OLİMPİYAT

894 45 5
                                    

Ken ile barışmamızı kutlamışdık.Ve ard,arda sınavlar geliyordu.Bu yıl 110.kez § olimpiyatları vardı.Kurtlar ve vampirler yarışması gibi birşeydi.

-Lissa,olimpiyata katılıyormusun?

-Kesinlikle.O kurtlata gününü göstericez.

-.......

-Yani...Boşver.Ama zevkli olucaktır.

Kurt demişken aklıma Austin gelmişdi.Ihh,ondan nefret ediyorum.Çok bilmiş.Asıl yumruğu ona vericem.Ah,neden Lissa gibi davranıyorum...

-Buldum!

-Ne buldun?

-Lissa,kick box yapabiliriz.Gelişmiş oluruz.

-Ne?! İyimisin sen.Dövüşmü yapıcaz.Kickbox nerden aklına geldi?

-Kurtları tek dövme şansımız.Daha sert olucak,daha çok acıtıcak...

-Evet,doğru.

-Tek dövüş değil.Jimnastik,okçuluk,dikkat v.s.

-Bana sadece dikkat yeterli.

-Tamam sen bilirsin.İlerde beni güçlü Roz diye tanıyacaksınız.

-Haha,çok komik :D

-Neyse gidelim.Geç kalabiliriz...

Sırama oturduğumda çiçek yoktu.Tâki Elisa adında bir kız gelene kadar.

-Roz,bugün hiç çiçek yoktu.

-Güzel...

-Ama zarf vardı.

-Çiçek yok,ama zarf var...

-Evet,o zarfda bu.

Zarf'ı aldığımda Ken'in kokusunu almışdım.

O sırada Ken geçiyordu.

-Hmm,kim yazdı acaba?

Ken durakladı.Gülümsediğini hisseetdim.

-Ah,Ken günaydın.

-Günaydın.O zarf ne?

-Hiiç,zarf işte...

Ken yine güldü.Sinsi bir gülüş=şüpheli.

-Ken,biz spor salonunda ders alıcaz.Gelicekmisin?

-Hmm, üzgünüm.Malesef gelemem...

- :( Neden kimse gelmiyor?

-Birdahakine gelirim.

-Bunun sonrası yok.Olimpiyat için gidiyorum.

-Ne?! Bunun içinmiydi.Dövüş sanatı kızlar için değildir.Ve onu savunmak için kullanırsın.

-Dövüş bana göre değilmi diyorsun?

-Hayır öyle demek istemedim.

-Off...Bu haksızlık.

-Ken haklı.Ne gerek var.Biz zaten güçlüyüz.

-Tamam,susun.

-Roz.

-Efendim?

-Bu neşeni yerine getirir mi?

-O ne...

-Roz çok güzel.Ken iyi bir seçim yapmışsın.

-Ken...Bu çok güzel.

-Senin ne seviceğini biliyorum.

-Çok teşekkürler.

Ken'in yanağına bir öpücük kondurdum.Oda şaşırmışdı.İlk defa böyle bir şey oldu.

-Hep bunu takıcağım.

-Aa,beğenmene sevindim.

-Çok romantik,değilmi Roz?

-Lissa...

-Ne var.Doğru,değil mı Ken?

Ken hiçbirşey demedi.Ama haklı değildi...

Okul bitmişdi.Hem mutluyum,hemde şokdaydım.Çünkü babam geliyordu!

Babam new york da yaşıyor,annemin cenazesine gelememişdi.Çünkü arada 10 saatlik bir yol vardı.Hiç abartmıyorum,biz los angelsdao yaşıyoruz.Hesaplayabilirsiniz...

-Kristof! Sana bir süprizim var.

-Süpriz mi?

-Bilbakalım ne?

-Biliyorum...Birisimi geliyor?

-Eveet,babam buraya geliyor!

-Ne?! Gerçekden mi?Kan sözü ver.

-Kan sözü.

-Ama annem olmadan nasıl aile olucaz?

-Kristof,annem olmadanda aile olabiliriz.

-Hayır! Annemde olmalı.

Kristof odasına çıkar.Annemin yokluğu hâla etkiliydi.Onu çok özlüyoruz...Keşke zamanı geri çevirmek gibi birşey yok.

-Kristof.Aç kapıyı...

-Git burdan!

-Hadi ama,lütfen.Konuşabiliriz...

-Ben annemi istiyorum!

-Bende annemi istiyorum.

-Git burdan!!

Kristof beni odasına almamışdı.Off,ne yapıcam ben?

Bende babamın gelmesini bekledim.

Ve saatler sonra zil çalar.

-Kristof,aşağı in.

-Geliyorum...

-Baba!

-Kızım...Canım kızım.Kristof!

-Baba!!

-Gel bakalım.Ne kadar büyümüşsün...Kaç yaşındasın?

-97

-Vaay,sizi çok özledim...

-Bizde seni çok özledik.

-Malesef,cenazeye gelemedim.Onun yokluğu büyük bir etki yapmışdır.

-Evet,hemde çok.Aslında ben rüyamda da görmüşdüm.

-Rüya mı?

-Kraliyet soyluları görürmüş?

-Evet ama bu nadiren görülen birşey.

-Yani bu âna kadar tek ben mı gördüm?

-Buna,evet diyebiliriz.Ve bunu unutma,rüyalar gerçeklerin habercisidir.Ne görüyorsan gerçekleşicekdir.

-Gerçekleşecek...

-Dikkatli olmalısın.Ama sen kafanı buna yorma.

Vampir AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin