Annemin ölümünden 2 gün geçti.Şimdi ise Transilvanya'ya gidiyorum.Arabadayım,Lissa ise en öndeki arabada.Tamamen 7 araba Transilvanya'ya gidiyordu.Arabayı Markos kullanıyordu.Bense arka koltukdayım.Tamamen siyah giyindim.Vampir gözlerim ve dişlerim çıkmıştı.
Göz altlarım belliydi.Ordaki kuzenim ve tahtın 4.valisi olan Alex (kız) kuzenime gidicektim.
Sonunda varmıştık.Arabadan indim ve büyüdüğüm şatoya doğru ilerledim.Şato'nun kapısındakilerde simsiyah giyinmişti.Onlarla tokalaştıkdan sonra salona girdik.Kuzenim Alex.
-Roz...
-Alex...
Birbirimize sarıldık.İkimizde göz yaşı döktük.En acılı anda bana moral veriyordu...
-Üzülme Roz.Geçicek...
-Alex.Sende çok üzüldün,dinlenmelisin...
Büyükanne Tedy (anneannem)yanımıza geldi.
-Roz,kızımm.
-Büyükanne...
-Canım kızım benim.Ne kadar çok acı çektin...
-Ah,büyükanne.Gerçekden öyle.
-Gel otur kızım.
-Kristof?Haberi var mı?
-Evet...O da çook üzüldü.Ee,daha küçük,zavallı sende onu yanına alırsın buralarda yalnız kalır.
-Peki nerde?
-Arka bahçede.Siyah menekşe tarlasında...
Oraya gittim.Kristof (kardeşim,ama kurtadam cinsi) orada oturmuş hiçbirşey yapmıyordu.Onu görünce içim burkuldu.
-Kristof...
Bana dönmüşdü,yüzü solmuşdu.
-Abla...
Birbirimize sımsıkı sarıldık.Ah,keşke hep böyle dursak.
-Kristof,iyimisin...Kendini çok üzme...
-Evet abla.Annem.nereye gitti?
-Sen bunu düşünme,bize gelince konuşuruz.
Gözümden yaşlar akarken,Kristofda göz yaşlarımı sildi.Beni düşünüyor,ama bu yaşta bir kayıp ona çok ağır.
-Kaç yaşındasın?
-95 (yani 5 yaşında)
-Çok büyümüşsün...Kocaman kurt olmuşsun.
Gülümsemeye çalıştım.O da onu mutlu etmişdi.
-Oyun oynayalım...
-Tamam.Ne oynayalım?
-Yakalamaca!
-Tamam,sen kaç bende seni yicem.
Onun gülmesi içimi ısıtıyordu...
Oyun oynadıkdan sonra içeri geçtik.
-Sen büyükanneye git,sana şeker versin.Ama uslu dur.
-Oley,şeker.
Kristof gitmişdi,onu bırakmak istemiyordum.Çünkü o zaman neşem gidiyordu.
-Lissa...
-Efendim?
-Tören birazdan başlıyacak,Kristof gelmemeli,biliyorsun.
-Tamam,o iş bende.
-Sen olmasan ben ne yaparım bilmiyorum.Çok iyi arkadaşsın...
-Olsun,hadi sen gelenlerle ilgilen.
-Bu arada Markos nerde?Onu hiç görmedim.
-Bilmiyorum...
Markos yoktu ve tören başlıyacaktı.Heryere baktım,yok!
-Markos!!Nerde bu...
-Burdayım madam.Birşey mı oldu?
-Bej,tamam.Şimdi tören başlıyacak.Seni arıyordum.
-Ben hazırım...Önden buyrun.
İçerden sesler geliyordu.Girdiğimde Kristof kurt yavrusuna dönüşmüştü.
-Kristof...Dur! Senin burda olmaman lâzım.
Kristof sinirlenmişti...N'oldu buna?
-Neden! Ben burada duracağım...
-Eğer gidersen,söz istediğini yapıcam.Ama burada olmaman lazım.
-Tamam...Off...
Ohh,bu sorun atlatılmışdı.Şimdi hazırlanma vakti...
Tören başlamıştı.Markos konuşma yapıyordu.Ve beni çağırdı...Ben;
-Tüm vampirler ve kurtlar!Bugün burada Kraliçe Lady Anna'nın törenini gerçekleştiriyoruz.Annemin vefatı herkesi çok sarsdı.Bizler onu hiç unutmayacağız...Küçük kardeşim,ben,sizler onun için ne kadar çok uğraştığımızı ve onunda bizim için çabaladığı herşeyi biliyoruz.Ona karşı saygımız sonsuzdur ve nu hiç bitmeyecek! Annemin mîrası korunacak ve vampir,kurtadamların nesli bitmeyecek!!
Salondan bir alkış koptu.Ordan çıkmıştım...Göz yaşlarımı tutamadım.Ve şimdi sıra onu toprağa vermekteydi.Dışarda yağmur yağıyordu...Onu kraliyet mezarına gömdük.
Gözyaşları süzülüyordu...Kristof bana sımsıkı sarılmıştı.Onun ağlaması benide üzüyordu...Onun burda olmaması gerek ama bunu görmeli,yani gelenek...
Artık tören bitmişdi.Herkes gitdiğinde bir sessizlik oldu.Kristof oturuyor,Lissa bakınıyordu.Bense ne yapıcağımı bilemiyordum...
Acaba gitmelimiyim?
-Kristof.İyimisin?
-İyiyim...Annemi özledim.
-Biliyorum,bizde özledik.Ama o hep kalbimizde.Üzülme...
-Sıkıldım...Ken abi nerde?
-Bilmiyorum,gelir şimdi.
-Dışarı çıkıcağım.
-Gel odana gidelim.Dışarda yağmur yağıyor.
-Dışarı çıkacağım!Banane!!!
-Olmaz...Bak Ken abi geldi.Ken...
-Kristof.Oynayalım mı?Hadi gel.
-Eveet!
-Hadi odana gidelim.
Onlar gittiğinde yere yığıldım.Çok yorgundum.Uykum vardı...
-Roz,iyi gözükmüyorsun.Biraz uyu bence.
-Hayır.Zaten birazdan yola çıkıcaz...Kristof da bizimle gelicek.
-Tamam,biraz dinlen...Hadi Roz.Çok bitkinsin...
-Off,tamam.
Merdivenlerden çıktım.Annemin odasına gitmek istedim.Ama olmazdı...Eski odama girdim.Duvarlar,yatak,masam hep aynı.Ama masamda hiç fark etmediğim bir zarf vardı.
Annemin mührü vardı.O yazmışdı,gitmeden önce bir mektup.
Kağıdı açtığımda bomboşdu.Çok şaşırdım...Neden boş olsunki?
İçeriye rüzgar esmişdi...Ne anlatılmak isteniyor?
Ve bir bölüm daha bitti.Vote ve yorum bekliyorum! ;) :)
Acaba gizemli kağıdı ne? ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Akademisi
VampirosRose adında bir vampir ve kurt prenses.Yani melez...Melez olduğunu bilmiyordur.Bunu öğrenmekle daha birçok şey öğrenir.Başına çok zorluklar çıkar.Annesi'nin ölümünden sonra hayatı fazlasıyla değişir. Rose 'in hayat hikayesi...