Korkuyorum 🕯

55 13 1
                                    

Duygusuz olmayı elbette istemezdim.
Ama bazı şeyleri hissedip hissetmeme konusunda seçme şansım olmalıydı ama olmadı . Hayal kırıklığıyla gözlerimı açabildigimde hastanenin kokusunu hissettim burnumda. Becerememiştim hic bir şeyi yapamadığım gibi bunuda yapamadım zaten ne istersem isteyeyim olmamıştı hayatımda ne varsa kim varsa kaybettim tutamadım kimseyi yanımda bunun da vermiş olduğu bir serzenişle hayatima devam etmem saçma geldiği için böyle bir şey yapmıştım tabi yapmadan önce yazdığım mektup da vardı sahi yazdığım mektup nerdeydi ? kimdeydi ? Onu Anneme yazmıştım hayal kırıklıklarımı tükenen umutlarımı kısacası tükenmişliğimi kaleme almıştım tabi Melihden de bahsetmiştim . Kapının tıklanmasıyla açık olan gözlerimı hemen kapattım henüz hazır değildim sorulacak olan sorulara .yanımdaki koltuğa usulca oturdu gelen kişi oturmasıyla etrafa parfum kokusu yayılmıştı bile Melihin bu kokusunu unutmak mümkün değildi .                                                    

Melihle beraber büyüdük .O yirmi yaşındaydı her anım onunla geçti hala yaşıyorum ve hala melih yanımda benim. Umarım hep de yanımda kalır . Bileklerimde hissettiğim sargıyla yeni ayılmış gibi gözükerek kollarımı kaldırmaya çabaladım çok sürmeden melih ayaklanıp hemen kollarımı tuttu gözlerimi arayalarak gözlerine baktım gözleri yaşlıydı gözlerinden usul usul yaşlar akıyordu ben tam açmadan gözlerimi, hemen koluyla sildi gözyaşlarını ve kollarımı yavaşça bırakıp doğruldu ağladığını görmememi istemiyordu . Melih zaten  duygularını dışa vurmadan içinde yaşardı yine kendi içine yaşamak istediği için ağladığını gizlediginin farkındaydım ve bu beni üzmüştü onu üzmek çok kötü hissettirdi. konuşmak istiyordum ama ağzımdan tek kelime çıkmıyordu ikimizde susuyorduk uzun bekleyişin ardından onun sesi kulaklarıma ilişti "Neden?"diyebildi sadece Aslında biliyordu bunun cevabını ama yinede sormuştu ailemle olanlar -binevi kabul etmesede ailemin katili olmam - yaşamamı anlamsiz kıldı diyemedim yaşadıklarımı kutlamak adına boyle bir yol bulmuştum kendi kendime. ~
****
Ben neymi kaybetmiştim? Babam ve kardeşimin katili olmuştum . Üç ay önce uzun uğraşlarım sonucu babam bana araba sürmeyi öğretiyordu işte o lanetli gün bütün hayatım mahvalmuştu. Önüme çıkan kamyonu fark edemeyip ne olduğunu anlayamadan araba kamyonun altına girmişti . O an duyduğum tek ses kardeşimin "Abla!"diye bağırmasıydı. Benim
iç kanamam vardı bilincim yavaş yavaş kapanıyordu ,babam ve kardeşim... onlar kaza anında kalpleri durmuştu kan içindeydiler öyle kötüydü ki durumları zoraki kardeşime uzandığımda nabzı atmıyordu boynu, kolları, kafası, aman Allahım !Her tarafı kandı. Sonrasımı hastanede günlerce
komada kaldıktan sonra gözümü ancak açabilmiştim Dedem Melih ve Annem gelmislerdi telaş içersinde Melih bu günkü gibi ağlıyordu Annem de sinir krizi geçirmişti yan yatakta ilacın etkisiyle uyuyordu melih ellerimi tutuyordu ben gözlerimi açarken tüm gerçek o anda beynime tak etti kardeşim babam... doğrulmaya çalıştığımda yapamadım. Konuşmak istedim ağzımı açtım konuşacakken melih lütfen biraz daha uyu diye beni uyardı biliyordum bana söylemek istemiyordu onlara ne olduğunu söylemiyordu . Çünkü yapabilecegi bir şey yoktu .oda kalkamazdı bu yükün altında ben ailemi darmadağın etmiştim ben babamla kardeşimi öldürmüştüm o anda melihe belki ölmemişlerdir umuduyla sordum Melih sessiz kalınca anlamıştım onların katili bendim benim yüzümden ölmüşlerdi benim yüzümden diyerek bağırmaya başladım kendimi kaybediyordum çırpınıyordum çok geçmeden kolumda bir sinek ısırığı gibi bir şey hissetmiştim sakinleştirici yapmışlardı daha ne olduğunu anlayamadan tekrar uykunun derinliklerinde buldum kendimi.
~
Rüya görüyordum ,
yine kardeşimin bağırışları kulağımdaydı babamın "Dur!"diye bağırmasıda . Bu gün yine kaza anını rüyamda görüyordum, nefes alışlarım çoğaldı güçlükle nefes almaya başladığım an gözlerimi korkuyla açtım derin nefes alarak , melih yine başımdaydı Cemre iyimisin cemre diye korkuyla başımda bağırıyordu anlaşılan oda korkmuştu dudaklarımı aralayıp su dedim ilk başta duymadı ardından tekrar su diye yineleyince hemen beni dogrultarak su verdi bir iki yudumun ardından gözlerimi yumdum bu kadar yeterli demek istemiştim suyu bırakıp yanıma geldi Cemre saatlerdir uyuyosun nasılsın? çok merak ettim seni diyerek sıralıyordu sorularını yaklaşıp saçlarıma bir öpücük kondurdu .Biraz sonra kapı açıldı ve hop! Annem hıçkırıklar eşliğinde ağlıyordu.  hemen yanıma gelip bana sarıldı ah annem ah üç aydır sende bende artık tükenmedik mi ?bitsin diye yaptım biliyosun sende ama kabullenemiyorsun biliyorum .
3 aydır annem benim kendimi suçlamalarımı hep savunarak hayır senin yüzünden degil Allah kaderimize böyle  yazmış diye beni teselli ediyordu ama biliyordum oda içten içten bana kızıyordu belki simdi babam ve kardeşim olsa her şey çok farklı olurdu şimdi ben daha iyi bir hayata sahip olurdum annem de emekli olurdu. Annem kamu memuruydu, durumumuz çok kötü değildi gecen yıl zorla bitirdiğim lisenin ardından babam sayesinde kazandığım üniversite babamın bana bir hediyesiydi ama ben o yokken bu hediyeyi kabul edemezdim dondurmuştum okulumu melihde benim için okulunu dondurmak istesede ben istememiştim Mühendislik okuyordu bölümüde iyiydi
Annem hiç soru sormuyordu belkide soramıyordu bilmiyorum sadece gözünden akan yaşların korkusunu hala görebiliyordum. Annem kırk iki yaşındaydı bana benziyordu benim gibi siyah saçları beyaz teni mavi gözleri vardı yüzü yılların verdiği yorgunlukla iyice solmuştu ama hala çok güzeldi . Biraz sonra doktor geldiğinde . "Cemre hanım geçmiş olsun şu an durumunuz iyi korkulacak bir şey yok ama piskolojik açıdan tedavi görmeniz gerekecektir. zaten birazdan da hastane polisi ifadenizi alacak "dedi. Hemen sordum " eve gidebilirmiyim ? " diye. "Damara ulaşmamış kesik şu an kötü bir şey yok eve gidebilirsiniz geçmiş olsun" diyerek odadan çıktı. Anneme dönüp "eve gitmek istiyorum "dedim. İtiraz etmeden toparlanmaya başladı, toparlanıp hastane polisini beklemeye başladık .Polis gelip birkaç soru sorduktan sonra imzamı atıp yola koyulduk .Melihin arabasıyla eve dönüyorduk . Sürekli beni dikiz aynasından izliyordu göz göze geldiğimizde gülümseyerek cevap veriyordum bakişlarına . Sonunda eve geldiğimizde melih koluma girdi ve beraber asansöre bindik annem ilaç almaya gitmişti bileğime pansuman yapabilmek için bulunduğumuz kata geldigimizde asansör durdu evimizin kapısı açıktı akşam saatleriydi beni direkt olarak kendi odama götürdü ardından yatağa yatırıp benimle konuşmaya başladı.
"Cemre ne kadar korktum biliyomusun ya anlamıyorum bir şeyleri yoluna sokmuşken neden yaptın ? bunu benim sana bir şey olsa ne hissettiğimin hiç mi önemi yok ? sana yalvarırım beni bir daha o düşünceleri düşünmek zorunda bırakma yalvarırım " diyerek yanıma gelip sarıldı saçımı koklayıp öptü.
-"Tabikide senin ne düşündüğün çok önemli hatta benim için değerin paha biçilmez ama yapmak zorundaydım benide anla kendimi kaybolmuş hissediyorum sanki bulunmaz bir ormana girdim çıkamıyorum bulamıyorum yolu özür dilerim" diyerek boynuna sarıldım beni kendine çekti. o da ağlıyordu benim için çok endişelenmişti farkındaydım
"Ben bir katilim sevdiklerimi öldürdüm" diyerek ağlamaya başladım tekrar. annemin odaya girmesiyle konu orada kapandı diye düşünürken melih kulağıma fısıldayarak "konuşacağız" dedi anneme biraz melihle konuşup uyumak istediğimi söyleyince gelip yanağıma bir öpücük kondurup odadan çıktı. " Bak yaşadıkların çok kötü farkındayım ama kendimi suçlamaktan vazgeç sen katil  değilsin sadece kazaydı " dedi.
"Biliyorum ama ben yaşamak istemiyorum her gece rüyalarımda kardeşimi i görüyorum ama bir türlü sarılamıyorum bu his çok kötü "
"Ne olursa olsun hayatından vazgeçme cemre"
"Ben bir katilim ailemin katili "
Bunu kime söylesem bana acıyarak bakıyordu ama onun gözlerinde acımadan çok korku gördüm beni kaybetme korkusu vardı .
"Uyusan iyi olur" dedi Yanıma gelip üstümü örterek odadan çıktı . Allah'ım sana yalvarırım beni onsuz bırakma Melihi Annemi benden alma yalvarırırım diyebildim. Tam uykuya dalmak icin gözlerimi kapattığım anda mektup geldi aklıma mektubu anneme yazmıştım ondan özür diliyordum gerçi böyle bir şeyin nasıl bir özrü olabilirdi ? Annem okuduysa çok üzülmüştür . Uyandığımda odama kadar ulaşan kahve kokusu dikkatimi çekti ,uzun zamandır içmiyordum babamla birlikte içerdik sürekli kalkıp üstümü giyinmeye başladım hemen her gün yaptığım gibi yine mezarlığa gidecektim odamdan çıktığımda karsimda annemi gördüm
"Nereye gidiyorsun cemre ?"
"Mezarlığa "diyerek kısa bir cevap verdim .
"Henüz iyileşmedin "
Cevap vermeden montumu giymeye başladım .Kapıyı açtığımda karşımda melihi gördüm annem hemen söze başlayıp "iyileşmedi biliyorsun bir şey olmasından korkuyorum "
Melih biliyordu gitmezsem daha kötü olacağımı. "Beraber gidelim" dedi sesimi çikartmadigimdan anlaşıldiki beraber gidecektik . Yürüme mesafesiyle 20 dakika olan mezarlığa yürümek yerine arabayla gittik konuşmuyordum arada Melihin bana baktığının farkındaydım yüzümü yola çevirip gözyaşlarımın akmasına izin verdim. "Cemre lütfen artık ağlama "dedi. Yine sesimi çıkarmadım mezarlığa geldiğimizde bana ilerde bekleyeceğini söyledi yürümeye devam ettim mezarlarının başına geldiğimde boğazımdaki yanma yutkunamıyordum bunu gördükten sonra umut diye bir sey benim hayatıma uğrayamazdı farkındaydım ama ben nasıl devam edecektim yaşamaya annemin gözlerinin içine nasıl bakacaktım beynimdekiler kafama şimşek gibi çakıyordu ağlamam şiddetlenince yanımda Melihin varlığını hissettim beni kucağına alıp arabaya bindirdi artık hayatımı kendim mahvedisimi nasıl düzeltebilecektim bilmiyordum.

NOT: (umarım hikayemi beğenmişsinizdir . Sizin yorumlarınızı bekliyorum her hafta 1 veya 2 bölüm yayınlayacağım şimdiden okuduğunuz icin teşekkür ederim 😊)

Kalbimdeki  MezarlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin