Bölüm 3

108 11 15
                                    

Müziği tekrardan tavsiye ederim güzel şarkı ve klibini umursamayın sadece dinleyin. İyi okumalar, mucuklar...
Mutimedia: Stefan
Stefan➡️Sergio Carvajal

Gözlerimi aralamaya başladığımda altımda yumuşak bir koltuk ve karşımda kocaman güzel manzaralı camlar vardı. Geceydi ve etraf karanlıktı saatin 1 falan olduğunu düşünüyordum. Bilincim Yen'i yerine gelince tanımadığım bir evde olduğumu gördüm ve aniden ayağa fırladım.

Tam arkamı döndüğümde araba çarptığını sandım. O nasıl vücut yavrum annen sana hamileyken protein mi içiyordu. Kaslı bir vücutla bütünleşti bedenim ve çarpmanın etkisiyle gözümü açamadan yere yapışacaktım.

Yani öyle sanıyordum.. Kaslı kollar beni belimden kavrayıp düşmemi engelleyince gözlerimi araladım ve tanıdık yeşil gözlerde takılı kaldım.

Bir dakika her şey yerine oturuyordu. Dün ayaklarım benden bağımsız bir şekilde karanlığın beni çektiği yöne gitmiş ve kendimi geniş bir ev bahçesi gibi bir yerde bulmuştum tabi her şey kararmadan önceki yeşil gözler de buradaydı. Tanıdık gelen buydu. Bu her şey yok olmadan önce karanlığın içindeki ufacık aydınlığa benzettiğim yeşil gözlerdi.

Anında doğrulup.

"Sen kimsin ve benim burada ne işim var?"

Dedim korkuyla çünkü başıma her şey gelmiş olabilirdi baygınken. Adamı tanımıyordum.

"Eğer aklındaki tek soru buysa ben Stefan ve dün kimsenin bulamadığı evimin önünde bayıldın."

Dedi içten bir sırıtışla.

"Ayrıca korkma diye söylüyorum sana tecavüz etmedim."

Diyip elindeki çikolatayı bana uzattı. Şu an babasının kızı akıllı bıdık Katherine ile öha çikolata mı o heyvanı Katherine ölümüne kavga ediyorlar.

O sırada yeşil gözlü "Korkma hiçbir şey katmadın kan şekerini yerine getirsin diye veriyorum."

Dedi. Ve öha çikolata mı o heyvanı Katherine kazanır. Bir ısırık aldım ve beni izlediğini farkında olduğum yeşil gözlüye dönüp:

"Saat kaç benim hemen gitmem lazım heralde bizimkiler şu an.. hh çıldırıyordur."

"İstersen seni evine kadar bırakabilirim."

"Teşekkürler ama giderim, kendime geldim."

dedim ve bir adım geriye gidip çıkışa ilerlemeye başladım kapıya geldiğimde:

"İsmini söylemedin." Dedi.

Alayla "Biliyorum."diyip çıktım.

Arkada ukalaca sırıtıp şaşkınla bıraktığım iki çift göz olduğunu, her yeri camla kaplı olan evin camlarının birindeki yansımadan görmüştüm. Ona baktığım yere baktı. Yüzüm kırmızının her tonunu denerken bakışmaya devam ediyorduk.

Onun gözleri, benim gözlerim ve sırıtışı eksik olmayan dudakları. Sırıtışından anladığım kadarıyla kızardığımı fark etmişti. Daha büyük bir utançla yere bakıp adımlarımı hızlandırdım. Bir dakika harika yolu bilmiyordum. Biraz düşünüp sağ çapraza ilerlemeye başlayınca arkamda bir nefes hissettim. Refleks olarak hemen arkamı döndüğümde yeşil gözlüyü gördüm.

"Benim 5dk da geldiğim yolu 5 saniyede nasıl hiç ses yapmadan geldin?"

"Rezil olmamak için hangi yöne gidiyim düşüncelerinle uğraşırken sesimi duymamış olmalısın." Diyip sırıtınca

Karanlığın Çekiciliği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin