İçimde kopan fırtına dinmek bilmiyodu her an biticek bitiricem bu acılar son bulucak derken hep daha kötüsü geliyo başıma. Yoruldum. Şuan hayatta olmamayı o kadar çok isterdim ki her anımdan daha fazla ölmeyi tadasım var adını ağzıma almak istemediğim gereksizin hayatımda olup bana iğrenirmiş gibi bakmasından daha da ötesi zaten benden iğrenmesi hayatımın kötüsünü yaptığı nokta.
Odama doğru korkakça yürüyüp kapıyı olağanca gücümle kapattım. Dizlerimin üstünde çökerek ağlamaya devam ettim.
Her ağlama aynı değildir biliyo musunuz? Sessiz ve boğaz yazıcısı en ağırıdır. Her şeyi haykırmak isteyip içine atmak. Bu güçsüzlüğün sembolüdür. Ben bundan igreniyorum.
Zayıf ve güçsüz. İşte benim sözlükteki tanımım. Beni her seferinde derinden bıçaklayan adam. Adam demek de uygun olmaz annemin kocası daha mantıklı kaçar heralde. Ya da normal kız çocuklarının kullandığı terimle baba(m).
Bu hayattan da getirdiklerin den de bıktım. Gözlerimden yaşlar sessiz sessiz akarken ben saçlarımı yoluyodum. Toplasam muhtemelen top olur oynardım.
Niye her şey bu kadar zor olmak zorundaydı. Tamam sakin ol Doğa, bu da geçicek. Her şey geçicek. İki yıl sonra kendi ayaklarının üstünde durucaksın. Bu zayıflığın karşısında kimseye muhtaç olmadan sadece iki yıl. Yatılı kalıp yüzünü bile görmüceksin.
Gözyaşlarım istemsizce akarken çantamı hazırlıyodum. Arada burun çekimlerim de eksik olmuyodu. Telefonumdan şarkı açarak kulaklığı kulağıma götürdüm.evden çıkıp kendimi kendimle bırakıcağım yere yürümeye başladım.
Ağlamıyodum. Daha doğrusu ağlamamalıydım. Güçsüzlüğümü kendi içimde yaşıcak dışardan güçlü gözüküyo olmalıydım.
Yol boyunca hayatımda düşünemiceğim kadar düşünmüştüm.
Üstümdekileri anca fark ediyodum. Ev halimleydim. Siyah bi tayt ve bordo kısa bi tişört. Kollarım soğuğun etkisiyle donsa da böyle kalmaya kararlıydım. Uzun saçlarım soğuğu az da olsa engelliyodu.
Elimdeki der ceketi çantama soktum. Acıyı daha iyi hissedip kalbimdeki yarayı derinlere kazmalıydım ki büyüyünce intikamı mı yeterince çıkartabiliyim. Denizin önünde yürümeyi bırakıp kaldırıma oturdum. Bacaklarımı sarkıtıp atlasam ölür müyüm diye düşündüm ama maalesef geçen ki seferim olumsuz sonuçlanmıştı.Boğazım hissedilir derecede yanmaya başlamıştı. Ağlamamak için kendimi fazla tutmuştum. Hıçkırarak ağlamaya başlayınca müziğin sesini arttırdım. Tüm zayıflığımla işte bu bendim.
"Senden nefret ediyorum. Yaşamaktan iğreniyorum. Hele de senin yanında. Lanet olsun. Ağlamıcam."
Bağırarak söylediğim bu cümleleri kimsenin duymamış olmasını dilerken telefonumdan saatime baktım. 00.00 . Gülümseyerek telefonu geri koydum. Gözlerim umarım şişmemiştir. Bb kremimi o gereksizden çok sevmemin nedeni de içimi dışımdan saklamamda bana yardım etmesiydi. Ellerimle gözlerimi silip son kez burnumu çektim. Her seferinde onun için bi daha ağlamıcam sözümü bilmem kaçıncı bozuşumdu. Vebali onun üstüneydi.Bugünlük de bu kadar hayat.
Arkadaşlar inşallah beğenmişsinizdir diğer bölümler şimdiden hazır okunma sayısına göre yazıcam. Umarım okunur.
Beğenirseniz sevinirim djejdhs
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN BENİMLE
Teen FictionDoğa'nın iğrendiği babasıyla iğrendiği bi hayat yaşarken orraya çıkan gerçeklerle birlikte elinden tutan bi aşk onu intihardan kurtarabilicek mi?