Yağmurlu bir ikindi, zamanı durduran bakışlar, ve kanı donduran sual...
-Kimsin?
Hiddetli bir çift gözün arasında çok şansın yoktur.Mutlak olan doğruları haykırmak ve hiddeti dindirmektir.
+Kanından bir kan canından bir can gizlerindeki kudreti sana sunacak olan atanım. Ben dedenim evlat .
Hiddet sustu beyinlerde şimdi merak ve şüphe dans etmekte suskunluk dirilmekte ve duran zaman hararette .
Arttırılan potlar ve açılan kartlar hatta çekilen restler. İnanılması ve bilinmesi gereken tek şey vardır ki; oda kan azameti parayı yener. Zahirdeki bir anlık durağan bakışın ardından ne nefrete yer var ne öfkeye şüpheli bir soru lazım şimdi ona biraz olağan biraz şaşkın.
- Dedem mi? Nasıl inanayım dogru söylediğine nasıl bileyim bu karşımda duran adamında beni kullanmak istemediğini?
Kullanmak istemek; ne acınası bir telafuzdur,insanlığa işlemiş bu bedbaht kelam.şüphe,yalan ve merak yetmez mi artık? Bırakmaz mı yakasını? Bir sarılacak boynu, öpülesi sıcak bir eli yok mu zahir'in?
Gökte kudret elması yerde rolcü bakışlar...- YOK! Neden kullanayım evladım seni. Benim amacım yanıma alıp sana bakmak büyütmek.
Kaderin sualine kötü bir cevap mı? Yoksa zahirin yüzüne umutlu güzel bir mujde mi ? Sormak isterim YA RAB bu ne şüphe ?
Zahir'in dedesi saniyelik bir durgunluktan sonra saatine adımladı gözleri. Görüş saati boyunca halini hatrını sorup ve bunun yanı sıra öğütleri sıralayıp duran yaşlı silueti şimdi saatle baş başaydı. Yaşlı adam saati iyice süzdü yarım düşündü yarım hesapladı ve zahir'e döndü.
- Evlat kanından bir kanım bundan böyle her daim yanı başında bir adım ötende olacağım. Vakit tamda akşam üstü ve zindan aralıklarında bir yerdeyiz. Unutma kanımızın saatidir bu saat. 19:46
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanatım...SUİKAST
ParanormalMükemmel bir suikast için üç vazgeçilmez öğeye gerek duyulur.Katil,silah,maktül... Katil kendi canının damarları ve ruhaniyeti içerisinde dolandığının farkına bile varmadan kendi donuk hayatıyla başkalarının hayatlarını dondurmayı bir sanat gibi gör...