'Lise.Asla kolay olmaz.'
O gün eve vardıktan sonra bir karar almıştım.
Sarışının işkence tarzı'nın ucundan sıyrılmak gibi bir karar.Yani mümkün olduğunca az hasar görmek gibi,ona kapıldığımı yine kabul etmiyorum fakat..Ah! aklım oldukça karışık.
Jen'i beklemeden okula gelmiştim.Ve geldiğinde bana ne tür işkenceler yapacağını tahmin edebiliyorsunuzdur?En yakın arkadaşımı beklememek gibi fantezileirm yok fakat ben sadece yalnız olmak istedim.Bilirsiniz Niall ve şu şey,ımm şu esmer kızı gördükten sonra..Kafamdaki düşünceleri yok etmek amacıyla başımı sağa sola salladım.Ve okulun kapısından içieri yürümeye başladım.
Koridorda onları gördüm.Sevgili işkenceci Niall beyfendimiz ve arkadaşları,merak ediyorsunuzdur diye söylüyorum bana iftira atan bok kafalı esmer' de orada.
Bir de, arkamdan baktığını hissettiğim insanlar vardı. Arkamdan bakan dördüncü sınıflar -biraz daha kendi hallerindelerdi-, en fenası olan üçüncü sınıflar, popüler olmak için ya neşter, ya da erkek altına yatan ikinci ve elbette benim gibi olanlar.
Beni alayla izleyen sarışın ve arkadaşları varken sahiden tökezleyip yere kapaklanmadan yürümek öyle bir beceri ki, güzel sanatlarda adımın verildiği bir yürüyüş bölümü açılmalı. Becca Watts Adımları. Bilirsiniz, Mona Lisa Gülüşü gibi bir şey.
Bu büyük ve zahmetli görevi neredeyse tamamlamış, sınıflar koridorunu tamamen arkamda bırakmak üzereyken, onu görmüştüm.
Ağzında yamuk gülüşü ile doğrudan gözlerime bakıyordu.
Bu bakışla aniden kaşlarım çatıldı.Tedirginlikle pantalonumu giymeyimi unuttum diye baktım fakat yerindeydi.Gözlerimi pantalonumdan ayırdığımda ona döndüm gitmişti.Gitmişlerdi.Ahh esrarengiz çocuklar.
Sadece çok klişe! Tabiki ona aşık olmadım! Ve bana o saçma sapan işkence'lerinden de yapamaz!
Kafamdaki yoğun düşüncelerle derse girdim ve bilin kimler var.Ta da!
Esmer kızla sarışın.Ve Jen.Ve sarışınla esmer kız.Ve jen.Bir dakika Jen?!.Hayır bana kıpkırmızı sinirli bir suratla bakan Jen.Ah pekala Tanrım bunu hakedecek ne yaptım?
Ah dur,evet onu yapmıştım.Ouch! bir de o vardı...Lütfen oraya hiç girmeyelim.
Yüzüme şirin bir gülümseme takmaya çalışarak Jen'in yanında yerimi aldım ve ne uyduracağımı düşünmeye koyuldum.
"Ah Jen üzgünüm yemin ederim bir kerecikti ve ben çok-"
"Kes!Özürünü kabul etmem için şartlarım var"
"Evet?"
"Bunu daha sonra düşüneceğim ve sen Bayan Watts ne dersem yapacaksın"
dedi suratındaki sırıtma ile.Oh çok şükür!
"Seni seviyorum Jen" dedim ve sıraya oturdum.Bayan Moune hala gelmemişti.Ve dersin 5 dakikası geçmişti bile.Muhtemelen dersin geri kalanında da gelmezdi.Bayan Moune çok dakik biriydi,kesin toplantısı vardır şükürler olsun ki güne iyi başladım.
Şu sarı saçlarının uçları pembe olan herkesin ismini bildiği kısacası popüler kızımız Candice sıranın üzerine çıktı.
“Herkes duydu mu, millet?” diye seslendi Candice.
Yanındaki kız elini kalçasına koydu. “Bu cuma.”
Bir başkası devam etti. “Parti.”
Popülerimsi grup sınıfta göz gezdirieken, bir oğlan lafı devralmıştı. “Teddy'nin evinde.”