Evet...Sonunda YB yazabildim.Hepinizden çok ama çok özür dilerim 2 haftadır yazamadım. Sınavlarım vardı. Bu hafta telafi etmeye çalışıcam tatlımlar.Bu bölüm yazarın ağzından oldu yani phennnnnnim ağzımdan...Sizleri seviyorum.Bölümü uzun tutmaya çalıştım umarım beğenirsiniz vote ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen....(Bölümü ithaf ettiğim kişinin SANALDAN AŞK OLUR MU? adlı hikayesine bakabilir misiniz.Şimdiden sağolun.)
Bu arada bölüm şarkımız Rihanna -What Now .....
****Yazarın Ağzından****
Rose, Peter' ın ona yaptıklarından dolayı çok korkmuştu. Göğüs kafesi hızlıca kalkıp iniyordu. Bacaklarının titremesinden ayakta duramayacağı belli oluyordu. Göz kapakları ağır ağır kalkıp iniyordu. Ne kadar açık tutmaya çalışsa da üzerinde hissettiği ağırlık galip gelmiş gözüküyordu. Rose' un kendi çapında verdiği savaşı güçsüzlük, uyku, yourgunluk ve mutsuzluk kazanmıştı.
Rose kendini bıraktı. Bacağındak kasılmalar gevşemişti. Gözleride aynı anda kapanmıştı. Jason olacakları önceden fark etmiş olacakki gözleri Rose' un kapanan gözlerine sabitlenmişti. Aynı anda yerde yatan Peter kıpırdanmaya başlamıştı. Kalmaya başlamıştı.
Rose' un kapanan gözleri ve yere düşmeye hazırlanan bedenini Jason havada yakalamıştı. Elleriyle Rose' u belinden tutuyordu. Onun canını yakmamak için olsa gerek çok narince tutuyordu Rose'un belini.
Bir çırpıda onu kucağına aldı. Rose' un ellerini boynuna dolamıştı. Rose' un kafası ise Jason' ın göğsüne yaslanmıştı. Jason' ın ideal kasları Rose' a mükemmel bir yastık olmuş görünüyordu.
Jason, Rose' a bakıyordu. Onun sarı saçlarına, kapalı olsalarda herkesin sahip olmak isteediği mavi gözlerine, Rose muazzam bir güzelliğe sahipti. Herkesin istediği bir yüze , gözlere , fiziğe ve saçlara ...
Jason' ın yüz kaslarının gevşemeğe başladığı dikkatlerden kaçmazdı. Çıkı elmacık kemikleri onu ayrı bir çekici kılıyordu.
Rose' un bir anlığına dudakları hareket etti. Fısıldıyordu. Fısıldasa da Jason, Rose' un söylediği o tek kelimeyi anlamış gözüküyordu.
"Kahramanım."
Jason' ın dudağının kenarları az da olsa kıvrıldı. Yerden kalkmaya çalışan sinirli ve sinir bozucu bir yüz ifadesiyle Peter tamamen bozmuştu o anı.
"S*ktiğimin p*çi. Ne yaptığını sanıyorsun sen? " diye bağırmaya başlamıştı Peter.
Jason usulca az önce Rose' u kaldırdığı yere yatırdı. Jason çok ama çok yavaş adımlarla Peter' a doğru yürüyordu. Peter ise küçük iskemleye tutunarak kalmaya çalışıyordu. Başardı da.
Jason' ın o devamlı renk renk değiştiren gözleri koyu kahverengiye çalıyordu. Gözlerini kırpmadan Peter' ın üzerine yürüyordu. Peter' ın koyulaşan gözlerinde korkuyu çağrıştıran hiçbir duygu kırıntısı bile yoktu.
Jason' la arasında sadece santimler vardı. Jason gayet sakin bir şekilde konuşmaya başladı.
"Peter , nasılsın bakalım tatlım? "
Peter büyük bir kahkaha atarak konuştu.
" Her kimsen, sanırım gaysin. "
Jason' ın yüzünde gerilen kasları bir kilkometreden belli olabilirdi.
"Aaaa... Ben gay değilim de sen keşke gay olsaydım da bu kıza bulaşmasaydım diye dua edeceksin ve bana yalvaracaksın. "
"Ne zırvalıyorsun be adam . Bi s*ktir git bizde rahatımıza bakalım. Tam yarıda kaldık. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazen Sadece Seversin
ЧиклитHayatta her şeyin bir başlangıcı vardır ve her başlangıç beraberinde sayısız bela getirir. Bu belayı önlemeyi denesek de olmuyorsa ne olacak şimdi? Elimizden tek bir şey gelir o zaman "BAZEN SADECE SEVMEK" .