⦓ Kanlı Koza | Prolog ⦔

841 49 21
                                    

PROLOG

7 Nisan 2016 Perşembe / Saat:04.32

OLAYDAN 3 SAAT SONRA

Gökyüzünü yararcasına çakıyordu şimşekler. Gök gürültüsü ölümün habercisi haykırışlara gebeydi sanki. Kimse, hiç kimse saklanan bu adi sırrın varlığından haberdar değildi.

Bir günah...

Çok büyük bir günah...

Öyle bir günah ki, sonsuza dek saklanamayacak kadar büyük ve gizli kalmak zorunda. Geri dönüşü olmayan bir yoldu bu, üçü de farkındaydı. Zamanı geri çevirmek isteyen de vardı aralarında, bu sırrın tamamıyla derine gömülmesini isteyen de... Pişman olan da vardı, kurtulduğunu sanıp rahat bir oh çeken de...

Sanki toprak bu tür bir ölümü kabullenip kendisine emanet edilen bir cesedi sonsuza dek kabullenebilecekmiş gibi. Sanki her sır bir gün ortaya çıkmayacakmış gibi...

Issız bir ormanın ortasında 3 genç, derin bir çukuru toprakla kapatıyordu. Titreyen eller işi bir an önce bitirip gitmek isterken, korku dolu gözler kaçamak bakışlarını birbirinde gezdiriyordu. Üçü de korkmuştu, üçü de suçluydu. Ve üçü de geleceğe dair endişeliydi. Yüzleri yoktu. Cinsiyetleri yoktu. Onlara dair hiçbir bilgi yoktu. Ellerindeki küreklerle ölümcül sırlarına toprak attılar ve en sonunda nefes nefese kürekleri bir kenara atıp kapatılmış derin çukurun önünde korkudan titreyen ellerini üst üste koydular ve birbirilerine sessiz bir yemin verdiler.

"BU SIR, BU ORMANDA KALACAK! 3 KİŞİNİN ARASINDA, MEZARA KADAR GİDECEK!"

...

Kanlı Koza ღRAFLARDAღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin