《drown》

141 23 47
                                    

Ben Josh, "normal" denilebilecek bir hayata sahibim. Okul, stüdyo, ev döngüsünü yıllardır sürdürüyorum.

Okulda, uzun süredir gözümü alamadığım biri var. Derste, tenefüste, yemekte, çıkışta...

Gözümü alamıyorum, evet. O mükemmel yüzünün yanında, gizemli kişiliği ve defterinden gözümün ucuyla okuyabildiğim anlamlı, derin sözler...

Ben de çoğu kişinin kendini kaptırdığı fandomlara kendimi kaptırdım. Fanfictionlar, fanartlar, internetten tanıştığım fandomdan kişiler... Evet "çoğu" kişi dedim ama gerçek hayatta daha seven insanla karşılaşmadım.

Yani, Tyler hariç.

Onu sınıftan tanısam da asıl interntetten biliyorum. Yazdığı mükemmel hikayeleri ve sözleri takip ediyorum, o bunu bilmiyor tabii.

Yanına gidip onunla konuşmak, ona olan sevgimi belirtmek istiyorum.

Yapamıyorum.

Benimle konuşmak istememesi ve ya beni umursamamasından korkuyorum.

Ya da beni sevmemesinden.

Biliyorum, çok saçma. Bunlardan neden korkayım ki? Beni sevmek zorunda değil.

Ama ona olan sevgim, olabilecek sonuçlar sebebiyle harekete geçmemi engelliyor. Beni sevmemesini düşünmek bile kalbimde ağrı yaratıyor.

Bazen düşünüyorum da, ne olurdu fanfictionlardaki gibi olsa? Tek boş sıra onun yanı olsa, otursam ve aşık olsak.

Ama tabii ben çok şanslıyımdır, o cam kenarında, ben de sınıfın öbür ucundayım.

Bu, aynı sınıfta ilk senemiz ama beni fark edip etmediğinden bile emin değilim.

Sessiz biri, soğukkanlılığını koruyabiliyor ve o bir şey söylediği zaman, kalbimin en derinine saklıyorum o sözü.

《》《》《》《》《》《》《》《》《》

O kapüşonunu kapamış, kafasını sırasına yaslamış, elindeki kalemle bir şeyler karalıyordu.

Ben ise uzaktan onu izliyordum. Artık beklemek istemiyordum.

Ders boştu ve birazdan yemek arası verilecekti. Ama herkes yemeğe giderken onun sınıfta kalacağını biliyordum.

Her zaman bekledim, bizi birleştirecek bir tesadüf olmasını.

Ama olmadı. Ne birlikte proje ne de yan yana sıralarda oturma...

Kulaklıklarımı taktım ve kafamı sıraya yasladım.

Düşünmeliydim, cesaretimi toplamalıydım.

Onunla konuşacaktım, bu tenefüs, baş başa kalınca.

Müziğin ardından gelen zil sesiyle başımı kaldırdım. Tyler da gözleri kapanmak üzereyken irkilerek kafasını kaldırdı.

Sınıf boşalırken ilk ne söylemem gerektiğini düşündüm.

Güneş kara bulutların ardından gözükmek için savaş verirken yağmur acımasızca yere vuruyordu.

Bu havayı seviyordum.

Ona bakınca düşünmeyi kestim ve oluruna bırakmaya, sadece konuşma başlatmaya karar verdim.

Sınıfta ikimiz kaldık. Derin bir nefes aldım ve ayaklandım.

Yanına vardığımda bakışlarını bana çevirdi. O kadar derin bakıyordu ki... Gözlerinin parlayışını kalbimde hissediyordum.

Deli gibi atan kalbimi sakinleştirmeye çalışırken, kelimeler ağzımdan döküldü.

"Eee şey me- merhaba, Tyler. Ben Josh."

Gülümsedi "Ah tabii ki de kim olduğunu biliyorum, merhaba."

Oturmam için yan sıranın sandalyesini yanına çekti.

Heyecanım gittikçe artıyordu.

"Hava çok güzel değil mi, Josh?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RAIN [joshler]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin