Bir şeylerin kötü olacağını tahmin etmek o kadar da zor değildi. Ölüm. Ölümün kokusunu almıştım. Sanki kelimelere sinmişti kokusu. Her harfte beni bir girdap gibi içine çekiyordu. Biraz daha yaklaşıyordum sona. Hissediyordum. Tehlikeli sularda olduğumun geçte olsa farkına varmıştım. Beynim kırmızı alarm veriyordu. Ama ben durmak için hiçbir şey yapmıyordum. Ayaklarım geri gitmiyordu bile. Kendimden emin bir şekilde nereye gittiğimi bilmesemde ilerliyordum. Ucu olmayan dipsiz zifiri karanlık bir kuyuya girmiştim ve artık geri dönüşü yoktu. Onu her bir ücra köşemde hissediyordum. İliklerime kadar. Bedenime,ruhuma bütün benliğime işlemişti.Silinmeyen bir kalemle bütün vücudumu kaplamıştı çoktan. Titriyordum.
Güven. O tanıdık güven hissi. Aslında bana o kadar uzakken bir o kadar da yakın olan duygu. Yalandı. Her şey yalandı. Güven diye bir şey yoktu aslında. Güven kelimesinin gölgesine saklanmış koca bir hiç. Kocaman bir boşluk. Delik o kadar büyümüştü ki zamanla, yerini artık hiç bir şey dolduramazdı.Peki ya şimdi ne olucaktı? Sonunu göremiyordum bu hikayenin. Beni de içine çekmişti bu koca karanlık. Kurtuluşu yoktu bu hikayenin. Hapsolmuştum. Ve artık yalnızdım. Tek başımaydım.Kendimden başka kimsem yoktu. Çaresizlik. Tek hissettiğim duygu buydu. Ve içinde kayboluyordum. Beni kimse görmüyor muydu? O kadar mı şeffaflaşmıştım? Ama berraklıktan bir o kadar uzak? Yoksa en dipte miydim? Kimsenin göremeyeceği kadar uzak. Korku. Belki de en iyi tanımladığım duyguydu bu. Kimse bana yardım etmiyordu. Çünkü ben kuyunun en dibindeydim ve kuyu zifiri karanlıktı. Kimse bana yardım edemezdi. Peki ya şimdi ne yapacaktım?
En dipte olduğumu sanarken belki de her şey yeni başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOR
ChickLitÇaresizlik. Tek hissettiğim duygu buydu. Ve içinde kayboluyordum. Beni kimse görmüyor muydu? O kadar mı şeffaflaşmıştım? Ama berraklıktan bir o kadar uzak? Yoksa en dipte miydim? Kimsenin göremeyeceği kadar uzak. Korku. Belki de en iyi tanımladığım...