kalokagathia;
(n.) The good and beautiful in a person.
.X.
Haplarını içecekken fark etti Viktor, Şeker Prens'in ne kadar güzel olduğunu.
Buzun üstünde, bir ölüye dua ediyormuş gibi; ölüye teşekkür etmek için mahreminde, kimse görmeden dans ediyordu Şeker Prens. Patenlerinin altındaki buz her kayışında içinizi burkacak bir şekilde ağlıyor, duasına katılıyordu o da; Şeker Prensi yalnız bırakmıyordu ibadetinde.
Koltuğa oturdu. Makkachin kucağına yatıp sahibinin nefes alışverişini dinlemeye başladı; yaşadığından emin olmalıydı ne de olsa.
Şeker Prens ibadetini devam ettiriyordu. Sadece üstünde kaydığı buzun ağlayışları olsa da arka planda, Viktor ibadetin asıl müziğini duyabiliyordu kulaklarında; Stammi Vicino.
(Yakınımda kal.)
Viktor bu şarkıyı kelebeğine adamıştı; kelebeğinin beyaz kelebeklerden korkup kaçmasından korktuğu için bir hüzünlü bir şekilde eşlik etmişti şarkıya.
(Bu hikayenin bir anlamı yok, yıldızlarla kaybolacak bu gece. Görebilsem seni sadece, sonsuzluk umuttan doğar.*)
Fakat Şeker Prens, en çok korktuğu şeyle, umutla dans ediyordu bu şarkıya. Viktor'un ölmeyeceğini, hayatta kalacağını umuyordu; biliyordu sanki. Viktor ise bakıyordu Şeker Prense, beyaz kelebekler ele geçirirken akciğerini. Yaşayabilir miydi Viktor cidden, bu kadar nefret ederken beyaz kelebekler kendisinden?
Şeker Prense soracaktı onu gördüğünde; cidden inanıyor muydu Buz Prensin erimeyeceğine?
İnanmak istedi Viktor Şeker Prense; inanmak istedi ki yaşamaya devam edebilsin.
Fakat ilaçlarını almamıştı Viktor.
makkachin yazarken telefon makkachoke diye düzeltti pişman değilim
ve fiyu fiyu kısa bölüm
*This story that has no meaning
Will vanish tonight together with the stars
If I could see you, eternity will be born from hope
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gibel //viktuuri
Fanfictiongibel; (a.) ölüm veya intihar olmayan, sadece var olmadan durma ; başkalarına acı veren bir şekilde kötüleşme. (a.) ölüm, yok edilme, mahvolmak. // yuri on ice © Mitsurō Kubo