BAŞLANGIÇ - SİYAH SIVI BİRİKİNTİSİ
Merhaba ben Tomy.Bugün Clark adlı abimle balık tutmaya gidicez.Aslında balık tutmayı hiç sevmem.Ama abimin bunaltıcı laflarındansa gidip çevreyi gezmek daha iyi olabilir.Genellikle ortanca olan abim Klemo bizimle gelip vaktini öldürmek istemez.Onun daha önemli işleri var.Mesela var olduklarına inandığı,hepsi birer uydurmaca olduğu Epice'ler.Epice söylentiye göre bir topluluk cini gibi birşeymiş.Cin,ruh,yaratık,hayalet gibi şeyler işte.Hemen hemen hepsinin neden ortaya atıldığını bilirsiniz.Çocukları korkutmak.Neyse Klemo onların var olduklarını ve kendini izlediklerini dile getirip duruyor.
Clark : Ah ! Hadi Tomy kaybedicek vaktimiz yok balıklar bu saatte uyanırlar.
(Yine başlıyoruz) Tamam geliyorum.
Clark : İyi edersin.Diyerek ukalaca bir tavır takındı ve oltasını savurarak arkasını dönüp yürümeye başladı.Deniz çok uzak değildi.Ama yinede yürüyerek 15 dakika felan vaktimizi alıyordu.
Sonunda varmıştık.Abim kutudan balık yemlerini çıkardı ve bana oltayı hazırlamamı söyledi.El becerim yeterince vardı.Ama bu işi sevmediğimden hiç beceremezdim.Oltayı hazırlayıp Clark'a uzattım.Çok bilmiş tekrar bir kusur buldu.Yine becememişsinmiş.Kendin yap o zaman.Ben biraz denizi seyrettikten sonra sahil iskele boyunca yürümeye başladım.Biraz yürüdükten sonra sanki kan lekesi gibi çok siyah ve belirgin bişey ayağımdan akıyordu.Arkama baktım.Evet bu sıvı herneyse geçtiğim yolda birikmişti.Önüme baktım.Bu sıvı uzun bir yol izliyordu ve hep çizgi halinde ilerliyordu.Bu iş dikkatimi çekmedi ama çok kitap okuduğu için ve okulda başarılı olduğu için Klemo'ya telefon ettim.
- Gelmelisin.Senin için birşeyler buldum.Siyah bir sıvı.Sahil boyunca uzanıyor.Devamı varmı bilmiyorum ama buna bir bakmalısın.Dedim ve telefonu kapattım.
Klemo yanıma geldiğimde nefes nefeseydi.Ve heyecandan gözleri parlıyordu.Bana birden dönerek " Bak söylemiştim onlar var.Ve sende artık varolduklarına inanıyorsun" dedi.
Tabiki ben buna hemen karşı çıktım çünkü onlara inanmıyordum.Ah ! Klemo bırak bu saçmalıkları.Yaşındaymış gibi davran.Çevrendeki arkadaşlarına bir bak.Onlar senin gibi mi ? diyerek onu eleştirdim.Yüzü biraz düşmüştü ama hala hevesliydi.Bana bakarak "Hadi nerde ? Nerde ? " dedi.Ve bende siyah sıvı birikintisini işaret ettim.Tabiki herzamanki gibi dışarı çıkmadan önce fotoğraf makinesini ve yeşil çantasını yanına almıştı.En son baktığımda çantanın içi bir sürü gereksiz kitaplar ve ıvır zıvır ile doluydu.Neymiş bu işte gerekli malzemeler onlarmış.Gülünç bir durum.Ama yapıcak bişey yok abim katlanmak zorundayım.
Klemo birikintinin dibine çökmüş sıvıyı inceliyordu.Bende yanına gittim.Bune diye sordum.İlk başta cevap vermedi ama sonra "Bu bir Epice kanı.Bir kitapta görmüştüm.Kanları siyah ve belli bir zaman geçmeden ruhlarını takip eder.Ve yapışkandır." dedi.
-Hadi Klemo yapma.Yine şu Epice konusuna gelme dedim.Oda bana bir gün inanacaksın dedi ve sıvının uzandğı yol boyunca yürümeye başladı.Tabiki bunu yaparken makinesi kayıttaydı.
O iskeleden yavaş yavaş uzaklaşırken Clark seslendi.Gel ve şu kovayı tut diye haykırdı.Geliyorum bekle biraz ne sabırsızsın diye karşılık verdim.Kendimi kolay kolay ezdirmem ama ailenin en küçüğü olduğum için ben hep azar yerdim ve ezilirdim.Clark'ın yanına gidip kovayı taşımasına yardım ettim.Saat öğlen 3-4 arasıydı.Uzun bir süre orada kalmıştık.Fakat Klemo hala eve gelmemişti.Annem ve babam Klemo'nun nerde olduğu hakkında bir bilgim olup olmadığını sordu.Bende anlattım.
3 saat sonra Klemo geldi.Yüzünde 2 tırnak izi vardı.Annem hemen telaşlanarak noldu sana nolduu dedi.Klemo "Ordalar ! Ordaa !" diye bağırdı.Annem kim nerde dedi.Biraz sessizlik oldu.
Onun ardından babam bu nasıl oldu detayına kadar anlat Klemo diye çıkıştı.Klemo başını salladı.Sonra ayağa kalkıp banyoya girdi.Ardından biraz sakinleşmek için odasına gitti.5-10 dakika orda kaldı.Geldiğinde elinde bir kitap vardı.Babam o ne dercesine kafasını sağa sola sallad.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaşif
Mystery / ThrillerTomy ve Klemo bir lanete düşer.Bu lanetten kurtulmaya çalışırken Klemo dahada batar ve ölüm durumuyla baş başa kalır.