Bölüm 5

51 16 6
                                    

Emma'nın ağzından;

Gözlerinin içine doyasıya bakacak onca yılım, onca günüm varken seni kaybetmenin eşiğine gelmek, bana cehennemi yaşatmıştı. Her ne olursan ol, neye dönüşürsen dönüş, kalbimdeki yerin asla değişmeyecek... Seni seviyorum Tyler..

Bugün masallarda, efsanelerde duyduğum canavarın gerçek olduğunu öğrenmiştim ve hatta onunla konuşmuştuk. Görünüşe bakılırsa, artık bu işin içindeydik. Tyler da olardan biriydi. Ancak gözümdeki değeri asla bitmemişti. Tyler, duydukları karşısında sinirlenmişti. Beni ve Dylan'ı hiddetle geride bırakarak odadan çıktı. Dylan peşinden gitti. ''İyi  misin dostum?'' Tyler'ın gözleri sinirden parlıyordu ve derin nefesler almaya başlamıştı birden, ''Çekil yolumdan!'' diye bağırdı ve tek bir hareketle Dylan'ı duvara fırlatarak koşarak bahçeye gitti. Bu gücü beni şoka uğratmıştı.

Dylan'ın yanına gidip iyi olup olmadığına baktıktan sonra, Tyler'ıın yanına koştum. Bahçede haykırmaya başlamış, ve çaresiz bir şekilde yere çökmüştü. Şuan hiçbir nasihata, ya da söze ihtiyacı yoktu. Sadece sarılmaya, ve birine tutunmaya ihtiyacı vardı. Ellerini sımsıkı kavradım ve ellerimin içine aldım. Ellerinin sıcaklığını hissedebiliyordum. Beni görür görmez annesine sarılan küçük bir çocuk misali ağlamaya başladı ve sarıldı. Kokusunu içime çekerken kendini geri çekti. ''Ne oldu?!'' Etrafa bakınmaya başladı. ''Şu sesi duyuyor musun?'' Hiçbir ses duymuyordum. ''Hangi sesi?'' Telaşlanmış görünüyordu. Fısıldayarak; ''O burada. Canavar burada.'' Duymaya çalışıyordum ancak yine hiçbir şey duymuyordum. ''Tyler ben hiçbir şey duymuyorum.''

Beni bahçede bırakarak, hızla ormana doğru koşmaya başladı. Ne yapmaya çalışıyordu? Kendini öldürtecekti. Kurtadam saçmalığının içine dalmıştı. Dylan yanıma koştu ve Tyler'ı aramaya koyulduk. Hiçbir yerde yoktu. Bizde çaresizce beklemeye başladık. Yarım saat kadar sonra, Tyler kucağında sarışın bir kızla döndü. Kızın yüzü solgundu. Ama hiç de masuma benzemiyordu. Sanki sürtüğün ta kendisiydi. Ve üstüne üstlük Tyler'ın kucağındaydı. Sinirlerim tepeme çıkmıştı ve içimden kızı öldürmek geçiyordu. Tyler, yanımıza yaklaştı. Kaşımı kaldırarak merakla sordum. ''Tyler. Kim bu kız?'' Gerçi hangi cehennemden gelmiş olsa da umrumda değildi. Sürtüğün tekiydi. ''Anlatsam inanmazsınız.'' Oh, kesin inanmam canım. Dylan merakla, ''Tyler ne oldu anlatsana.'' ''Şimdi olmaz. Her şeyi anlatacağım ama önce bunu buradan götürmemiz lazım. Araba ne tarafta?'' Cidden mi? Araba ne tarafta? Bir sürtüğü? Benim arabamla? Senin kucağınla?

Sessizce ve etrafta dikkat çekmemeye çalışarak kızı arabaya bindirdik. Tabiki Tyler'ın kızın yanında oturmasına izin veremezdim. Bu imkansızdı. O kadar da değil. Tyler,''Ben yanında olsam daha iyi'' dediğinde kendimi iğrenç hissetmiştim. Meydan okumayacaktım. Ya da sesimi çıkarmayacaktım. Hiçbir şey demeden ön koltuğa bindim. Kızı getirdiğimiz yer, Tyler'ların eviydi. Kızı evine getirmişti... Kusma isteğime engel olamıyordum. Sadece Kıza ve Tyler'a kötü bakmaya devam ediyordum. İçeriden sandalye getirip Kızı oturttuk ve bağlamaya başladık. Bağlamak? Bu işleri gerçekten ilginçleştiriyordu. Yoksa Tyler'ın değişik fantazileri mi vardı? Paronayaklığın dibine vurmuştum. Dylan sabırsızlanmıştı. ''Ne olduğunu anlatacak mısın artık?'' ''Bu kız o. Okuldaki kurtadam o.'' Aman tanrım! Bu sürtük o sürtük mü? Görünce bayıldığım ve sevdiğim adama zarar veren? ''Onu neden buraya getirdin peki?" Mantıklı bir soruydu. Bir kurtadamı evine getirmek başına alabileceğin büyük bir bela.

''Annemi öldüren kişi o. Neden yaptığını öğrenme fırsatım oldu. Hem o sürünün lideri. Diğerlerinin nerede ve kaç kişi olduklarını biliyor.'' Tyler resmen aklını kaçırmıştı. Bir kurtadamı sorgulamanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyordu. Bu onun için önemliydi ancak bir aptallıktı. Koca bir sürüyü buraya toplayacaktı. Ancak cesetlerimiz toplanırdı. Bunun kötü bir fikir olduğunu ancak Dylan dedikten sonra fark etmişti ki, iş işten geçmişti.

Alone DeathHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin