🌃
1860 Londra, İngiltere
Yağmurun ardından gelen sisli sokaklarda, hızla ilerleyen arabanın tekerleklerinden başka ses yoktu.
Yağmur birikintilerini savurarak ilerleyen arabanın içindeki genç kadın sakinliğini korumaya çalışarak bir köşede oturuyordu.
Alnında biriken minik ter damlalarını pamuklu bezi ile silip ayaklandı. Karşındaki ufak sürgülü pencereyi açıp sürücüye seslendi."Berronton daha hızlı gidemez miyiz?"
Sesindeki endişeyi ne kadar yok etmeye çalışsa da mümkün değildi. İlk kez bu saatlere kadar dışarıda kalıyordu.
"Deniyorum Hanımım, deniyorum."
dedi yaşlı adam atların kayışlarını birkez daha hızla vurarak.
Acıyla kişneyen atların sesiyle gözlerini yuman genç kadın pencerenin sürgüsünü çekip koltuğa çöktü. İnsanlar ne yapardı diye düşündü bir süre.
Dua ederlerdi fakat genç kadın, duasını duyabilecek biri olduğunu düşünmüyordu. Hiç düşünmemişti.
Bundan sonrasını kendisinin halletmek zorunda olduğunu bildiği için ayağa kalktı ve oturduğu koltuğun altından geniş sandığı dışarıya çıkarttı.
Üzerindeki zümrüt yeşilli elbisenin eteğinden genişçe bir parça koparıp eline doladı ve sandığın kilidini açmaya çalıştı.
Zorunda olmadıkça kullanılmaması gereken sandığı kendi elleri ile zehirlediği gün aklına gelince gülümsemesine engel olamadı. Oysaki bu sandığı uzun bir süre açmayacağına adı kadar emindi.
Mekanik kilit sesi duyulunca gülümsemesi genişleyen genç kadın elinin bazı yerlerinde oluşan yanıkları ve acıyı görmezden gelmeye çalıştı.
Sandığın kapağının ardındaki örtüyü kaldırarak silahların günyüzüne çıkmasına izin verdi.
Araba sağ doğru sertçe yalpalayınca dengesini kaybeden genç kadın kapıya tutunup doğruldu.
Vakit gelmiş miydi?
Sandığı bir eliyle tutarken bıçaklardan birini elbisesinin göğüs dekoltesine yerleştirdi.
Ayağındaki narin siyah toplulukları çıkartıp sandıktaki botları hızla ayağına geçirdi ve botların boğazına da bıçak yerleştirmeyi ihmal etmedi.
Son dakika için en iyi hazırlığı buydu. Böyle bir günün geleceğinin belirtilerini en azından rüyasında görmesi gerekirdi fakat son zamanlarda uyku problemleri ile uğraşmaktan yorgun düşmüştü.
Elbisesinin beline, silah kemerini sıkıca bağladı ve hızla mermilerin eksik olup olmadığını saydı.
Tam her şey yerli yerinde demişken arabanın tavanına sertçe çarpan şey ile aniden yere çömeldi.
Tahta tavan basit bir kağıt gibi yırtılmaya başladığında tavana hedefleyip iki el ateş etti genç kadın.
Mermilerin ateşlenme sesi ile gelen acı çığlık kulak zarına zarar verecek cinstendi.
Yarısı parçalanmış tavandan kocaman dolunay arabanın içini aydınlatıyordu.
Genç kadın arabanın içinin artık güvenli olmadığını bildiği için kapısını açıp aceleyle Berronton'un yanına geçmek için tavana tırmanmaya başladı.
Yukarıdan top güllesi gibi Berronton'un üzerine atlayan Meural ile araba dengesini kaybedince atların korku ile kayışlarından koparak kaçması zor olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Çocukları
FantasyBeden ve zihin uykuya daldıktan sonra karanlık sokaklarda neler olduğunu çoğu insan bilmez. İnsanlar soğuk evlerinin kapıları kapandığında kendilerini güvende sanarlar fakat onları güvende tutan hiçbir zaman evlerinin kapıları olmamıştır. Sisle kar...