Bileğimde taktığım günden beri(bir yıl otuz yedi gün) hiç çıkarmadığım bir tasma var.Bu yeni moda olan kolyelerden bahsetmiyorum ama.Gerçek bir köpek tasması benimki.İşin aslına bakarsan geçen sene beş liraya almıştım ve bu aldığım ilk tasmanın alacağım diğer tasmalarin sadece ilki olacağını düşünüyordum.Bunu bir iki hafta taksin zaten yenisini alacağım oğluma diyordum.Ama sanırım biraz hevesli ve büyük konusmusum.Kendinden bu kadar emin konuşmak veya davranmak her zaman bir boks maçında ellerini açıp "Bana vurabilirsin." demek gibi ama karşındaki malesef bir boksör değil hayat ve hayat sana alabileceğin en kötü yumruktan bile daha fazla acı verebiliyor bir de üstüne bu acı iki kremle,yaraya buz koymakla geçmiyor malesef.
Bu tasmayi çok severdi.Belki ilk ve son tasmasi olduğunu bildiğinden,belki de yanındaki küçük çıngıraktan bilmiyorum.Köpeğim öleli bir yıl otuz yedi gün oldu.Küçücük bir bedeni vardı ve gençlik hastalığına yakalanmıştı daha bana gelmeden.Elimizden geleni yaptık ama kurtaramadık.Bana da geriye en sevdiği oyuncakları,tasması ve yatağı kaldı.Diğer her şeyini başka hayvanlar zarar görmesin diye atmak zorunda kaldık.Tasması ise bana bileklik oldu.Beş liralık tasma,o an için önemsemedigim tasma vazgecilmezim ve yeri doldurulamazim oldu.Şimdi gidip bir tasmaya değil beş,bir lira bile vermem.Ama biri gelip bu tasmayi bana ver sana bir çok şey vereceğim,çokça para,ev,araba dahi dese asla bileğimden cikaramazlar.
Aşk da bu beş liralık mavi tasma gibidir.Diğerlerinden bir farkı yoktur aslında karsindaki kişinin.Hatta bir başkası baktığında farkı göremez bile.Aynı der o da diğerleri gibi ışte.Ama sen bilirsin diğerleriyle ne kadar aynı dursa da senin için ifade ettiklerini,hissettirdiklerini ve aşk da bu beş liralık mavi tasmadir ışte karşılığında ne verirlerse versinler asla kalbinden çıkaramadığın.