Multi: Dilem'in saçı
İyi okumalar🏁Adam büyük adımlarla karavana doğru gelirken ben de indim. Adam beni görünce levye yi yere, arabanın arka kapısının önüne doğru bildiğiniz fırlattı. Tabi ben olsam bende karşımda rengarenk saçlı ve gayet güzel bir kız görsen şaşırırım. (Ne kadar da mütevazi biriyim) Adam dediğime bakmayın olsa olsa benden en fazla iki yaş büyüktür. Ellerini birbirine çırpıp sinirlenmeye çalışarak
" Ne yapıyorsun ya! Ulan babam mahvedecek arabayı görünce zaten habersiz almıştım. Off ya bildiğin kaporta göçmüş. "
Ben de anlayamamış gibi davranarak
" Excuse me! I can't understand you. "( Affedersiniz sizi anlayamıyorum )
Adam oyunuma gelip
"Ok. No problem. I will handle it." (Tamam sorun yok. Ben halledebilirim.) Dedi.
Kendimi gülmemek için kasıyordum çünkü adam "erkek olacaktın da o zaman ne yapacağımı biliyordum ya ben dua et kızsın" gibi türkçe kendi kendine saydırıyordu. Ben de daha fazla oyalanmamak adına
" If there is nothing else i will go" dedim ( eğer bir şey yoksa ben gideyim)
" Oh rihgt. I am Egemen."
Ben de adımı söylesem türk olduğum çıkar. En iyisi Amerika'daki adımı söyleyeyim ben.
" I am Blisse. Nice to meet you Egemen. Good bye."
Gülümsedim... Gülümsedi elini ensesine götürdü ve saçlarını karıştırdı.
" See you later Blisse."
Tekrar tebessüm edip Karavanı ma bindim. Benim Karavanım sağlamdı. Ama onun arka pert olmuştu. Sürerken el salladım ve babamın avukatının tarif ettiği bir apartmana geldim. Karavanı park edip. Apartmana girdim. Çantamdan anahtarı alıp evin kapısını açtım. İçerisi acayip tozluydu ve yarın okula kayıt yaptıracağım var sayarsak karavan da yatmam daha mantıklı geliyordu. Pencereleri açıp dışarı çıktım. Karavana girip üzerimi değiştirdim ve ilk defa bu karavan da babam olmadan bir hayal kurdum. Karavanı mın tavanın da ki minik penceremden yıldızlara bakıp içimden sabah ki çocuğu düşündüm. Geçerken çok tatlı bir tipi vardı. Hani böyle kızların taş dediği gibi biriydi. Neler oluyor ya? Ben Amerika da iken bile hiçbir erkekle konuşmadım.
" Yok yok! Yat Dilem sen iyice kafayı yedin. Yalnız kalmak sana yaramadı. Elin çocuğunu düşünüyorsun birde!" Diyip bugüne gözlerimi yumdum.💤💤💤💤💤💤💤💤💤💤💤
Sabah önümde tartışan bir çiftin sesiyle uyandım. Hadi ama sonra neden hayattan bıktın. Benim normalde kuş cıvıltıları ile uyanmam gerekmiyor muydu? En sonun da ayılıp üzerime sportif bir şeyler bulup giydim. Hey dostum benim de karın kasım var. Bu huyumu babamdan almışım. O da yer yer kilo almaz üstüne pek spor yapmasa da fit kalırdı. Bende de alışkanlık yapmış sabahları koşu akşamları mekik veya sınav çekerdim. Ama tabiri caizse hayvan gibi de yerim. Neyse önümde ki çift bir derece atlatıp şiddete geçti. Tabi kız anca cimcikliyordu. Adam da henüz bir şey yapmasa da sabrının sonuna doğru geliyordu. Karavana indiğimde anda adam kızı ittirdi ve son anda kızı düşmekten kurtar-
vallahi ne yalan söyleyeyim kız yere apışıp kaldı. Adam ve beni bir gülme tuttu öyle böyle değil. Kızın üzerinde bir taraflarını zor örten etek - kumaş parçası da denilebilir - vardı. Ve kalıbımı basarım ki adam o etek yüzünden kızıyordu. Gülmemi zar zor frenleyip
"Abla sen de kaşınmışsın yani kesin kıskançlık değil mi konu"
Deyip adama döndüm oda gülümsemesini anca durdurmuştu.
"Aynen öyle. Bıktım valla. Ayrılıyorum kızım senden. Bu ne ya ? On yedi yıllık arkadaşlarım ile bile arama mesafe koyduruyor sonra gelmiş iki karış etekle vana ahlak dersi veriyor. Ulan var ya tam dayaklıksın da bizim kitabımız da kızlara el kaldırmak ,laf atmak yoktur. Kusura bakmayın size de rahatsızlık verdik. Bü arada adım Sefa ."
Tebessüm edip uzattığı eli tuttum. Bu arada kızda kalkmış bana öldürecek gibi bakıyordu. Vay be bir an gözlerinden
X-Rey ışınları çıkacak zannettim. Ama aldırmayıp
"Ben de Dilem."dedim. Oda sohbeti genişletmek maksatlı
"Karavan da mı kalıyorsun? "
Dedi.
"Yok ya. Aslında şu apartmana yeni taşındım ama gece gece temizleyemedim. Karavan benim. Yalnızca dün gecelik kaldım. "
"Anladım ben de o apartmanda
oturuyorum."
"Anladım size bir şey danışabilir miyim?"
Lise yi bulmak için Sefa' dan yardım isteyebiliridim.
"Tabi."Dedi
"Bu civarlar da lise var mı? Mümkünse yürüme mesafesinde de olsun. Ben Türkiye' ye yabancıyım da."
Şaşırmıştı.
"Türk değil misin? "
"Hayır türküm ama Türkiye' de doğmadım. Amerika' dan da iki gün önce babamın cenazesini getirmek amaçlı geldim. "
"Anladım . Acını hatırlatmak istemezdim. Aslında hemen iki sokak altında lise var. Ben de oraya gidiyorum istersen beraber gidebiliriz"
"Olur."
Tam yola koyulacakken önümüze Sefa' nın daha demin ayrıldığı ve bana işin çıkartan gözler ile bakan o kız dikildi.
Ve o cırtlak sesiyle kulağımı bir elli yıl yaşlandırdı.
"İnanamıyorum Sefa bildiğin kız ile önüm de flörtleştin. "
Sefa kıza dönüp
"Artık sevgili olmadığımıza göre seni ilgilendiren bir şey yok. Ha ama yok desende zaten Yusuf için seninle birlikteydik ama yeter. Yusuf'un kuzeni olman senin dokunulmazlık taslamanicin bir sebep değil. Ve unutma ben her önüme gelen ile sevgili olmam. Sen Yusuf hatırına bir istisna idin."
Kız bor şey diyemeden kıvırta kıvırta çekip gitti.
"Vaay. İyiydi. "
"Evet. En azından Yusuf'a geçerli bir açıklamam olacak. Kızı kırma falan dedi ama artık sabrımın sonuna gelmiştim "
"Haklısın. O zaman gidelim mi artık? "
"Hadi düş önüme "
Konuşa konuşa lise ye gelmiştik pek fazla yol yoktu. Ama iyi laf yapmıştık. O benim ailevi meselelerini yüzeysel öğrenmişti. Ben de onun ailesini öğrenmiştim. Çapraz komşumdu. Annesi klasik Türk ev hanımıydı. Gün yapmasından şikayetçiyim diye yakınıyordu arada ama yemekleri götürürken eminim içten içe seviniyordur. Bir kız kardeşi varmış. Adı Merve imiş. Kız anlattıklarına göre benim kadar olmasa da tam bir çılgın. Tabi banna anlattıklarından böyle bir sonuç elde ediyorum. Mesela sırf en sevdiği yemek olan içli köfteyi ona bırakmadığı için Sefa'nın sosyal medya hesaplarından tüm erkek arkadaşlarına uygunsuz teklifler edip adını çıkarmış. Garibim Sefa da tam iki ay ortalıklarda gay diye anılmış en sonunda dayanamamış sosyal medya hesabını silmiş ve bir kaç kişiyi hastanelik edene kadar pataklamış. Yusuf dediği çocukta Sefa'nın kuzeni ile birlikte çıkmasını istemiş. Sefa da adını kurtarmak için kabul etmiş. Tabi ben gülmekten yorum bile yapmamıştım. Ve Merve ile kesinlikle görüşmek istediğimi belirtmiştim. Daha sonra havadan sudan konuştuk.
Şimdi okul müdürünün odasını kapısındaydık. İçeri tıklatıp girdim. Hemen ardımdan da Sefa gelmişti. Müdür ile konuştum ve anlaştım. Son sınıfı okuyacaktım. Amerika dan kargo ile gelen belgeler bit hafta için de ellerin de olurmuş. Ama sen yarın başlarsın dedi ve ben de kabul ettim. Sefa ile okuldan çıktık ve
apartmana kadar yine lafların. Aslında dışarıdan soğuk nevale gibi gözükse de gerçekten samimi ve tatlı bir çocuktu. Ben de eve gidince evi temizledim. Ve galiba belimi artık eğilip kalkmaktan hissetmiyordum.
En son karavandan valizimi alıp odama yerleştirdim. Ve güne gözlerimi kapadım.İyi ramazanlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dostluğun Başkenti
HumorTüm hayallerini bir karavan da kurmuş genç bir kız Babasından yadigar kalan bu karavan ile öz yurdu Türkiye' ye gelir Acıları ile dalga geçen ve hazır cevaplılığı ile ünlü olan Dilem'in bakalım başına İzmit ' te neler gelecek? Dilem'in Hayal Karav...