Multimedya-Beray&Reha
Umay Renan
Bilinçaltımın bana oynadığı oyunlardan bihaberken aklımı bir düşünce gölgelendirdi.Yekta benim için ruh ölümü olan o olay ile ilgili bir şey bulabilmiş miydi acaba? Bu tozlu yolda ruhlarımız daha ne kadar tozlanacaktı.Acaba birbirimize üflesek o tozlar birer birer uçar mıydı ruhumuzdan?
Spor salonumuzdan çıkarken nereye gitsem diye düşünüyordum ki , tam o sırada karnımdan gelen bir takım seslerle yemek yemem gerektiğini anladım.Elimi montumun cebine soktuğumda arabamın anahtarının olmadığını fark ettim.Şimdi salona geri dönmem gerekecekti ve büyük ihtimal Devrim ile karşılaşacaktım.
Devrim salonumuzda fitness eğitmeni olarak 2 senedir çalışıyordu.Salonda işe başlamadan önce de aynı üniversiteden mezun olmuştuk.Benim en kötü dönemimde benim yanımda olan tek dostumdu.Zaten ondan başka da dostum yoktu.Hem görünüş olarak hem de arkadaşlık olarak çok iyi bir insandı.
Sarışın mavi gözlü sempatik bir insandı.Yaptığı işin hakkını veren bir vücudu vardı.Yeri gelince komik bir insan olmasına karşın yeri gelince de ciddi bir insan olabiliyordu.
Ben ciddi bir insandım.Kardeşim ölmeden önce bende komik bir insandım fakat kardeşim öldükten sonra artık hiç bir şey komik gelmemeye başlamıştı.Sanki kardeşimin varlığı benim mutluluğuma
sebep oluyordu.O gidince de mutlu olmam için bir sebebim kalmamıştı.Kardeşim , Beray RENAN.Hayat dolu , neşeli , birazcık ta çılgın 19 yaşında bir genç kızdı.Sevgilisi Reha'nın doğum günündeki partide nedeni belli olmayan bir şekilde bir bar tuvaletinde sevgilisiyle ölü bulundu.Beray ve Reha'yı gören çalışanın çığlığı ile bütün sesler ben de yok olmuştu.Sanki bütün algılarım kapanmış gibiydi.Çünkü çalışan oraya gitmeden önce Reha ile birlikte tuvalete gidiyorlardı.
Duyulan çığlığın ardından bardaki herkes sesin geldiği yöne doğru bakmaya başlamıştı.İçimi bir anda saran panik duygusu ile birlikte oturduğum locadan tuvalete doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştım.
Koridora girdiğimde arkamdaki bedenin adımlarının sahibinin Yekta olduğundan emindim.Adımlarımı daha da hızlandırarak tuvaletin olduğu kapının önüne geldim.Elimi kapının buz gibi olan fakat göreceğim şeyin korkusuyla içimi yakan yüzeyine bastırarak içeriye doğru bir adım attım.Gördüğüm manzara ile bütün bedenim uyuşmuştu.Yerde Reha ile Beray'ı gördüm.Çalışan ise kapının hemen yanında yere çökmüş vaziyette çığlıklar atmaya devam ediyordu.Arkamdaki bedenin hareket ettiğini hissettim fakat hiç bir tepki veremedim.
Yekta'nın kardeşlerimize doğru ilerlediğini fark ettim.Fakat hissiz gibiydim.Ben kimdim? Neydim? Neden buradaydım? Ve karşımdaki bedenin kardeşim olduğuna nasıl inanacaktım? Kalbim buna imkân vermiyordu fakat zihnimin içindeki çığlıklar kalbimin önüne geçiyordu.
Ayaklarıma komut vererek ilerlemeye başladım.Yekta gibi bende kardeşlerimizin önünde çökerek onlara doğru eğildim.Yekta Reha'nın nabzını kontrol etmek için elini uzattı.Eli kardeşinin bileğine değdikten 5-6 saniye sonra olduğu yerden kalkarak hemen yanındaki duvara yumruk atmaya başladı.
Ben de kardeşimin nabzını kontrol etmek için elimi nabzına doğru götürdüm.Fakat alacağım cevabın olumsuz olmasından çok korkuyordum ki korktuğum şey gerçek oldu ve o andan itibaren kalbimin kan kuyusunun en derinliklerine yol almaya başladım.
Daldığım girdaptan omzuma dokunan elle irkilerek kendime geldim.Başımı omzumun üstünden arkaya çevirdiğimde Devrim'i gördüm.Ona yapay bir şekilde gülümsedim.O bana benim tam tersim bir şekilde içten gülümsedi.Omzumda duran elini indirmesi için kendimi çektikten sonra ona anlamaz bir şekilde baktım.O da beni anlamış gibi