Harry Potter ve Kehanet Yeniden (Harry Potter Devamı #1)

Bölüm 6: Anahtar Madalyon

External Link'e tıklarsanız geniş çaplı bir soyağacı görebilirsiniz. Multimediada ki Rowling'in kendi elleriyle çizdiği ağaç. Dikkatli bir incelemeyle hikayenin devamını da daha rahat ve anlaşılır okuyabilirsiniz. Bu bölümde çok fazla büyü adı geçiyor. Google'a HARRY POTTER BÜYÜLER LİSTESİ yazarsanız hepsini bulabilirsiniz. Okumalar artsa :( oylar iyi ama okuma her bölüm düşüyor. Bu bölümü yayınlamayı düşünmüyordum ama Votes 55 toplam okuma 500+ olmuş. Her ne kadar 280'i ilk bölümden olsa da mutlu oldum. Bu sefer pes etmeyeceğim 0 okumaya kadar gideceğim. Vote olduğu için mutluyum.

Multimediadaki resmin linki:

http://s3.mugglenet.com/images/familytree.jpg

External Linkteki resmin linki:

http://fc00.deviantart.net/fs71/f/2011/227/1/b/renewed_weasley_family_tree_by_hotaru12345-d46p971.png

Keyifli Okumalar...

...Akşam yemeğine az kalmıştı. Harry odasında Rose ve Al'ı bekliyordu. Çapulcu haritasından onların odasına doğru geldiklerini gördü. "Muziplik tamamlandı." dedi ve her şey silindi. Parşomeni katlayıp çekmecesine koydu. Kapısı çalındı ve tıkırtıyla açıldı. İki tane ufak çocuk belirdi. "Ben de sizi bekliyordum. Hadi oturun." dedi gülerek. Çocuklar oturdular. Harry onlara iki tane Çikolata Kurbağa verdi. Albus paketi açtı. "Baba buradaki sensin!" dedi. "Aa evet." dedi Rose. "Ron söylemişti." dedi Harry devam etti. "Size büyü öğretip öğretmemek konusunda kararsızım. Ama şu kadarını söyleyeyim size karşı açık konuşmayı düşünüyorum. "Bir savaş olursa, -olacak demiyorum bakın-, olursa kendinizi koruyabilmelisiniz." Albus ve Rose'un yüz ifadesi değişmişti. "Kiminle savaşabiliriz ki?" dedi Al sakince. "Karanlık her yerdedir." dedi Harry. "O zaman bize de Patronus öğretebilirsin." dedi Rose. Harry şaşırmıştı. "James'e öğretmişsin. Onu ihtiyaç odasına girerken yakaladım. Kapı kapanmadan yetişebildim. Kütüphaneden araştırdım. En iyi anımı buldum bile ancak yapamıyorum." dedi Rose. "Yeterince güçlü değilsiniz. Ayrıca anlamadığım bir şey var. Siz neden sürekli öğretilmeyen büyülerle uğraşıyorsunuz? Başınıza bir iş gelebilir. "Protego yapmaya kalkmıyoruz ki ! Bu aptallık olur. " dedi Albus. "Bir dakika siz Protego büyüsünü nereden öğrendiniz?" dedi Harry. Durum tahmininden daha farklıydı. "Bana Rose anlattı. O da kütüpahanede okumuş." dedi Albus. "Ah keşke annene bu kadar benzemeseydin Rose." diye mırıldandı Harry. "Umarım başka büyüler üzerinde çalışmamışsınızdır." dedi Harry. "Yalan söyleme hakkımız var mı?" dedi Albus çekinerek. "Hemen öğrendiğiniz büyüleri sayıyorsunuz." dedi Harry kesin bir şekilde. Rose saymaya başladı "Alarte Ascendarev, Çözül, Sersemlet, Yuspar Avorus Maxima, Toplan, Utefor, Bombarda. Bir kaç tane daha vardı." dedi Rose. "Aslında daha fazla ama becerebildiklerimiz bu kadar." dedi Al. Harry sakin olmaya çalışıyordu o onları korumaya çalışırken her şeyden uzak tutmaya çalışırken onlar bir sürü büyü öğrenmişlerdi. "Peki neden bana gelmek istediniz?" dedi Harry. Rose cevabı geciktirmedi. "Blombedela, Protego, Patronus ve Momentum öğreteceğini umuyorduk." "Blombedela mı ? Onu ben bile yaparken zorluk çekiyorum. Anlaşılan size bir şeyler öğretemeyeceğim. Onun yerine siz bana gösterin." dedi Harry. "Seni denek olarak kullanabilir miyiz?" dedi Al. "Olabilir." dedi Harry. "Sersemlet!" dedi Rose. Büyü Harry'e çarptı. "Çözül!" dedi Albus Harry eski şaşkınlığına döndü. Albus asasını doğrultu. "Yuspar.. Avorus.. Maxima!" Harry'nin gözleri fal taşı gibi açıldı. Ama o daha olayı idrak ederken Rose davrandı "Aguamenti!" Asadan çıkan su Al'ın ateş topunu söndürdü. "Pekala bu kadar yeter. Bu büyüleri kendi başınıza yapmayacaksınız." dedi Harry. "Baba sen üçüncü sınıfta Patronus yapmışsın! Öğretilmediği halde. Biz de yapabiliriz." dedi Al. "3. sınıf Al. 1 değil. James yapabilir ama siz yapamazsınız. Sizin yapacağınız büyüler Sersemletten ileri gidemez o bile çok. Neden diğerleri gibi Wingardium Leviosa yapmıyorsunuz ?" dedi Harry. "Çünkü o öğretiliyor." dedi Rose. "Şimdi büyük salona gidin. Ben de eve gidiyorum. Yarın dersleriniz başlayana kadar büyü yapmak yok. " Albus ve Rose hafif asık bir suratla sınıftan çıktılar.