Tatil

22 2 0
                                    

                                                                     Klemo'nun Laneti

Sabah kalktık.Ben ve Klemo hariç herkes erkenden kalkmıştı.Üstelik annem bugün "Kahvaltı hazır." diye bağırmamıştı.Gün garip başlıyor.Neyse Klemo'yla kendimizi toparlayıp mutfağa indik.Sofrada sadece 2 tabak vardı.Annem güler yüzle " Heh ! Bende size seslenicektim.Biz biraz kafa dinlemek için tatile çıkmak istiyoruz.İsterseniz bizle gelin.İsterseniz evde kalın.Fazla uzun değil 1 hafta felan." dedi.Bunu bir yandan istiyordum ama evde yalnız bir şekilde kafamı dinlemek daha cazip geliyordu.Ben " Hayır ben gelmiyorum." diyerek anneme karşılık verdim.Klemo dediğim gibi zaten yalnızlığı seviyordu.Oda " Bende gelmiyorum sanırım." dedi.Annem " Anlaşılan biz üçümüz gidiyoruz." dedi.Clark ve babamda bunu onayladı.Annem bizim bu teklifi reddetmemizden rahatsız olmuştu sanırım.Ama bu bizim yani benim için daha iyi olacaktı.Kimsesiz 1 hafta.Klemo ve ben.Vay be kulağa çok iyi geliyor değilmi ? Hem bu sayede sırrı biraz daha çözmeye çalışırız.Tabiki DİKKATLE ! Klemo'nun 2. kesikleri bi türlü çıkmıyordu aklımdan.Neyse annemler çoktan valizlerini hazırlamıştı bile.Bizim kararımızı duyar duymaz ceketlerini giyip kapıdan çıktılar.Annem hariç.O bize " Dolapta yemek var.Ordan alırsınız.Sakın aç kalmayın.Parada bıraktım.Evdeki erzak bitince alışveriş yapmayı unutmayın.Hatta paranın yanında ne alacağınıza dair listede var." diyip oda kapıdan çıktı.Yine herzamanki gibi bizi düşünüyordu.Ana yüreği işte.Neyse gerçekten acıkmıştık.Hemen yemeğe oturduk.Yani kahvaltıya.Açlığımızdan çok hızlı yemiştik ve yaklaşık 10 dakikaya bitti.Yediklerim mideme oturmuştu.Ve moralim bozuktu.Bi yandan abim bir yandan okullar.Evet okulla aram iyi değildi.Ve yaz tatilinin 1 ayı bitmişti.Okulların açılmasına 2 ay kalmıştı.Ama bunlardan daha önemli bişey.Acaba sırrı çözmekte başarısız olursak ? Hayır bunu tahmin bile etmek istemiyorum.İyi düşün iyi olsun diye bi laf vardır.İşte tam olarak bu.Aklıma iyi şeyler getirmeye çalıştım.Ama yapamıyordum.Ölüm tehlikesiyle karşı karşıyaydık.Ama başka çaremiz yoktu.Bu sırrı ya çözücez ya çözücez.Bu arada yeşil çantamızdaki şeyler yavaş yavaş tükeniyordu.Ama sandık doluyordu.Hemen el fenerinin pillerini tazeledik ve yedek pilleri çantaya koyduk.Sandıkdaki delilleri tekrar tekrar inceliyorduk.Abim defterin tamamını okuyup asıl dilimize çevirmeye çalışıyordu.Yarısını felan çevirmişti.Evet abim 4 yada 5 dil biliyordu.Ve bu çok fazla işimize yarıyordu.Klemo'ya birde sabah gözüyle arama yapmak isteyip istemediğini sordum.Oda kabul etti.Bu sefer daha rahattık.Çünkü sabah Epice'lerden eser kalmıyordu.Ve verecekleri zararlardanda öyle.Sanırım bulduklarımız hava karardıktan sonra meydana çıkıyor.Saçma demeyin.Sonuçta esrarengiz birşey.Ve hepside bu konu için canını feda edenler.Hava karardıktan sonra zarar gördükleri yani öldükleri için bu deliller sabah belli olmuyordu.Ama yinede araştıracağımız yerleri şimdiden tespit edip bir şekilde işaretliyorduk ki işimiz daha kolay olsun.İskelenin oraya varmıştık.Şimdi Klemo'yla ayrıldık.İçim rahattı çünkü hava aydınlıktı.Klemo'nun başına bişey gelmezdi.Yani Epice'ler tarafından.Yerleri tespit edip işaretlememiz çok fazla zamanımızı almadı.Yaklaşık bi yarım saat felan.Ama bu bize yarıyordu tabii.Eve döndük.Zaman geçirecek şeyler yaptık.Sonra hava kararmıştı.Evet şimdi gitme zamanıydı.Yola koyulduk.Çok geçmeden iskelenin çevresindeydik.Klemo'yla ayrılıyorduk.İkimizde işaretlediğimiz yerlerden birşeyler arıyacaktık.Ama ayrılırken içim hiç rahat değildi.Ama mecburduk.İkimizde ayrıldık ve farklı yönlerde delil aramaya başladık.

< Klemo'nun ağzından >

Bir ses duydum.Garipti.Sanki yankı yaparak sertleşir gibi.Tam anlatamıyorum.Ama çok garipti.Bana "Klemo,Klemo" diye çok içten sesleniyordu.Bu şeyin Tomy olmadığından emindim.İnsanda değildi.Bu şey başka bişeydi.İlkinde tepki vermedim.Ama ısrarlı bi şekilde ikinci sefer " Klemo,beni duyduğunu biliyorum." dedi.Bu sefer dayanamadım."Sen kimsin ?" diye sordum."Beni tanıyorsun,hatta beni şuana kadarki kaşiflerden en iyi sen tanıyorsun." dedi.Korkmuştum." Aa ! Hadi korkunun beni beslediğini bilmiyormusun ? " diyip güldü.Evet bu Epice'ydi."Evet ama sen sen." diye konuşmaya çalıştım.Ama konuşamadım.Korkudan kekeliyordum.Çok korkmuştum.Sonra yine aynı ses " Seninle bir anlaşma yapıcağız bay Kaşif.Senden haftada 2 gece gelip siyah sıvının içindeki derinliğe dalarak beni beslemeni istiyorum.Yani siyah sıvıya basmanı.Bu acıtacak.Ama karşılığında rahat kalıcaksınız." dedi.Şu şekilde karşılık verdim " Evet dememi mi bekliyorsun ? Hiçbir ruhla anlaşma yapmam ben." Oda " Yapmadığın takdirde ailenden senin intikamını alırız.Ve sonrada sen.Bu işin içine gelen herkesi öldürürüm." dedi. Mecburen kabul ettim." Nasıl besleneceksiniz diye sorduğumda "Pençelerimizle." diye yanıt verdi.Anlamıştım.Bu izlerden yapıcaklardı.Canım acıyacaktı."Düşüncelerini okuyabiliyorum.Korkun olmasın.Acı hissetmeyeceksin veya sana çizik atmıyacağız.Şah damarından kan çekicez.Tabii bu belli olmayacak." dedi."Bende mecbur kalarak tamam dedim.Sonra "Şurda bir delil var.Onu al ve aramayı bitirin.Bişey belli etme.Hemen arkandayım." dedi.Vakit kaybetmeden Tomy'nin yanına gittim.Ve aramayı bitireceğimizi söyledim.Neden diye sorunca şurada sarhoş adamlar var başımıza bela almadan gitsek iyi olur dedim.Oda "Tamam zaten çok fazla delil buldum gidebiliriz"dedi. Bende " sen öyle san." dedim.Ama tabiki o bunu duymadı.Çünkü duymaması için mırıldanmıştım.Evin yolunu aldık.Sonunda eve gelmiştik.Hemen odaya çıkıp çantamızdaki delilleri çıkardık.Boşu boşuna bize kendini ele vericek bişey vermezlerdi heralde.Bunlar sadece kafa karıştırmaya yarıyacaktı.Buna adım gibi emindim.Bulduklarımızı biraz inceledikten sonra Tomy mutfağa su almaya indi.O indiği anda yine iskelenin yakınlarında duyduğum garip ses bana "Yarın 2-3 gibi aşağıda ol.Bir kişinin içine giricem.Seninle tanışmış gibi yapalım ve arkadaşız diye küçük kardeşini kandır.Bu işini daha kolaylaştırır." dedi.Evet doğru bu işimi daha kolaylaştıracaktı ama hala doğru karar verip vermediğimi bilmiyordum.Tomy yukarı geri geldi.Bugün kafam çok karışmıştı.O yüzden hemen uyuyacaktım.Bir günümüzde böyle geçti.Tomy'e birşey çaktırmadan iyi geceler diyip yattım.

KaşifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin