Kucağımda ki çelloyu sakince yere bıraktım. Parmaklarım uyuşmuştu, heycanlıydım gereğinden fazla heyecanlıyım. Alin alkış yaparak "Kanka sen bu seçmelere kesin gireceksin" dedi. İnci ordan "Tabii ya sen girmeyeceksin de Büşra cadısı mı girecek?" Zor da olsa gülmeye çalıştım. "Yavrum stres yapma bak sana ne getirdim" diyen Beste'ye baktım. Elinde bir paket şeker vardı. "Annem senin için okudu bunları" dedi. Elinde ki paketi aldım ve bir tane şekeri ağzıma attım. Sakin olmaya çalıştıkça daha kötü oldum. İçimdeki huzursuzlukta zaten işin cabası. Kapı hafifçe tıklatıldı ve müzik eğitmenliğimi yapan Çınar Hocam içeri girdi. "Peri hazırsan gidelim" elbisemin eteklerini kaldırdım ağır adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Alin beni kendine çevirdi. "Biz seni izliyeceğiz Peri heyecan yapma bize çalıyormuş gibi çal." odadan çıktım çellom elimde nota kağıdım Çınar Hocadaydı. İsmim anons edilmeden Çınar Hoca konuştu. "Oraya çık ve çal ben senden notalara duygularını kat, demiyorum. Ama ben sana nasıl öğretiysem öyle çal. Hata kabul etmem" dedi Kafa salladım. İsmim anons edilince kalbim deyim yerindeyse ağzımda atmaya başladı. Çınar Hoca omzuma iki kere vurup beni saheye yolladı. Sahne karanlıktı. Sahnenin ortasına konulmuş sandalyenin yanına gittim. Sandalyeye yavaşça oturdum. Üzerime beyaz ışık yansıttılar şuan tek ışık benim üzerimdeydi. Bir an seyircilere baktım. Kardeşim dediğim insanlar heyecan içinde sahneye bakıyorlardı. Celloyu bacaklarımın arasına aldım. Ve elimde ki değneği -değnek demeyi severim- Celloya hafifçe sürttüm. Ve şarkı başladı. Bu gün elimi burada bıraksam da o seçmelere girecektim. Çünkü başka şansım yoktu. o anda annemin sözü geldi. "Ancak kaybedecek bir şeyi olmayan insanlar mücadele ederler" o an üzerime yorgunluk düştü. notalara kuvvetli basmam lazımdı böyle gidersem asla seçmelere giremezdim. Kendi kendime düşündüm. Şuan annem burada olsayı beni böyle görmek istemezdi. Heyecanımı yatıştırıp. Biraz olsun kendimi sakinleştirdikten sonra notalara daha sert daha kararlı daha istekli basmaya başladım. Benim kaybedecek bir şeyim yoktu. Şuan adeta notalara hükmeder gibi çalıyordum. Her basışımda notolar inliyordu. Elimde ki değneyi son kez celloya sürtüp bıraktım. Seyircilerden alkış tufanı kopmaya başladı. Sahnenin ucuna doğru yürüdüm ve hafifçe selam verdim. Yürüyüp hocamın yanına geldiğimde bana sarıldı. "Çok iyiydin Peri. Çok iyi..." Gülümsedim sonunda bitti..
~
Kulisten eşyalarımı aldıktan sonra dışarı çıktım arkadaşlarım beni kapının önünde bekliyorlardı. Beni görünce direk sarıldılar. Alin bir anda "Yavaş lan kızı devirceksiniz zaten varla yok arasında" evet boyum 1,54'tü. Yalandan omzuma vurdum. Baybars eliyle saçımı karıştırıp. "Çok iyiydim ufaklık"dedi Dişlerimle güldüm. "Bu ufaklığın karnı aç" dedim hepsi bir den güldüler. Çınar Hoca yanımıza geldi. "Allah sohbetinizi arttırsın gençler" dedi. Aybars "Eyvallah Hocam" dedi. Hoca elinde ki kağıdı salladı. "Bakın Peri Hanım burada ne var" dedi "Ne var hocam?" dedim. Hoca kağıdı bana verdi. Seçmelere girenler listesi kağıtta ismimi aramaya başladım. ilk kağıtta yoktu ikinci kağıda geçtim ordaydı ismim yazıyordu. Bir anda çığlık atmaya başladım. Çınar hocaya sarıldım. Hemen ayrılıp arkadaşlarıma sarıldım. "Ben biliyordum ya, biliyordum" diye bağırdı inci. "Aferin sana be" dedi Ateş. Tebessüm ettim.
"O zaman ne yapıyoruz... Bunu kutluyoruz"dedi Semih. Herkesin yüzünde ki sevinç paylaşılamaz güzellikteydi. İyi ki varlar dedi içimden iyi ki doslarım.~
Bütçemizin yeteceği bir yere geldik. Yedi kişilik bir masa ayarladık. "Ne yiyeceğiz" dedi Aybars. " Dürüm mü alsak heğimiz ya da lahmacun" dedi Alin. "Bence dürüm alalım hem lahmacun alırsak zararlı çıkarız burda kimse iki lahmacunla doymaz." dedim hepsi onayladılar. "O zaman herkese iki dürüm" dedimDürümlerimiz geldikten sonra Aybars direk yemeye başladı. Baybars ensesine vurup "Oğlum yavaş önünden alan yok"
"Çok acık mışım" diye cevap verdi. Bende kendi dürümümü alıp yemeye başladım. Bir erkek kadar hızlı yerdim -gerçekten- Birinci dürümü beş dakika olmadan bitirip ikinciye geçtim fakat yine ayranım önce bitti. "Bu şirin mi şirin mümin kardeşe ayran bağışlamak istiyen var mı?" kimseden ses çıkmadı. ikiz kardeşimden bile "Semih?" deyip tek kaşımı kaldırdım. Ağzını pipete götürüp bütün ayranı içti. "Oha ya beni sevmedğini bu kadar belli etme" dedim gülerek. Ateş ayrarını uzattı. Benim pipetimi alıp ayrana batırıp ortamıza koydu. "En azından beni düşünün birileri var"dedim Semih'e itafen takmayıp dürümünü yedi. Ateş'e göz kırptım. Oda bana göz kırptı. Dürümlerimiz bittikten sonra hesabı istedik herkes cebinde ki parayı masaya bıraktı. 5 lira eksikti. Hemen felefonum arkasındaki kötü gün paramı oraya koydum.Dürümcüden çıktıktan sonra sahile geldik herkes bir kayaya oturdu. Semih Alin'in yanında eli omzumdaydı. Ateş'te benim yanımdaydı. "Güzel bir gündü"dedi kafa salladım. "Ufaklık" Baybars'a döndüm. "Şimdi anlamadım ben sen seçmlere girdin ya ne olacak" dedi. "Eğer seçmleri kazanırsam çok büyük bir orkestrada görev alıcam"dedim. "Oda olur Allah'ın izniyle"dedi İnci. Ateş'in gözleri denize dönüktü bir şeyler düşünüyor gibiydi. "Ateş sen iyi misin?"dedim
"iyiyim prenses yorgum sadece" dedi. Kafa salladım.
"E Millet gidelim hadi"dedi Beste. Herkes bir anda ayaklandı. Semih Alin ile el ele tutuştu önden önden yürümeye başladı. bizde öyle yürümeye başladık. Mahalleye girince Semih'in kafasına havadan toprak döküldü. yukarı bakınca Toprağı dökenin Şennur Teyze olduğunu anladık. Herkes kıs kıs gülerken Semih "Teyze yine sen mi attın yine"
"Yok gökten zembille indi. Tabii ben attım" Herkes daha çok gülmeye başladı. 'Bu kadın yaşına göre fazla akıllı değil mi ya'diye homurdandı Semih.
"Bugün niye sinirlendirdik matmazeli"dedi Semih
"Ben sana demedim mi tutmayacaksın kızın elini"dedi
"Ama seviyorum Teyze"
"Yavrum biz sizin zamanınızda bir gören olacak diye gecenin yarısı buluşurduk. Ayol yeni nesil iyice azmış"
Semih Alin'in elini bırakmadan
"Teyzem sen onu bırak da geçen günde ne olmuş biliyon mu?" kadın gözlerini büyülterek.
"Ne olmuş evladım"dedi
"Aysel'in Kızı varya Neslihan çocuğu olmuyor diye başkasından çocuk peydahlayıp kocasına yutturmaya çalışmış. Salak Adamda inanmış" dedi
"Abovv sen ciddi misin?"
"Teyzem hemde ne kadar ciddiyim bir bilsem"dedi Semih kadın camdan içeri girip camı kapadı. Semih gülerek
"Mission complated"~
Yeni hikaye...
Arkadaşlar bol bol oy gelirse çok iyi olur sonuçta ilk bölüm bende sizin verdiğiniz oylarla gaza gelip daha hızlı bölüm yazabilirim. Her neyse sizlerden okumaya başladığınız tarih ve saati yazmanızı istiyorum bu benim için önemli. Birde balon emojisi koyarsanız..Neyse ben kaçtım.
Bb
🎈😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dostlar Ölümsüz Olmalı!
Teen FictionOturduğum yerden kalkıp Ateş'in yanına koşarak gittim. Ellerimle göğsüne yumruklar atıyordum. Ateş ellerimi tuttu. Hala çıldırmış gibi vücudumu bi sağa bi sola savuruyordum. "Senden nefret ediyorum!"diye bağırdım "Peri iyi misin ?"o da aynı şekilde...