...

75 7 8
                                    

Esin gelince gerçekten eğlenmiştik.Bir kaç saat durup ailesinin kızabileceğini söyleyip gittiğinde yine yanlız kalmıştım.
En iyisi film seçip izlemek diye düşünüp filmleri karıştırmaya başladım.Sonunda biraz ilgimi çeken bir film seçip televizyona taktım.Sonunda başladığında dalgın şekilde izlemeye başladım.Tam filmin ortalarındayken kapı çalınca yavaş adımlarla kapıya yürüdüm.Kapıyı açtığımda iki takım elbiseli adam görünce korktum saat nerdeyse 8 di ve bu saatte bu tiplerin ne işi olabilirdi burada.
"Murat yılmazın evi mi ?."  Diye içlerinden biri konuşunca ne olduğunu anlamamıştım.
"Şey evet ama şuan iş seyahatinde ben kızıyım bana söyleyin ben iletirim."
"Babanız yoksa sanırım sizinle konuşmak gerekiyor sizi patrona götürelim." Bu neydi böyle beni nereye götüreceklerdi ve babamla neden konuşmak istiyorlardı.
"Ben babamın ve sizin işlerinizden anlamam boşuna gitmeye gerek yok hoşçakalın." Diyip tam kapıyı kapatacakken adamın ayağını koymasıyla kapı aralıklı kaldı ve bende korkmaya başladım.
"Merak etmeyin çok karışık bir durum değil eğer patronla anlaşırsanız sadece vekaleten imza atmanız gerekecek zorluk çıkarmanızı tavsiye etmeyiz." Kibar görünümlü mafya mıydı bunlar nasıl tiplerdi daha fazla uzatırsam kotu olacağını düşünüp odama hazırlanmaya çıktım.Üstüme normal kot rengi yüksek bel kotumu ve aynı renk gömleğimi giyip pantolonun içine soktum ve üste kalçamın altında biten ceketimi giyip aşağı indim.Adamlar hala bekliyordu anahtarimi alıp çıktım.Adamların peşinden gitmeye başladığımda içimi korku kaplamaya başlamıştı.Lüks siyah bir minibüse gelince duraksadım.Adamlar dönüp bakınca korkuyla araca binip adamların beni nereye götüreceğini öğrenmeye çalıştım.
.......
Yaklaşık bir yarım saat yol gittikten sonra minibüs durduğunda burası olduğunu anladım.Aracın kapısı açılınca arabadan inip etrafı incelemeye başladım.Şirket veya ofis olmaktan uzak daha çok depo tarzı bir yere benziyordu.
Adamın biri telefon tuşlarına dokunup telefonu kulagında götürdü ve konuşmaya başladı.Bende meraklanıp dinlemeye başladım.
"Abi murat yılmaz iş için seyahatteymiş o yüzden kızını aldık."  Karşı taraf sanırım bağırmıştı çünkü adam korkuyla titreyip mahcup şekilde konuşmaya başladı.
"Abi bulamadık ama kızı bizde belki biliyordur sen gelince sorarsın." Telefondaki birşeyler dedikten sonra adam telefonu kapattı ve hızla benim olduğum yere gelmeye başlayınca hemen toparlandım ve etrafa bakıyormuş gibi yaptım.
"Sizi içeri alalım birşeyler ikram edelim patron birazdan gelir."
Ben sadece kafa sallamakla yetindim.Babamı neden soruyorlardı, beni niye aldilar ve patron kimdi ?? Tanrı aşkına ne boka düşmüştüm ben böyle kafamda bir sürü soruyla adamı takip ederek depoya girdim.Dışarıdan çok pis görünen fakat içerisi gayet düzenlı ve geniş olan depoya dikkatlice bakıyordum.Sonra deponun içindeki masanın önünde duran deri geniş koltuğa oturup patron denen kişiyi beklemeye başladım.Ne yapılacaksa yapıp bir an önce burdan çıkmak istiyordum.Aradan bir 10 dakika geçtikten sonra deponun demir kapısı hızla açılıp kapandı ve ayak sesleri duyulmaya başladı.Yavaşca arkamı dönüp gelen kişiye baktığımda baştan aşağı simsiyah giyimli saçları dağınık ve serseri tarzı çok az çıkmış sakalli birisini beklemiyordum.Kafasını kaldırıp bana baktığında olduğum yerde kalakaldım.Bu yakışıklılık bir insan evladına fazla değil miydi ? Bu erkekse diğerleri neydi ?.Kafamı iki yana sallayıp dikleştim ve adama bakmaya başladım.Adam dediysem de benden bi kaç yaş anca büyüktü.Ters bakışlarla bana baktıktan sonra kaşları önce havaya kalktı sonra da korkutucu derecede çatıldı.Ben hala ayakta dikilirken masaya geçip sandalyesine oturdu ve ters ters bakmaya devam etti.Bende bakışlarımı kaçırıp koltuğa oturdum.Ama çocuk tek kelime etmiyor sadece öldürecek gibi bakıyordü.Bende ters ters bakmaya başladım.
"Sen murat piçinin kızı mısın?."  Diyip konuşunca babama piç demesine mi yoksa laubaliliğine mi sinirlenseydim bilemedim bu kimdi ?
"Öncelikle doğru konuş ve evet  benim babam ." Küfür etmemek için zor duruyordum çünkü çocuk hem ukala hemde manyağa benziyordu ayrıca babama piç demişti ki bu yeterli bir sebepti bence.
"Nasıl konuşup konuşmayacağımı sana soracak halim yok cüce sen şimdi onu bunu siktir et baban olacak yavşak hangi ülkede onu söyle." Hala küfür ediyordu ve bu benim ciddi anlamda sinirimi bozuyordu.
"Sen insan değilsin galiba biz normal insanlar hakaret etmeden anlaşırız bil istedim." Evet bu kadar korkutucu birine karşı cesaret sergiliyordum.Adamın tipi resmen ben tehlikeliyim diye bağırırken bu cesaretin ne kadar doğru olduğunu da bilmiyordum.
"Bana bak lan o bacak kadar boyunla boyundan büyük laflar etme pişman ederim seni kapa çeneni ." Diye gürlediğinde içimden saymadığım hakaret kaldı mı diye düşünüyordum.
"Ne soracaksan sor da gideyim babamın da nerde olduğundan haberim yok sürekli gider bana söylemez."
"Babanda bana ait bir dosya var ve senin o yavşak baban o dosyayı benden çalıp benim yerime satmış ."  Duyduklarım karşısında şok olurken çocuğun dediklerini hazmetmeye çalışıyordum.Ne yani babam bir başkasının emeğini mi çalmıştı.Hayır alkim saçmalama daha tanımadığın biri için babanı suçlayamazsın diyen iç sesime hak verip şüpheyle karşımdaki beni öldürecek gibi bakan çocuğa bakmaya başladım.
"Sana inanmıyorum babam öyle birşey yapmaz ayrıca yapsa bile kanıtın var mı ?." Bana kesin kanıt göstermeden bu yabancıya inanmayacaktım.
"Kanıt mı ?al sana kanıt senin yavşak baban işlerimi mahvetti ve emin ol buna pişman edicem o piç herifi" diyip önüme bir tomar belge ve fotoğraf atınca hepsine tek tek ve dikkatli bakmaya başladım.Babam biriyle konuşup el sıkışıyordu ve sonraki fotoğrafta elinde bi dosya vardı.Allah' ım bu gerçek olamaz babam hırsızlık Yapmış olamazdı, olamazdı değil mi?.
"A...ama nasıl benim babam yapmaz öyle birşey ." Diye kendi kendime fısıldıyordum inanmak istemiyordum.
"Peki beni neden getirdiniz buraya bu babamla sizin aranizda benim değil ." Diyip hem adamlara hemde karşımdaki çocuğa baktım.
"Belki sen biliyorsundur bu dosyanın yerini ve babanı savunmak için söylemiyorsundur." Diyip şüpheyle bana bakınca ne dediğini başta anlamasamda sonradan anladım.
"Benim hiç birşeyden haberim yok ne yapacaksanız babamla halledin işinizin canı cehenneme ." Diye sesimi yükselttim ve deponun kapısına doğru hızla adımlarla ilerlemeye başladım.Burdan çıkmak istiyordum babamı arayıp hesap sormak neler olduğunu öğrenmek istiyordum.Tam kapıya geldiğimde ürkütücü olan sesi duymamla yerimde çakılı kalmam bir olmuştu.
"Sana gitmen için izin veren oldu mu cüce geç otur yoksa ben oturturum, bana her boku anlatacaksın." Bu adam ya gerizekalıydı ha da harbi manyak daha kaç defa bilmediğimi söylemem gerekiyordu.
"Senden izin alma gibi bi mecburiyetim yok ayrıca bısey bilmiyorum diyorum kıt mısın?." Dediğimde adını bilmediğim sert çocuk ayağa hırsla kalktı ve bana doğru hızla gelip önümde durdu.
"Bana bak  yer faresi eger gebermek istemiyorsan o lanet olası çeneni kapatırsın anladın mı yoksa seni zevkle mezara gönderirim."  Diyip arkasını döndü bende sinirlenmiştim ve eve gitmem gerekiyordu.Hırsla ayağımı yere vurup çocuğa döndüm.
"Sen kendini ne sanıyorsun mafya filan mısın hödük, insan ol be ."  Diye çirkefleştiğimde sanırım daha fazla sinirlendirmiştim.Ani bir hareketle dönüp büyük adımlarla yanıma geldi ve dibimde durup ateş saçan gözleriyle gözlerime bakmaya başladı.Aniden boğazıma sarılınca gözlerimi fal taşı gibi açıp elinden kurtulmaya çalıştım.Ellerine vuruyordum ama benden çok daha güçlü olduğu için milim kımıldamıyordu.Nefesim kesilmeye gözlerim kararmaya başlamıştı.Tam beni öldürecek diye düşünürken bi kaç adam içeri daldılar.
"Kaner abi gelmen lazım acil ." Diye bağırınca adının kaner olduğunu ögrendiğim piç kurusu elini boğazımdan çekti ve hızlı adımlarla ilerledi çıkmadan önce de adamlara komut verdi.
"Bu kızı bir yere bağlayın elinizden kaçırırsanız sizi sikerim ona göre ." Diye gürledi ben nefes alışverişimi düzenlemeye çalışırken adamlar üstüme gelmeye başladı......

KARANLIĞIMDAKİ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin