Gerçekleştirdiğim uzun rötardan dolayı hepinizden çok özür dilerim.Temiz kalbinizi kalbimde hissettiğim için şuan bana anlayış gösterdiniz biliyorum.Neyse uzatmayayım iyi okumalar💕
Bir dakika ya?Napıyordum ben?Ben suçsuzdum ve kendimi ispatlayacaktım onlara.Jileti elimden bırakıp küvetten çıktım.Sırılsıklam ayaklarımla sulu ayak izleri bırakaraktan banyodan çıktım.Babam yarım açık olan kapıdan içeri girdi.Benim bu halimi görünce bir süre şaşkın bir şekilde durdu karşımda.Birkaç saniye sonra yüzündeki ifade ciddileşti ve bana doğru adım attı.Ellerini omzuma koydu.
"Neden bu kadar sırılsıklamsın Sevinç?"dedi.İçimde tutamıyordum.Gözlerim çok dolmuştu ve göz yaşlarımı salmak istiyordum yanaklarımdan aşağı.Ama yapamazdım.Durduk yere yaptığım saçma bir şey için babamı üzmek istemiyordum.
"Hiç öylesine"dedim.Gözlerinden bana inanmışa benzer bir ifadesi yoktu.İnanmamasıda çok normaldi zaten.İnsan durduk yere neden öylesine sırılsıklam bir elbiseyle odasının ortasında dururduki?Mazeret belirtme konusunda kendimi geliştirmem gerekiyordu.
"İntihar etmeye mi kalktın kızım?"deyince yüzümü ondan kaçırdım.Hayır diyecektim fakat göz torbalarım iflas etti ve ağlamaya başladım.Ellerimi beline sardım ve başımı omzuna koyup ağlamaya devam ettim.
"Sende gitseydin ben ne hale gelirdim kızım neden yapmak istedin?"
"Baba ben hiç iyi değilim"dedim.Ona her şeyi anlatmak istiyordum ama kızının aşk acısı çektiğini öğrenen bir baba nasıl tepki verir bilmiyordum.
Selim Sarı...
Arkasını dönük olan Hazal'ın gözünü ellerimle kapattım.Aradan bir kaç saniye geçtikten sonra
"Selim sensin"
"Oha nerden bildin?"dedim ellerimi gözünden çektikten sonra.Bana döndü
"Elin large boyutunda olunca pekte zorlanmıyorum açıkçası"dedi.Benim elim gerçekten o kadar büyük müydü?
"Benim karnım çok acıktı pizza yiyelimmi?"dedi Hazal.Şuan ağır dozda şok olmuştum.Hazal ben onu zorlamadan birlikte bir şey yapmak istemişti.Hazal etrafa göz gezdirirken bir noktada takıldı ve tanımı daha bulunamayan bir yüz ifadesi ile baktığı yere doğru gitti.Kafamı o tarafa çevirince anladım ne olduğunu.Okula uzun zamandan sonra Sevinç gelmişti.Yüzüne baktığım zaman hiçbir üzüntü keder göremiyordum.Can olayı yüzünden okula gelmediğini biliyordum fakat Hazal'ın bu olaydan haberi yoktu.Ve aklımda takılan şu soru:
-Bu kız neden bu kadar mutlu bir yüz ifadesi barındırıyor?-
Hazal koluna taktığı Sevinç'i yanımıza getirdi.Can'a yaptıkları yüzünden onun yüzüne dahi bakmak istemiyordum fakat Hazal için katlanmam gerekiyordu.
"Selim seninle konuşabilir miyiz?"dedi Sevinç.Hazal yüzüme bakınca bir şey alamaması için kabul ettim.Biri adım uzaklaştıktan sonra konuşmaya başladı.
"Can sana hayatının en güzel haberini vericem"dedi.
"Bence yeterince hayatımıza mâlolmadınmı Sevinç?"dedim.Yüzü düşmeye başladı.Normalde olsa dayanamaz ve vicdan azabından geberirdim fakat şuan kana karşı hiç denebilecek kadar az saygı duyuyordum.
"Sanırım bugün pizzacıya gidecekmişsiniz.Hazal bana teklif etti ama ben kabul etmedim.Oradayken ona çıkma teklifi et.Kabul edecek.Hazal senden hoşlanıyor,aslında açıkça söylemek gerekirse aşık sana"dedi.Şuan mutluluğunun hesabı tahmin edilemeyecek kadar fazlaydı.Sevinç'e olan bütün öfkem buhar olup gitmişti.Sanırım ona fazla yargılı çıkmıştım.Neyse bunu Hazal'la sevgili olduktan sonra düşüneceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf Aşk 2
Teen FictionKaza sonucu komada kalan Gökçe, aşka yelken açan Selim ve Hazal, Can'ın acısını biraz olsun dindiren Sevinç.Onlarla uğraşmaktan 1 dk. olsun bıkmayan Buse.Tesadüf Aşk 2'de sizleri neler bekliyor?