ten

45 3 6
                                    

Clementine

Bakışlarım boş bir şekilde etrafa bakarken hissettiğim tek duygu şaşkınlıktı. Kim küçük bir kediciğin kaplan kesileceğini tahmin edebilirdi?
''Orospu çocuğu, şerefsiz...''
Kirpiklerimi kırpıştırarak sıkmış olduğu dişleri arasından küfür etmeye devam eden Harry'e döndüm. Ellerimi sıkıca tutmuş, uzun bacaklarıyla hızlı hızlı yürüyordu ve bense arkasından sürükleniyordum. Ellerimi yavaşça çekmeye çalıştım ama bunu fark etmedi. Bileğim acımaya başlamıştı. Bir şeyler söylemek istiyordum ama biraz fazla şey gözüküyordu... Sinirli? Aıkçası şuan Harry'ye bulaşmak istemezdim.
Harry'nin aniden durmasıyla kafamı sırtına çarpmıştım. Harry sonunda benim varlığımı hatırlamış ve şaşkın bakışlarla bir süre birbirimize baktık.
''Biraz daha sakinleştin umarım.'' Mırıldanıp acıyan bileğimi diğer elimle sıvazladım. Harry'nin hüzünlü bakışları bileğimde takılı kaldı. Kaşları acı çeker bir tavırla kıvrılırken, gözleri üzüntüsünü ele verir şekilde gözyaşlarıyla parladı. Uzun parmaklarını bileğimi doğru uzatırken ellerinin titrediğini gördüm. Şefkatle gülümseyerek güzel yüzüne baktım. Bileğimi parmakları arasından kurtararak, ellerimi yanaklarına koyup Harry'yi biraz kendime doğru çektim. Baş parmağımla yanaklarını yavaşça okşarken, başımı sevimli şeyleri izlerken yaptığım gibi yana yatırmıştım.
''İsteyerek yapmadığını biliyorum. Sorun değil.''
Harry gözyaşları ile dolmuş gözlerini kırpıştırıp, bir damla yaşın gözlerinden akmasına izin verdi. Küçük bir çocuk gibi ellerini usulca sırtma kaydırdı ve başını omzuma koydu. Ellerimi saçlarına geçirdim ve yavaşça okşadım. Gözyaşları akmaya devam ederken küçük bir hıçkırık, ıslanmış pembe dudaklarının arasından özgürlüğüne kavuştu. Kalbim acıyla dolarken, Harry'yi kendime daha çok çektim. Yumuşak saçlarına çpücükler kondurdum.
''Ağlama Harry..'' Kokusunu içime çekerken, saçlarını okşamaya devam ettim. ''Lütfen ağlama..'' Senin için gözyaşlarımda boğulabilirim ama sen benim gibi biri için ağlama Harry. Ben buna değmem.

**********

Başımı Harry'nin geniş omuzlarına yaslamış, gün batımını seyrediyordum. Rüzgar saçlarımı geriye savururken yüzümde hoş bir gülümseme oluştu. Harry'nin bakışlarını üzerimde olduğunu hissettiğimde, güneş ışığından kısılan gözlerimi kısarak Harry'ye baktım. Yeşil gözlerine vuran ışık sayesinde gözleri çok daha parlak gözüküyordu. Gözlerinin etrafı ağladığı için hafifçe kızarmıştı. Ama hala çok güzel gülümsüyordu.
''En güzel gün batımı.'' Uzun parmaklarıyla gözümün önüne gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Ve sonra aklına gelen bir şeyle kaşlarını çattı.
''Jackson ile konuşmandan hiç hoşlanmıyorum.'' diyerek güzel gözlerini başka tarafa çevirdi ve onları benden sakladı.
''Ben de Jackson ile konuşmaktan hoşlanmıyorum. Ama sonuçta aynı yerdeyiz ve birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Değil mi Harry?'' Cevap istercesine yüzüne baktım. Bakışları birka defa bakışlarımla buluşsa da bana bakmamak için çaba sarf ediyordu. Sonunda pes edip, derin bir nefes aldı ve benden sakladığı gözlerini ortaya çıkardı.
''Öyle ama ondan hoş-hoşlanmıyorum... Çünkü sana öyle bakıyor ve ben çok sinirleniyorum Clementine!'' Annesine sinirlenen küçük bir çocuğu andırıyordu. Pemde dudakları, yeşil gözlü, kıvırcık saçlı, gamzeli küçük bir çocuk. Yüzümdeki eğlendiğimi belli eden tebessümü saklayamadım.
''Bana nasıl bakıyor?''
''Öyle işte..'' Omuz silkip bakışlarını kaçırdı. Aptal gülümsememi görmemesi için yanağımı kaşıyor gibi yapıp gülümsememi sakladım. Ciddileşmeye çalışarak tekrar Harry'ye döndüm.
''Bana nasıl bakıyor anlamadım Harry.. ''
Sinirle kaşlarını çatıp doğrudan gözlerimin içine baktı. Sinirle hızlı hızlı nefes alırken, yanağının içini dişleyip duruyordu.
''Sana aşık gibi bakıyor! Ama bakamaz! Çünkü sana aşık olan o değil! Hatta sana hiçbir şekilde bakamaz! Biri sana bakarken sende gördüğümü görecek diye ödüm kopuyor Clementine! ''
Kalbim, duyduklarının etkisiyle hızlı hızlı çarparken, yanaklarım al al olmuştu. Dudaklarımdan titrek bir nefes verirken ilk defa birinin bana değer vermesinin ne kadar güzel olduğunu düşündüm. Buz tutmuş ellerimle Harry'nin ellerini kavradım.
''Kimse senin bende gördüklerini göremeyecek Harry. Çünkü kimseye senin gördüklerini göstermeyeceğim.''

******

Küçük adımlarımı hızlandırıp, koşmaya başladım. Okula biran önce gitmek ve Harry'ye kavuşmak istiyordum. Daha dün birlikteydik ama onu şimdiden çok özlemiştim.
Okulun bahçesine adımımı attığım an yavaşladım ve nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım. Hafif terlemiştim. Okulun arkasına doğru yürürken serinlemek için birbine dolanmış saçlarımı at kuyruğu yaptım. Gözlerimim Harry'nin güzel yüzünde takılı kalınca, istemsizce gülümsedim. Adını seslenecekken yalnız olmadığını fark ettim. Kaşlarım çatılırken yanındaki kişiyi görmek adına sessiz adımlarla onlara biraz daha yaklaştım. Clarie elini Harry'nin omzuna koymuş bir sülük gibi ona yapışmıştı. Harry'nin beni sevdiğini biliyordum. Ama kalbimin kırılmasına hiçbir şekilde engel olamadım.

Give Me Love // hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin