3.bölüm

3.4K 128 8
                                    

Multimedya:Levent Öztürk

Ders arasına girince kafeteryaya inmeye karar verdik. İki tane kahve söyleyip bir masaya oturduk. Duru'yla konuşurken yanımda bir gölge belirdi  kafamı kaldırıp baktığımda gördüğüm kişiyle şok oldum.

***

Taksi hırsızı ayağa kalkıp hesap soracakken "selam ben Levent aynı sınıfta olduğumuz için selam veriyim dedim" ben taksi hırsızı yani Levent'e bakarken birden masaya oturdu özrü kabahatinden büyük. " yalnız ben size oturtabilirsiniz demedim" dememe rağmen pişkin pişkin sırıtıp oturmaya devam ettim Duru'ya baktığımda ise adamın içine düşecekti nerdeyse. "Bak kimsin nesin bilmiyorum ama sana hala çok sinirliyim elimden bi kaza çıkmadan gitsen iyi olur" ellerini teslim oluyorum dercesine kaldırıp masadan kalkıp gitti. Son derse girmek için yukarı çıktık sınıfa girdim ve yerime oturdum Duru'da yanıma oturdu. Tam hoca içeri girerken telefonumun ekranında Doktor Bey yazısı göründü. Sonuçlar aklımdan çıkmıştı bile benim ama dersten sonra ararım diye telefonu kapattım.

Dersten çıktıktan sonra telefonumu alıp doktoru aradım."alo, merhaba doktor bey ben arya kusura bakmayın daha demin açamadım" dedim mahçupça "arya hanım hemen hastaneye gelmeniz lazım sizinle konuşmam gereken bir mesele var" hemen söze girmişti önemli bir şey olmasaydı hemen çağırtmazdı herhalde deyip doktora olumlu bir cevap verip telefonu kapattım. Balımın yanına gidip "balım benim hastaneye gitmem gerekiyor bizim plan yattı kusura bakma ya " " önemli değil başka zaman yaparız. İstersen bende geliyim kuzum?" gelmese daha iyi olur diye düşündüm "yok balım ben seni eve bırakayım sonra giderim ben" olumlu şekilde kafasını salladı ve okul çıkışına doğru yürüdük arabaya binerken biraz başım döndü ama Duru'ya belli etmedim.Telaşlanmasın boşu boşuna.

***

Duru'yu evine bırakıp hemen hastaneye gittim. Hastaneden içeri girerken bir baş ağrısı  ve burnumdan gelen hisle elimi burnuma götürdümde burnumun kanadığını fark ettim. Çantamdan bir peçete alıp burnumu sildim. Doktorun odasının önüne gelip kapıyı tıklattım. Tak tak tak "buyrun" diye gelen sesle içeri girdim ve merhaba doktor bey deyip uzattığı elini sıktım ve doktoru dinlemeye başladım." Arya sana nasıl söylesem bilemiyorum ama haberler güzel değil. Emar sonuçları çıktı beyninde bir .... Tümör  tespit ettik." Doktor devam etti " arya bunun yavaşlatılması için kemoterapi  var birde ameliyat seçeneyi var ama kurtulma olasılığın çok düşük tabiki senin kararın ama ben bu süreçte hep yanında olucam emin olabilirsin" doktor sözünü bitirince bir an sessizlik oldu. Sonra çıktığından bile emin olmadığım  sesimle " peki ne kadar sürem var" doktor derin bir nefes verip " Bak arya tam bir zam-.." Doktorun lafını bölüp yine sordum. " ne kadar süren var doktor bey" " tedavini düzenli bir şekilde olursan 2 sene" doktorun sözleri beynimde yankılandı. 2 sene kendimi toparlayıp tabi buna toparlanmak denirse. Ayağa kalktım ve doktora " benim bunu düşünmem lazım birde sizden bir şey isticem lütfen aileme bir şey söylemeyin" " ama arya bu süreçte yanında olan birilerini görmek sana en büyük ihtiyacın olan  etkenlerden biri" doktora birdaha söyledim " lütfen diyorum doktor bey sakın kimseye söylemeyin" doktor olumlu şekilde kafasını sallayıp " peki arya sen nasıl istersen" dedi "iyi günler doktor bey" deyip odadan çıktım. Önümde iki yol ayrımı var ama ikisinin sonunda ölüm. Hangisini seçmeliyim kısa yoldan mı? Uzun yoldan mı? Evin önüne geldiğimde eve uzunca baktım nasıl olsa yakında bakamam. Eve girip direk odama çıktım. Kapıyı kapatıp arkamı döndüm ve yere oturup bekleme başladım. Bellide bir oyundu bu sadece bir şaka yada ben kendimi avutmak için böyle düşünüyordum. Yaşlar gözlerimden tek tek akarken engel olmaya çalışmadım çünkü ağlamaya ihtiyacım vardı. Belki ağlarsan beynimdeki tümörde akar  giderdi. Ne saçmalıyorum ben deyip kafamdaki düşüncelerimi ve göz yaşlarımı silip ayağa kalktım. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Kimseye gözükmeden geri odaya girdim üstümü değiştirip yatağa girdim ve uykuya daldım .Kalan ömrümden bir gün daha eksiltmek için.

***

Bugün dersim yok Allah'tan çünkü olsaydı da hiç niyetim yoktu gitmeye. Yatakta oturur pozisyonu alıp uzun süre yere baktım sonra ayağa kalktığımda banyoya gittim. İşimi halledip çıktığımda karşımda duran 3 abimi gördüm " ne oldu  ya ben öldümde cennetemi düştüm" söylediğim cümleyi düşündüm ve yüzüm asıldı bir kerede çık aklımdan ya. Sonra Aras abim" merhaba arya biz gerçeğiz o yüzden şimdi yapıcaklarımızın hepsi gerçek"diyip beni bacaklarımdan tutup  omzuna attı bende kahkahalarımla birlikte sırtına vurmaya başladım. "Abi bırak beni nolur" " neden akşam eve geldiğinde bize haber verilmeden odana çıktın ilk önce bunu anlat"
Benim odama gelip beni yere bıraktı "abi biz dün Duru'yla sinemaya gittik ya ben çok yoruldum o yüzden hemen odaya çıkıp uyudum başka bir şey yok" abimde Meriç'le Tuna abime bakıp "buna inanalım mı? peki "dedi bende olumlu anlamda kafamı salladım. Abimler inanmış olacaklarki teker teker odadan çıktılar.
Bugün sadece balımla bizim her zamanki buluştuğumuz kafeye gidip oturacaktık. Üstüme eşofmanlarımı geçirip spor ayakkabılarımı giydikten sonra saçımı at kuyruğu yapıp yanıma bir miktar para aldım ve arabaya atlayıp Duru'nun evine gittim oda benden farksız bir şekilde eşofmanlarını giyip çıkmıştı evden. Kafeye geldiğimizde kahvaltı yapmadığımız için bir şeyler yedik sonra Duru'nun aklına hastane olayı geldi "ee kuzum doktor ne dedi sana" Beynimde bir tümör olduğunu ve bundan kurtulmanın hiç bir yolu olmadığını sadece bu süreci yavaşlata bileceğimizi yada ameliyat olup hızlı bir ölüm gerçekleştirebileceğimizi söyledi. "Yok ya bir şey sadece yüz yüze konuşmak istemiş bide bir iki tane vitamin verdi" balım rahatlamış duruyordu. "İyi bari içim rahatladı" yalandan gülümseyip kafamı salladım. Garsonu çağırmak için kafamı kaldırdığımda karşımda oturan taksi hırsızını gördüm hemen elimi indirsem de beni görmesi çok uzun sürmedi  oda elin havaya kaldırıp salladı ve şuanda bizim masamıza doğru geliyo. Balımı uyaracakken yanımızda bitiverdi balımda yavaşça sandalyeden kalkıp " benim bi işim var onu halletmem lazım görüşürüz" dedi ve gitti. "Ne işin var senin burda benimi takip ediyorsun" şaşırmış gözlerle bakarak " tabikide hayır  bende burda oturuyorum olamaz mı " dedi.Uzun bir sessizlikten sonra sessizliği bozarak " Arya" " anlamadım" , "adım Arya" dedim. Oda küçük bir tebessümle elini uzatarak "Levent bende " dedi. Elimi uzatıp elini sıktım. "Biraz kötü bi başlangıcımız oldu ama hala şansımız var tanışmak için" dedi bende " bence bu kadar tanışma yeter" deyip oturduğum yerden kalktım giderken başım döndü ve 
düşecekten belimden tutup yakaladı "hastaneye gitmemiz lazım burnun kanıyor arya"dedi  bende kendimi toparlayıp sandalyeye oturmayı başarınca "hastane gitmemiz bu durumu değiştirmeyecek Levent" şaşırmış bir halde bakarken ağzımdan şu kelimeler çıktı " ölüyorum ben"

Evet bir bölümle daha karşınızdayım biraz hüzünlü bir bölümdü sanki. Neyse umarım beğenirsiniz bide elimden geldiğince uzun yazmaya çalışıyorum ama olduğu kadar inşallah beğenirsiniz. Sizi seviyorum yorumlarınızı bekliyorum. Benim birde sizden isteğim olucak kapak yapmaya vaktim hiç olmuyo eğerki kapak yaparsanız bana mutlaka ulaştırırsanız çok sevinirim çoook öpüyorum.😘😘😘😘

1 KIZ 5 ERKEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin