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZLUK
Literatura FemininaAlp&Özge İntihar etmek isteyen kadın. Ölmesini istemeyen erkek. Tutulmuş iki aşık. Soğuk bir mermere ne yaparsan fayda eder? "Arya'lar hep gidiyor çünkü. V-ve ben senin gitmeni istemiyorum Özge." Dedi çâresizce.