Ama sende o aşırı Ahgaselerden olduğun için o meetinge gitmenin başka yollarını aradın. Aslında aklında bir şey vardı amaaa bu gerçekten uçuk bir fikirdi. Ama yapmalıydın. Sonunda kararını vermiştin. Oraya kaçak da olsa bir şekilde girecektin. Biraz TV izledin yemek yedin ve uykuya daldın. Sabah oppanın o güzel sesiyle uyanmak gibisiii. En sevdiğin got7 üyesinin şarkılardan sesini kırpıp, hepsini birleştirip, alarm yapmıştın. Uyandın, elini yüzünü yıkadın ve kahvaltı yapmadan fan meeting in olduğu yere doğru koşmaya başladın. Umutsuzca gardiyanı geçmeye çalıştın ama olmadı. Binanın arkasına gidip halandırma deliğini açmaya çalıştın ama orayada sığmadın. Arkandan bir gülüş sesi duymuştun. Arkanı döndüğünde ise kimse yoktu. Şaşırmıştın, bir ses duyduğuna emindin. Ama o kadarda önemsemedin. Sonunda duvara vurarak ağlamaya başladın. Sonra uykulu bir ses saklandığı yerden çıkıp
-Hey, neden ağlıyorsun?
Diye sordu. Sense gözlerin fal taşı gibi açılmış bir şekilde karşındakine bakıyordun. Evet gelen got7'ın uykulu prensi Youngjae'ydi. Sen
-Ş-şey beeen diyerek kekelemeye başlayınca Youngjae birden hızlı bir şekilde konuşmaya başlamıştı.
-Hey! Seni burda bu şekilde ağlıyor halde görünce yanına geldim. Aslında gidecektim ama dayanamadım. (Ayyy yaa hem ilgili hem uykulu prens :D) Artık anlatırsan fazla vaktim yok çünkü.
Sen başından geçenleri Youngjae'ye anlattıktan sonra Youngjae seni giriş kapısına götürür ve seni içeri almalarını söyler
...
Devam edecekArkadaşlar bu benim ilk hikayem olduğu için biraz kötü olsada daha güzelleri gelecek. Hoşçakalııın ;)