Günü yarılamadan önce Yixing Rehberlik Öğretmen’ini görmesi için nöbetçi öğrenci tarafından uyarıldı.
Öğle arasından hemen önce Yixing kendisini bekleyen ögretmenin yanina gitti. Şaşırılacak bir durum değildi, okula basladığından beri birkaç öğrencinin de aniden çağırıldığını görmüştü. Bu da onlardan bir tanesiydi..
Yixing kapıyı çaldı ve içerideki kadını selamladı.
"Ah.. Gel Yixing."
Yixing bir sey demeden ilerledi ve krem rengi masanın önündeki deri koltuğa oturdu.
"Nasılsın?" dedi kadın, bir rehber hocasına yakışır bir şekilde.
"Teşekkürler Bayan Geon. İyiyim." Pekala bu sıradan cevap da Yixing'e yakışıyordu.
"Harika, bakalım ne kadar iyisin. Biraz konuşmak istiyorum seninle Yixing."
"T-tabii Bayan Geon."
Lanet olsun, sırf bu işten para alıyor diye kalbini rahatlatmaya çalışan bir öğretmenle ne konuşacaktı..
"Seni cağırmadan önce biraz ders notlarına baktım.." Kadın önündeki bilgisayardan uzaklaşıp Yixing'e baktı. Yixing kafa sallamakla yetindi.
"Fena değil."
Yixing tekrar kafa salladı, asıl konunun dersler olmadığına yemin edebilirdi.
"Odak problemi yaşıyor musun?" Kadin bir başka sinir bozucu soru daha sordu.
"Sayılmaz." Yixing olabildiğince kısa kesti. Az sonra kolundaki saate bakmaya bile başlayacaktı, öğretmenin kendisini acilen salması için.
"Peki... Okulda yaşadığın başka.. Yani herhangi başka bir sorun var mı?"
Bingo!
Sonunda asıl konuya gelebilmişlerdi.. Yixing cevap vermeden önce birkaç saniye bekledi. Yaşadığını söyleyip anlatsaydı, hayatında neler değişeceğini düşündü.. Karşısındaki kadın Tanrı ya da tapınak duvarı değildi. Aksine.. Tanri'nın neden var ettigi büyük bir muamma olan kahrolası bir öğretmendi. Öğretmenlerin kitaptaki soruların cevapları dışında bir şey bilmesine gerek yoktu..
"Yaşamıyorum."
Kadin aldığı cevaptan tatmin olmamış olacaktı ki homurdandı.
"Benimle her şeyi konuşabileceğini biliyorsun değil mi Yixing?"
Tabii ki biliyordu. Bir duvarla da her şey konuşulabilirdi. Bir ağac ya da bir bardakla da.. Sanki marifet her şeyi konuşabilmekti..
"Evet Bayan Geon ama inanın bana, bir sorun yaşamıyorum."
"P-pekala Yixing.. Herhangi bir sorun yaşadığında ya da sadece konuşmak istediğinde.. lütfen gel ve beni gör.. Bekleyeceğim."
"Peki Bayan Geon."
Ömrünüzün sonuna kadar bekleyin..
***
Okulda yaşadığı tek sorun boğulmaktı.. Tek sorun günden güne çürümesiydi. Tek sorun, değersiz hissetmekti. Tek sorun.. Tek sorun zaten bu sikik binayken, bu binaya bağlı birine derdini anlatmak ne kadar mantıklıydı. Zaten her gün sırasına oturup dışarıdaki börtü-böceğe anlatıyordu derdini. Dışarıdaki ağaçlar ona istediği soruları sorup istediği cevapları veriyordu.
Neden böyle yaşadığını soruyorlardı şimdi de..
Böyle değildi.. Böyle yaşamıyordu.. Hayatının bir zamanı morarana kadar güldüğü günlerin varlığını anımsadı.. Sabahtan akşama kadar gezdiği yerleri.. Her çocuk gibi huzurla uyuyup, uyanmak istemediğiyle ilgili bir ton şey söylenerek kalktığı günleri.. Şimdi bir şey hissetmiyor oluşu.. Uyanırken , uyurken.. Her şeyi çoktan kabullenmişti. Bir şeyler hissetmekte zorlanıyordu ve bu onu yok ediyordu.