Düğün Günü

1.3K 37 2
                                    

Sabah kalktığımda çok mutluydum.Bugün düğünümüz vardı.Dila'nın eşi yani eniştem Konyalıydı.Ama Dila abim ve ben için kaşık oyunuda koymuştu.Çınar abim ve ben kaşık oyunu oynuyorduk.Karadenizli olabiliriz ama her yörenin oyununu biliriz.Gençliğinde halk oyunları kursuna gitmiştik çünkü.Demir yanımda kıpırdanıyordu

-Hayatım hadi aşağı inelim.Bugün düğün var.

-Hatun dur bir ya.

-Nereye hatun dur ya.Daha kahvaltı edicez,kuaföre gidicez,gelin almaya gelicekler.hadi AĞAM ya.

-Emredersiniz hanımağam.

-Hadi hayatım üç diyince birlikte kalkıcaz.

-Tamam.

-1,2,3.diyip kalktık.Ben banyoya girdim.İhtiyaçlarımı karşılayıp dışarı çıktım.Hemen kolay çıkarabileceğim kıyafetlerimi giyip kahvaltıya indim.Kahvaltıda en sevdiğim  kuzenim gözde vardı.

-Ooooo Arya Hanım yüzünüzü gören cennetlik.

-Gözde Hanım düğünüme gelseydiniz cennetlik olurdunuz.

-Arya ama ben sana ne dedim o gün çok önemli bir davam vardı.Mardinden iki tane genç çift vardı.Kadın boşanmak istiyor ama erkek istemiyordu.

-Ne yaptın peki.

-Boşadım kızım.Kadına da özel koruma temin ettim.Erkek baya bir zıvanadan çıkmıştı.

-Aşiret miydi peki bunlar.Arkadan Demir bu soruyu sormuştu.

-Evet Hanoğlu muydu öyle bir şeydi işte.

-Anladım.Neden boşandıkları hakkında bilgin var mı?

-Evet.Kadın küçükken trafik kazası geçirmiş.Bundan dolayı yumurtalıkları alınmış.Ama bunu evlenirken söyleyememiş çünkü korkuyormuş.Bunkar evlendikten sonra aşiret baskı yapmış.Bunun kocası da bunu almış doktora götürmüş.Doktor her şeyi anlatınca bu da'senin üstüne kuma getiricem'demiş.Kadın da gururuna yedirememiş.Bana geldi.

-Peki üstüne kuma getirmişler mi?Mirza'nın soruları beni şaşırtıyordu.Neden bu kadar yakından ilgileniyorduki.

-Hayatım neden bu kadar yakından ilgilileniyosun.

-Hatun büyük ihtimalle Mardin'e gittiğimizde o kızı bulup öldürecekler.Bundan dolayı benim bilgileri öğrenmem lazım.Üstüne kuma gelmiş mi?

-Gelmiş.Kadın bana geldiği gün gelmiş.

-Tamam ben bu konuyu halledicem.Hadi kahvaltıya geçelim.Ben çok acıktım.Gülerek kahvaltıya geçtik.


-Günaydın benim güzel ailem.

-Günaydın güzel gelinim.

-Günaydın kızım.Hadi kahvaltıya geçin.Daha kız vermeye gidicez.

Kahvaltıya oturdum.Yemeğimi yemeye başladığım zaman Dila aradı.Telefonu açtım.

-Efendim Dila.

-Alo Arya Ateş Konyalı biliyorsun.Onların adetine kızı almaya geldiklerinde kız evinden bir kişi kızı vermek için bir takım şeyler istiyormuş.Onları sen yapıcaksın.İtiraz istemiyorum.

-Tamam.Ben 10 dakika önce gelirim.Görüşürüz.

-Leyla ve Yeşim benimle 10 dakika önce gelir misiniz?

-Geliriz de ne oldu?

-Yolda anlatırım.

-Demir biz şimdi kuaföre gitsek olur mu?

-Tamam.

-Hadi arabada bekliyorum.

5 dakika sonra arabaya bindiler.Kuaföre doğru giderken her şeyi anlattım.Kuaföre geldiğimizde hemen aşağı indik.Bizim için randevu ayırtmıştım.Saatimiz geldiğinde koltuklara oturduk.Ben saçımı dağınık topuz yaptırmıştım.Leyloş ve Yeşim de saçlarını yaptırdığında kuaförden çıktık.

-Elbiselerimiz açık evde 3.Dünya Savaşı çıkabilir.

-O biraz zor canım biz Yılmazerler olarak onların ağızlarını açtırmayız.

10 dakika sonra eve gelmiştik.Hemen yukarı çıkıp üzerimizi giyindik.(Elbiseyi  hatırlamayanlar için Tekirdağ'a Gidiş bölümünde bulabilirsiniz)Kendime çok hafif bir makyaj yapmıştım.Aşağı indiğimde Yeşim Çınar abimle Leyla Toprak abimle atışıyordu.

-Ne oluyorsunuz ya.der demez bütün gözler bana döndü.

-Arya hemen o elbiseyi çıkarıyorsun.

-Ama abi lütfen kalsın lütfen ne olurrrr ne olur.Gözümden bir kaç damla yaş akıttım.Kadınsan bunları bilmen gerekiyor dimi ama.

-Hatun dellendirme beni çıkar onu.

-Hayatım sadece bugünlük ne olursunnn aşkım ya.

-Tamam ama sana bakan bir erkeğin gözüne indiririm ona göre.

-Tamam indir.Hadi yengelerin en tatlıları daha işimiz var.

-Geliyoruz.

Arabaya bindik doğru Dila'nın evine gittik.Oturduk konuştuk yarım saat sonra korna sesleri gelmeye başladı.Eniştem geldi kırmızı kurdelesini bağladı.Ben aşağı indim.Dila'nın bana anlattıklarını yapmaya başladım.(İç konuşmasını  ve pilav yapmayı yok sayın lütfen)

Annem babam,abilerim,kayınvalidem,kayınbabam,kocam hepsi bizi izliyorlardı.En sonunda kızı verdik.Biz de oradan düğüne geçtik.Düğün kır düğünü olduğu için çok rahattık.Nikah şahidi ben ve Toprak abim olmuştu.Nikahımızı kıydık.Sıra kaşık oyununa gelince bir baktım benim sevgili kocam.Şaşırmadım değil.

-Aşkım sen kaşık oyunu oynayabiliyorsun yani öyle mi?

-Evet hatun biliyorum.Hep abinle oynayacak halin yok ya birazda kocanla oyna.Erik dalı gevrektir şarkısı çalmaya başlayınca bir güzel oynadık.Ben hiç yerimde durmadan bir güzel oynadım.Sonra düğün bitince evlere dağıldık.Eve girer girmez:

-Ahhh ayaklarım ağrıyor.

-O kadar oynarsan ağrır keçi.

-Ya abi sanki ilk defa oynuyorum bir sus da.

-Tamam da tamam.

-Ne olur uzun bir süre düğün olmasın.Kaldıramam.

-Kaldırırsın kaldırırsın 

-Ya polat abi nereye kaldırıyorum.Yürüyemiyorum bile ya.

-Hatun yürüyemiyor musun?

-Hayır.

-O zaman gel bakalım buraya diyerek beni kucağına aldı.

-Yaaa bırak beni ne olur ya bıraksana be adam.

-Bırakmıyorum hatun sus.

-Susmıcam açtın bir kere çenemi.Hayır orada o kadar insan var.Az utanır ama insan değil mi?Yok beyefendide utanma diye bir kavram yok.

-az sus be hatun diyerek dudağıma yapıştı.Ondan sonrası zaten belli.




Mardin'de KaradenizliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin