Kaşif

Yeni Gün

              Araştırma Günümüz

Sabah saat henüz 7:30 du.Ama ben erkenden kalktım.Mutfaktan tıkırtılar geliyordu.Tabi annem herzamanki gibi bize kahvaltı hazırlıyordu.Klemo yatağında yoktu.Ve çantasıda öyle.Hemen telefonumu çıkardım ve Klemo'yu aramaya başladım.İlk çalışta telefonu açtı."Nerdesin ?" diye sordum."İskelenin orda Clark'la birşeyler arıyoruz."dedi.Ne arıyorsunuz demeye kalmadan Clark telefonu aldı."Hey ufaklık oltayı kap ve buraya gel."Diye söyledi.Aşağı indim.Annem "Bugün için birşeyler hazırlamadım.Kahvaltımızı dışarda yapıcağız."dedi.Ardından "Akşama doğruda Sushi yiyeceğiz." dedi.Sushi en nefret ettiğim yemekti.Ama aç kalmanın ne demek olduğunu bilirim.Beni küçükken eski evin ahırına kapatmışlardı.Kim diye sorucak olursanız eski mahallenin serserileri.2 gün boyunca orda aç kalmıştım.Sonunda beni bulmuşlardı.Neyse eski günlere geri dönmek istemiyorum.Tek bir fobim var.Karanlık !! Herneyse.Artık iskeleye varmıştım.Clark yine ukalaca bir tavırla "Nerde kaldın ?" dedi.Bende geldim işte dedim.Bu akşam yine Klemo'yla dışarı çıkacaktık.Tabiki araştırmaya.Clark balık tutarken biz siyah sıvılara bakmaya gittik.Dünkü kadar belirgin ve yapışkan değildi.Ama onun ilerisinde yeni yeni oluşan sıvılar vardı.Klemo'nun dediğine göre ölen ruhların kanıymış.Ruh ölürmü.Çok saçma.Ama bu olaylardan sonra herşeye inanır olmuştum.Bu sıvılar sadece geceleri zararlı.Kastettiğim zararı anladınız heralde.Lanet !! Eğer geceleri bu sıvıya temas ederseniz,size musallat olurlar.Bunlar artık bize sıradan geliyordu.Esrarengiz bir şekilde ölenler,pençe izi yemiş insanlar vs. Bizim tek ilgilendiğimiz şey bu sırrı çözmekti.Ama bu zor olucaktı.Clark balık tutmayı bitirdiğini söyledi ve eşyaları toplayıp eve gitmeye başladık.Hızlı yürüdüğümüz için 10 dakikaya eve gelmiştik.Annem sadece balıkları ayıklayıp Sushi'nin içine doldurdu ve fırınladı.30 dakika sonra yemek olmuştu ve annem sofrayı hazırlamıştı.Yemeği yedik.Saat 8e yaklaşıyordu.Hemen çantalarımızı aldık ve yola çıktık.Hava kararmıştı.Ama içimde belirsiz bir huzur vardı.Çok rahattım ve bişeyler bulacağımıza emindim.El fenerlerimizi yaktık ve iskele boyunca yürüyorduk.

-Birşey gördüm sanki

-Tomy sanırım bu bir çanta acaba içinde ne var ?

-Gidip bakalım Klemo.Çantanın yanına gittik.Bir sırt çantasıydı.Gidip aldık.İçi doluydu.Çünkü ağırdı.Buna evde bakacaktık.Birazdaha yürüdük ve toprağın altına gömülmüş bir vazoydu.Eski dilde birşeyler yazıyordu.Sanırım buda yunancaydı.Burası normal gibi görünsede çok anormaldi.Karmaşık eski olaylar döndüğü belliydi ama kimse bilmiyordu.Yada lanetten dolayı dillendirmek istemiyorlardı.Evet bunuda çantamıza koyduk.İkimizde çok yorgun görünüyorduk.Evin yolunu tutmuştuk bile.Kafamız allak bullak olmuştu.Sonunda eve vardık ve hemen rahat yataklarımıza serildik.Çok yürümüştük.Ve bulduklarımızı yarın inceleyecektik.